38.bölüm-Ağlamak yok

2.9K 146 21
                                    

Medya: Maral

Sarp derin derin nefes almaya başladığında yanına gittim. Elimi omzuna koyduğum an geri çekilip uzaklaştı.

"Hayır. Onlar iyileşecek. Ölmeyecekler. Iyileşecekler."demeye başlamıştı. Elini başına koyup duvara yaslanıp aşşağı sürtünüp oturdu. Boş boş kırmızı gözleriyle ve elleri başında yere bakmaya başladı. Birden ağlamaya başlayınca kalbim yerinden çıkmış gibi olmuştum. Tam yanına gidecekken sol taraftan gelen babam ve adamlarına baktım. Babam hızla sarpın yanına çöküp sarılmıştı.

"Koç."dediğinde babam sarp hala ağlıyordu. Sarpta artık sımsıkı sarılmaya başlamıştı. Omzunda ağlıyordu. Babam sarpı geri çekip omzundan tuttu.

"Sarp. Senin dik olman lazım. Düşmemen yere çakılmaman lazım. O yüzden ağlamak yok. Sadece bana kimin yaptığını söyle."dedi babam. Yanlarına gidip çökmüştüm. Sarp başını kaldırıp babama baktı.

"Köstebek."dedi.

Kimdi bu köstebek anlamamıştım. Her gün bu pisliğin adını duymaktan bıkmıştım. Babam sinirle ayağa kalkıp yamana baktı.

"Yaman sen bizimle gel. Kızlar ve sarp siz burda kalın. Sarpı 1 dakika bile yalnız bırakmıyacaksınız."deyip bana baktı.

Başımı yukarı aşşağı sallayıp yere eğdim. Babam adamları ve yaman gittiğinde ortamda sadece sarpın ağlama sesi duyuluyordu. Benimde gözlerim dolmuştu. Ben ona sarıldığımda kendisi ilk başta karşılık vermemişti. Tahmin etmiştim ama umrumda bile değildi. Ona dokunmak bile benim içimi ısıtıyordu. Bir anda kendiside sarıldığında şaşırmıştım. Belki yaman burda olduğu için benimle konuşmuyordu bilmiyorum. Başını omzuma gömmüştü, bende aynısını yapmıştım. Kulağına yaklaşıp fısıltıyla konuştum.

"Ağlamak yok. Nolur ağlama artık."dedim titreyen sesimle. Boynumu kokladığında gözlerimi kapamış göz yaşlarım sessizce akmıştı. Birden kendiside konuşunca içim ısınmıştı.

"Seni özledim."dedi. Ağlamam sessizliğini bozup hafif sesli ağlamaya başlamıştım.

"Şşş. Ağlamak yok."deyince daha fazla sıkı sarılmıştım. Evet ağlamam benimle özlemle konuşmasıydı. 'Seni seviyorum' demeyi o kadar istiyordum ki sarp. Ama bu saatten sonra yapamazdım. Cümlesine uyamamış hala ağlıyordum.

"Se-seni çok özledim sarp. Seninle konuşmayı özledim."dedim. Şuan onu ölsem bile bırakmazdım. Beni biraz geri çekip gözlerime baktı.

"Maral. Sana sormak istediğim tek bi soru var. Nolur bana doğru söyle. Olurmu."deyince bende gözlerine bakmaya başladım. Ne evet ne hayır demiştim.

"Benden gizlediğin bi şey varmı?"diye sorunca. Gözlerimi bile kırpmıyordum. Ona yalan söylemek istemiyordum, ama buna mecburdum. Onunla tanıştığımdan itibaren hiç çıkış yolu bulamamıştım. Ama onu seviyirdum ve vazgeçmecektim. Şuan ona yalan söylemek zorundaydım. Sizce;

Sevdiginiz bir insana yalan söylemek nasıl bir duygu?

"Yo-yok."dedim. Bana tekrar son kere baktı ve başını yere eğdi. Bir elimi yanağına koyup baş parmağımla yüzünü okşadım. Başını tekrar kaldırıp duvara yasladı ve bana baktı.

"Bana nasıl bunu yapabildin."diye tekrar sessiz bir şekilde sordu. Elimi çekip başımı yere eğdim. Yine gözlerim dolmuştu.

"Kokunla beni nasıl mahrum bırakabildin."asıl öz sorusu bunu duyduğumda tekrar ağlamaya başladım. Iki elinide yanağıma koyup başımı kaldırdı. Alnımdan öpüp bana tekrar baktı. Ama bu sefer ben konuştum.

"Ben mecburdum. Seni kokumla beni kokunsuz bırakmaya mecburdum."dedim. Bana çatık kaşlarıyla bakarken konuştu.

"Anlamadım. Neden mecburdun."diye sorduğunda aslında o cümleyi kurmamın doğru olmadığını anlamıştım.

"Şey hiç. Boşver."dedim gözlerimi kaçırarak. Elini çenemden tutup yukarı kaldırarak dik tutmuştu.

"Maral. O pislik sana bişey yapmadı değil mi."diye sorduğunda ona baktım. Gözlerimden bir damla hızla akıp gitmişti. Sinirle ayaklanırken durdurdum.

"Sarp. Bişey yapmadı. Ama şuan bu konuları konuşmak istemiyorum... Şuan sadece sana sarılıp kokunu koklamak istiyorum."dedim. Ona sarıldığımda oda sarıldı. Kulağıma yaklaşıp konuştu.

"Sorularımdan kaçtığını görüyorum maral. Ama elbet sonunda sorularımın cevaplarını alacağım."deyip kokladı saçlarımı.

-

SARP'TAN

Yaman ve duman baba gelmişti. Hiç soru sormamıştım. Konuşmamıştım bile zaten. Marallada oturduğumuz yerden kalkmış maral yamanın yüzünden yanında kalıyordu. Buda beni deli ediyordu. Bugün yaman gelmeden bana söylediği şeyler sanki yamanla zorla sevgili olmuş gibiydi. Başak ve maral dışarda konuşurken konuşmalarının yarıda gelmiş azını duymuştum. Sadece maralın 'onu sevmekten başka naptım' deyişini duymuştum. Belki duymam gereken şeyleri duymamıştım. Hepimiz oturuyorduk birden ameliyathanenin içinden doktorun çıkmasıyla ona koşmuştuk.

"Nasıllar doktor."dedi başak.

"Erkek olanına kalp bulduk. Bunun için geçmiş olsun."dediğinde doktor havalara uçacaktım nerdeyse.

"Kız doktor kız iyimi."dedim.

"Maalesef kız..............

YATILI OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin