24. BÖLÜM

5.7K 476 134
                                    

24. EVRE

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Seviliyorsunuz, çok. ♥

Zaman kendini akrep ve yelkovanın hareketlerine bırakıp onu şekillendirmesine izin verirken, hızı hayatın akışına göre değişiklik gösteriyordu

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

Zaman kendini akrep ve yelkovanın hareketlerine bırakıp onu şekillendirmesine izin verirken, hızı hayatın akışına göre değişiklik gösteriyordu.

Eda için büyük gün gelip çatmıştı. Partinin başlamasına saatler kalmış, herkes bir o yana bir bu yana koşuşturarak eksikleri tamamlamaya çalışıyordu. Evde onlarca insan parti için hazırlık yaparken aralarından yalnızca Adal ve Eda'yı tanıyordum. Bana oldukça yabancı olan ortamda daha fazla durmamak için odama çıkmış, odaklanamasam da matematik kitabını önüme açarak ders çalışmaya çalışıyordum.

Odamın kapısı çalınca kafamı önümdeki kitaptan kaldırarak kapıya doğru çevirdim. Adal elinde büyük simsiyah bir paketle odamın açık olan kapısının önünde dikiliyordu.

"Girebilir miyim?"

"Tabii ki," dedim kalemi kitabın arasına bırakırken.

Adal'ın çekingen denilebilecek bir şekilde elindeki büyük, siyah paketle öylece kapıda dikilmesi merakımın ateşini daha da harlarken, yataktan kalktım. Adal odanın içerisine doğru iki adım atarken ben de aynı şekilde ona doğru adımlayıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Elindeki siyah paketi bana doğru uzattığında sorgulayan bakışlarımla büyük paketi elinden aldım. Adal'ın konuşmasını beklerken onunda merakla paketi açmamı beklediğini fark ettim. Büyük paketi yatağın üzerine bırakarak kutunun rengine eşlik eden siyah, üzerinde ipekten bir fiyonk olan kapağı kaldırdım. Gözlerim tanıdık elbiseyi süzerken ellerimi kutunun içerisine daldırıp elbiseyi havaya kaldırdım. Elimdeki elbiseyle şaşkınca Adal'a doğru dönerken yüzündeki beklentiyle beni incelediğini fark ettim. Şaşkınlıkla birkaç kez ağzım açılıp kapanırken ne diyeceğimi bilemiyordum.

Nihayet sesimi bulduğumda, "Ben, ben bunu kabul edemem," dedim. Şaşkınlığım sesime de yansırken Adal'ın yüzünde bunu beklediğine dair bir ifade belirmişti. Cevap vermeden öylece suratıma bakarken, "Bu çok pahalı," diyerek ekledim.

Zihnimde mağazada gördüğüm fiyatın rakamları yankılanırken etiketin kıyafetten kopartılarak çıkarıldığını fark etmiştim.

"Sadece küçük bir hediye, kabul etmeni istiyorum."

Hızla kafamı iki yana sallarken bakışlarım tekrar siyah deri elbiseye kaydı. Eda'nın elbisesini aldığı mağazada Adal'ın bana gösterdiği elbiseydi. Adal'ın bu elbiseyi ne zaman aldığını merak ederken zihnimde elbisenin fiyatı fink atıyordu. Elbisenin rakamlar bir araya gelerek kâbus uzunluğunda bir sayıya evirilmiş olan fiyatı kabul etmemenin en büyük sebebiydi. Bu elbise gereğinden fazla pahalıydı ve tek gece için verilen bu ücret içler acısıydı.

"Kabul edemem."

Elbiseyi geri kutusuna bırakıp kapağını kapattım. Adal'ın tam karşısında dikilerek kutuyu ona doğru uzattım. Gözlerini gözlerimden ayırmazken kutuyu almak için hiçbir atakta bulunmuyordu. Kutuyu biraz daha ona doğru yaklaştırdığımda göğsüne gelmişti siyah kutu. Ellerini biraz yukarı kaydırarak kutuyu tuttu ama sadece düşmesini engellemek için yaptığı bir hamleydi bu, pes etmemişti.

KAÇAK & KAÇIK | TAMAMLANDI Место, где живут истории. Откройте их для себя