Bölüm.38

178K 8.6K 413
                                    

Mutlu bayramlar herkese...
🥰😘😘😘😘
Sağlık dolu, huzur dolu, barış dolu ve tabii ki para dolu bayramlara inşallah...
Herkesi öpüyorum.

Keyifli okumalar...
&

''Ay! Tamam be yavrum. Anladık, on dakika kalabiliriz. Gamlı baykuş gibi ötüp duruyorsun zaten başımızda. Şuraya çadır kuracak halimiz yok. İki dakika onu görüp sonra çıkacağız."

"Bağırma lan sen de. Kız uyuyor. Abim buraya daldığını duyunca o çadırı münasip yerine monte edecek zaten. Hem sormadan içeriye dalıyorsun, hem de o gevşek çenen durmuyor.".''

''Ay! Götüm. Sanırsın kendisi benden farklı. Resepsiyondaki kıza, "başına kuş pislemiş" diyen babamdı sanki. Ayrıca yavrumu özledim ben. Ay! Ne yapsaydım acaba? İki saattir bizi oyalıyor, bu karta kaçmış karı. Kız neredeyse doğum yapacaktı."

"Allah'ım, ne yaptım da bu belayı verdin başıma? Tamam işte, gördün zaten. Abim gelmeden çık şu odadan. Zaten adam sinir küpü. Sonra bütün hıncını senden alacak. Bak sonra uyarmadım deme!"

Gözlerimi zorlukla araladım. Karşımda duran kişilere bakarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. Öyle bir tartışmaya girmişlerdi ki uyandığımın farkında bile değillerdi. Zaten içlerinden biri inanılmazdı. Resmen makyaj yapmıştı ve saçları uçuk kaçıktı. Uyumadan önce bu odada yalnız olduğumu hatırlamıyordum. Peki bu insanların bu odada ne işleri vardı?

Hemşire bezgin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Rica ediyorum dışarıya çıkın. Hastanın başında tartışmanız doğru değil. Ayrıca hasta hâlâ uyuyor. Önce uyanmasını bekleyin. Hem bu odaya böyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz. Hastanın nesi oluyorsunuz siz?"

Süslü olan elini beline koydu ve suratını büzüştürerek cevap verdi.
"Ben hastanın kız kardeşiyim, yavrum. Ayrıca biz tartışmıyoruz. Sadece konuşuyoruz."

Diğer adam yukarıya doğru bakarak söylendi.
"Ufal da cebime gir. Kız kardeşiymiş! Oha lan oha. Hadi yürü çıkalım şu odadan. Yoksa göreceksin kız kardeşini."

Süslü olan oflayarak başını çevirdi ve o anda benimle göz göze geldi. Gözlerimi kırpıştırarak yutkundum. Süslü adam elini ağzına koydu ve haykırarak yanıma koştu.
"Ah! Bebeğim uyanmış, Allah'ım. Ah! Ben neler çektim. Ah! İnim inim inledim de duyanım olmadı. Ağlamaktan geberecektim, yeminle. Gözlerim tavuğun götü gibi oldu. Allah'ım, sana binlerce şükür. Bu soğuk nevaleyi bize bağışladın."
Diğer adam yanımıza geldi. Önce bana gülümsedi ve göz kırptı. Sonra da dövünen süslü adama gözlerini bayarak baktı ve konuşmaya başladı.

"Bağırıp durma kızın başında. Bu olaylar sanki senin çenene vurdu. Resmen tükettin herkesi."

Süslü gülümseyerek bana baktı ve iç çekerek cevap verdi.
''Yavrum uyandı ya, başka ne isterim ben?''

Bir anda odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. Hepimiz hızla o tarafa baktık. Kalbim garip bir şekilde hızlı atmaya başladı, çünkü gelen sabah gördüğüm keskin bakışlı adamdı. Önce bana baktı. Sonra da sertçe yanımdakilere bakarak bağırdı. "Ne işiniz var sizin bu odada?"

Süslü korkuyla bana baktı ve gözlerini açarak kapıda duran sabahki adamı işaret etti. Korkuyla adama baktım. Süslü'nün yanında duran adam boğazını temizleyerek cevap verdi.
''Vallahi abi benim bir suçum yok. Bu rahat durmadı. Ortalığı birbirine kattı. Sonra Zeynep Hanım'ı bu odaya aldıklarını haber verdiler. Bunu duyunca da koşarak buraya geldi. Yeminle bezdim.''

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin