Bölüm.35

219K 8.2K 485
                                    

Selamlar, bir sürü yeni okuyucum olmuş. Hepiniz benim hayal dünyama hoş geldiniz.
Bakalım Zeynep sürdürme konusunda daha ne kadar ileri gidebilecek?

Bakalım Zeynep sürdürme konusunda daha ne kadar ileri gidebilecek?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli okumalar...
&

At kuyruğu yaptığım saçlarımı yana aldım ve aynada bir kez daha kendime baktım. Ramon hemen bana butikten bir elbise göndermişti. Oteldeki süitte hazırlanmaya karar vermiştim, çünkü eve gitmem zaman alacaktı. Beğeniyle kendime baktım. Elbisem gerçekten çok şıktı.

Elbise mürdüm rengiydi. Kumaşın üzerine işlenmiş siyah tül detayları vardı ve çok hoş duruyordu. Sıfır yaka ve uzun kolluydu. Ayrıca kalem kesimliydi ve dizlerimin iki parmak üstündeydi. Gülümseyerek başımı sağa sola doğru salladım. Eminim ki Ramon bu elbiseyi bilerek göndermişti. Belli ki Uygar'ı kızdırmak istemiyordu.

Derin bir nefes alarak Uygar'ı beklemeye başladım. Kapı tıklanınca heyecanla kalktım ve kapıyı açtım. Kadir kapıda bekliyordu. Gözlerimdeki hayal kırıklığını görünce açıklama yaptı.
''Abim evde hazırlanmayı tercih etti. Şu an yolda ve birazdan otelde olur. İstersen aşağıda bekle. Bir kahve içersin.''

Hüzünle başımı salladım. Asansör aşağıya doğru inerken Kadir kararsız bir şekilde konuşmaya başladı.
"Haddim değil, Zeynep, ama bu soğuk savaş ne kadar sürecek? Perişan oldu adam. İnan bana, ayakta zor duruyor. Uykusuz, aksi, mutsuz. Pişman, Zeynep. Hayatımda onu hiç böyle görmedim. Seni kırmamak için yanına bile yaklaşamıyor. Bugün sırf kimseyle dalaşmamak için spor salonunda kaldı. Sana uzak durmana katlanamıyor. Tabii ki sen daha iyi bilirsin. Ben sadece sizi böyle görmek istemiyorum diye söyledim."

İç çekip ona cevap verdim.
''Ben mutlu muyum sanki, Kadir? İçim gitmiyor mu sanıyorsun? Ama her seferinde böyle gidiyor. Bunu engellemek için böyle davranmaya mecburum. Öfkesini kontrol etmek zorunda. Kırgınım ona.''

Kadir başını salladı.
"Sen de haklısın. Ne diyeyim, Zeynep? Nasıl biliyorsan öyle yap."
Resepsiyona inip beklemeye başladık. Kadir birden bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Zeynep, sana söylemek istediğim bir şey var. Şu yemek yiyeceğiniz kadın hakkında. O kadına karşı dikkatli ol. Çünkü o kadının kardeşi..."

Söyleyecekleri yarıda kaldı, çünkü o sırada asansörün kapısı açıldı. Kahkaha atarak dışarı çıkan iki kadına baktım. Ve bir anda şoke oldum. Kadınlardan birini tanımıyordum ama diğerini görünce nefretle gözlerimi kıstım. Çünkü o kadın Eda'dan başkası değildi. Beni görünce tek kaşını kaldırdı ve meydan okurcasına gözlerime bakarak gülümsedi. Yanındaki kadınla öpüşerek vedalaştı. Öfkemden avuçlarımı öyle sıkmıştım ki tırnaklarım etime saplanmıştı. Başını çevirip bana baktı ve saçlarını savurarak yanımdan geçti. Ayrıca bununla da yetinmeyip hiç utanmadan bana gülümsedi ve göz kırptı.
Nefretle ayağa kalktım. Eda poposunu sallaya sallaya otelden dışarıya çıkarken peşimden gidip o saçlarına yapışmamamın tek sebebi, otelde olay çıkartmak istemeyişimdi.

KESKİNWhere stories live. Discover now