27.bölüm-Beni kaybedersin

3.5K 168 44
                                    

Medya: Yaren

Ikiside yüzüme bakarken. Yüzümü buruşturup konuştum.

"Allah sizi kahretsin."deyip arkamı dönüp evin çıkış kapısına gittim. Açıp çıktım. Arkamdan sadece sarpın bağırdığını dudyum.

"Yaren dur."ama bekleyecek zamanım yok sarp. O sahneden sonra bana nasıl açıklaman gerçekten merak ediyorum.

Otelin koridorunda yürürken kolumun tutulup çevrilmesinden arkama döndüm. Sarp'tı. Kolumu hizla çektim.

"Yalnış anladın öyle bir niyetim yoktu."dedi. Sinirliydim ve bağırdım.

"Nasıl bir niyetle yaptın peki. Veya onu itmedin. Sarp yapma allah için."deyip arkamı döndüm. Ama bu sefer kolumdan tekrar tutup sürüklemeye başladı. Tekrar eve geldiğimizde kapıyı kapatıp bana bakti.

"Bak amacım öyle bişey yapmak değildi. Herşey bir anda gelişti."dediginde sinirden güldüm.

"Sarp. Saçmalamayı kes. Ya sen onun için ölüyordun ama o sadece şeytan gözyaşlarını akıtıyor. Özür dilerim sarp ama."gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Onunla olursan, beni kaybedersin."dedim. Sarp bana sinirle bakarken mert ve başak şok olmuşcasına bana bakıyorlardi. Marala baktım.

"Git burdan."dedim. Sarp sinirle bana bakarak kolumdan tuttu.

"Yeter yaren."dedi ona baktım.

"Ne yeter sarp. Sonsuza kadar burda kalmayacak ya. Ha sonra ha şimdi defolup gitmeyecek mi sonuçta."dedim marala bakarak tekrar konuştum.

"Insanlık yapıp eve aldık onu ama amacı belli olmuş."maral bana gelirken sarp onuda tuttu.

"Haddini aşıyorsun. Doğru konuş. Ben öyle birisi değilim."dediğinde sarpi önümüzden çekip üstüne atlamak istemiştim ama izin vermemişti.

"Bırak sarp. Istenmediğim yerde bir dakka bile durmam."dedi anında lafı soktum.

"Siktir git."bana ters ters bakıp kapıya doğru yürüyüp çıkıp gitti. Sarp hala bana kizgın bir şekilde bakıyordu.

"Bana öyle bakma sarp. Bana sevmeyi sevilmeyi sen anlatmıştın. Sevgiyle ile alakalı başına gelenlerin hepsini sen bana anlattın."dedim arkadasına bakmadan odasına gittiğinde bende arlasında gittim.

"Çık yaren. Kafa dinlemem lazım."dedi. Dinlemeden son iki cümlemi söyleyip çıkacaktım.

"Sana şunu söyleyip çıkacağım sarp."dedim bana döndü. Bizimkiler bize bakıyorlardı.

"Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevmem deme. Unutma ki; unutmaki en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir."

-

Sabah uyandığımda kalkmak istememiştim. Ama sonra gözlerimi ovuşturup lavaboya geçtim. Rutin işlerimi halledip çıktım. Dolabıma yönelip açtım. Içinden siyah yüksel bel şortumu üstüme beyaz yazılı siyah yarım buliz giydim. Salona geçtim. Sadece mert vardı.

"Günaydın."dedim. Bana baktı.

"Günaydın."dediğinde birde etrafa baktım. Kimseyi görmediğimde tekrar merte baktım.

"Hala uyuyorlar mı."dedim merte.

"Evet. Bırak yatsınlar."dediginde onayladım.

"Onlara kahvaltı olana kadar müsade. Hadi kalk hazırlayalım."dedim. Oturduğu koltuktan kalkıp mutfağa geçtik.

Kendisi dolaptan domates ve salatalıkları çıkartıp yıkamaya başladı. Bende omlet için yumurtaları çıkartıp yapmaya başladım. Mert yıkadıktan sonra doğramaya başladı.

"Dün dediklerin sarpa nasıl derinden dokunduğunu biliyorsun değil mi."diye soru sordugunda mert ona bakmadan işime devam ettim.

"Biliyorum. Ama ben onun iyiliğini istiyorum mert. Beni anlayan sadece başak olmasın lütfen, sende beni anlayabilirsin."dedim. Bana baktı.

"Seni anlıyorum. Ama dün kimin haklı olduğunu çözmeye çalışıyorum."dediğinde ona baktım.

"Mert dünün senaryolarını gözünün önünden şöyle bir geçir. Sarpın onun için kavga etmesi, kanlar içinde buraya gelmesi, sonra onları sarpin odasında öpüşürken basmam..."deyip durdum.

"Sence kim haklı?"dedim. Mertin cevabını arkamda ki ses vermişti.

"Sen."arkama dönüp baktığımda sarpın duvara dayanmış ve ellerinin göğsünde bağlamış bir şekilde gördüm. Gözümü ondan çekrar işime döndüm.

"Benim mutlu olmamı istedigini biliyorum yaren.. Ama bu şekilde davranarak tersini sergiliyorsun."dedigi an ona sinirle baktım.

"Sarp ben senin mutlu olmanı herkesten çok isterim. Ama o kızla değil. Başına sardığı tüm belalardan sonra. Hayır. Istemem."dedim net cümlelerimle.

"Kardeşim sanki bir yandan yaren hak-"mertin sözünü kesmişti.

"Konuyu kapatabilirmiyiz."dedi.

Omleti tabaklara koyup mertin doğradıklarını yanlara koydum. Masaya koyup oturdum. Başakı hatırladığımda tekrar kalktım ama önümde birden durmasıyla korkmuştum.

"Günaydın."dedi gülümseyerek. Yerime oturdum. Hepimiz günaydın dedikten sonra o da oturup sofraya baktı.

"Beni uyandırsaydın. Sana yardım ederdim."dediğinde ona gülümsedim. Cümleleri çok sıcaktı çünkü.

"Yo mert bana yardım etti. Hemen kurduk."dedim aynı sıcaklıkta.

Kahvaltımızı sessiz bitirip başakla çekmiştik. Salona geçip oturmuştuk. Yelevizyonda gezinirken bir yerde bıraktım. Aradan yarım saat geçtiğinde kapının çalmasıyla irkilmistim. Sarp benim oturmamı söyleyerek kendisi kalktı. Hepimiz kapıya bakarken sarp açtı. Açmasıyla 5 tane silahın kafasına dayanması bir oldu. Hemen oraya koştuk. Yaşlı ama genç gösteren biri sarpa yaklaşıp konuştu.

"Sarp.. Senmisin."dediğinde anlamamışça ona baktım. Nerden tanıyordu ki.

"Evet benim. Sen kimsin."dedi sarp.

"Beni napacaksın."dediginde adam gıcık biri olduğunu anladım.

"Adın ne."diye tekrar soru yöneltti sarp. Neden böyle bişey sordugunu anlamıştım. Belki tanıdık biri veya dün kavga ettiklerinden birileri diye sormuştu. Adam biraz sırıttıktan sonra konuştu..

"Duman."

YATILI OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin