Bekir odadan çıkmasıyla Erem yatak örtüsünü yere atıp sinirle üzerinde zıplayarak

"Allah seni bildiği gibi yapsın duygusuz hödük! Bir de kendini affettirmeden çıkıp gidiyor! İnsan bir özür diler ama nerede? Resmen beni daha fazla deli etmek için o güzel kokusunu odaya bırakıp gitti! Bu odadan kendini affettirmeden gittin ya seni doğduğuna pişman edeceğim Bekir efendi" diyerek kendini yorgunca yatağına attı...

**

Gülce Erem'in odasına girdiğinde kızı uyuyor görünce yatağın üstüne zıplamaya başlayıp diğer yandan da Erem uyansın diye ayağıyla dürterken

"Ay hiçbir şey olmamış gibi yatıyor birde! Kalksana gelin hanım meraktan çatlayacağım burada ama sen kıçını devirmiş yatıyorsun"

Erem zorlukla gözlerini açarak boğuk bir sesle "Bir kerede düzgün uyandırsan şaşarım ne istiyorsun?"

Gülce yatakta son bir kez zıplayarak oturup "Abim yukarı çıktığında kırılma sesleri geldi ardından da sessizlik fesat düşünmeyeyim diyorum ama abim odadan çıktıktan sonrada sen uyuyorsun. Allah bilir abimle neler yaptınız da yorgunluktan uyuya kaldın?"

Erem duyduklarıyla başının ağırısını umursamadan kalkarken Gülce imalı bir gülüşle "Kesin bir şey oldu bu kadar telaş yaptığına göre doğru söyle ne yaptınız?" deyince Erem Gülce'nin omzuna vurarak "Saçmalama Gülce ya o öküz abin benden özür bile dilemeden kaşıma pansuman yapıp defolup gitti tabi ondan önce ona biraz laf saymış olabilirim ama haklıydım!"

Gülce omuzlarını düşürüp oflayarak "Yok artık! Hiç oynaşmadınız mı yani? Kesin ben beklentimi sizin için yüksek tuttum yoksa bu kadar yıkılmazdım"

Erem sinirle yataktan kalkıp Gülce'yi iterek "Ben ne diyorum sen ne diyorsun Gülce ya! Oynaşmaya vaktimiz mi oldu? Zaten bundan sonra abin zor görür oynaşmayı resmen ben dedim diye odadan çıkıp gitti bu adam tam bir kalas ben bile neredeyse beş koca yılımı hastanede geçirmeme rağmen onun kadar odun değilim" derken kapı açılarak içeri ayağı topallayan Bilge girdi. Erem Bilge'nin topalladığını gördüğü an telaşla yanına giderek

"Ne oldu kızım sana? Ayağının bu hale gelmesinin nedenin Bekir olduğunu sakın deme yoksa bu evi onun başına yıkarım!"

Bilge suratını buruşturarak "Yok onun yüzünden değil benim salaklığım Bekir'in evden sinirle çıktığını görünce ondan kaçmaya çalıştım Bekir beni yakalayıp belamı veremeden ben abin olacak dengesize takılıp düşerek belamı buldum"

Erem kocaman gülümseyerek "Kadir abimde mi gelmiş? Niye bana önceden haber vermediniz ki? Çok heyecanlandım onun abim olduğunu bilerek ilk kez beraber takılacağız"

Gülce onların yanına gelip sevgiyle Erem'e sarılırken Bilge onların bu haline gülümseyerek "Kızlar çok tatlı görünüyorsunuz ama Fadime teyze yemeğe çağırıyor biraz daha geç kalırsanız kızılca kıyamet kopar haberiniz olsun" deyince Erem ile Gülce korkuyla birbirlerine bakıp iki yandan Bilge'nin koluna girip aşağıda olan oturma odasına kapısına geldiler. Erem kapının önünde gördüğü Kadir ile heyecanla Bilge'nin kolunu bırakıp Kadir'in açtığı kollarının arasına girdi. Kadir kendini bildi bileli bu anı bekliyordu ve şu anda dünyanın en mutlu abisiydi. Erem Kadir'in kollarından çıkmadan kafasını kaldırıp dolu gözlerle ona bakarak

"Sende mi göreve gittin bana haber vermeden?"

Kadir Erem'in alnından öperek "Artık önemli olan her şeyi sana söyleyeceğim yeter ki sen üzülme ve yanımda ol"

Erem kafasını olumlu anlamda sallayarak "İyisin değil mi bir yerine bir şey olmadı?"

Kadir kocaman bir gülümsemeyle "Ben çok iyiyim kardeşim yanımdayken nasıl kötü olabilirim ki? Hem duyduğuma göre burada işleri karıştırmışsın"

Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I)Where stories live. Discover now