32.bölüm-SAHTE

2.8K 165 14
                                    

Bişey demediğinde kapıyı açıp çıktım, odama geçtiğimde elimi başıma koydum. Kapı birden kapanınca korktum ve arkamı döndüm. Yamandı bana yaklaşıp gözlerime baktı.

"Bu gözler,, sadece senin gözlerinde kayboluyor. Anlıyormusun."dediğinde bişey demeden sadece ona baktın. Yalan söylediğini biliyordum, ama bi yanımda artık ona inanmak istiyordu. 

Neden böyle davrandığını biliyordum, ama keşke bildiğim şekil olmasaydıda bu sözleri gerçek olsaydı. Şimdi acaba o bildiğim şey ne diye soracaksınız? Hemen açıklıyım. Beni kendisine aşık edecek ve bunu anladığı zamanda yapacağı ilk şey, sarpa söyleyip bizim aramızı bozmak olacaktır... Açık ve net bir cümle. 

"Neden bunu yapıyorsun yaman."dedim sessizliği bozarak. Ellerini yüzüme koyduğunda ondan gözlerimi kaçırmıştım.

"Şuan yaren,, şuan seni öpsem bile kıpırdamadan duracağına, yani bunu istediğini biliyorum."dedi. Yere bakarken tekrar gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Alakası yok."dedim.

"Deniyelim istersen."dediğinde onu ittim. 

"Odamdan çık."dedim. Biraz bakıp yaklaştığında bende 1 adım geri gittim. 

"Artık bizim için, yani sen ve ben için bi şart koyacağım ve bunu uygulayaksın,, birbirimize 5 km den fazla artık yaklaşmayacaz yoksa ikimiz içinde kötü olur... Şimdi çıkabilirsin."dedim. Bu konuşmamdan sonra bana biraz olsun bakmadan çıkıp gitmişti. Umrumda bile değildi. 

Hala duşa geçememiştim ve şuan vücudumda kuruyan ter sayesinde kendimden iğreniyordum. Hiç durmadan koşar adımlarla kapıyı açıp duşa girdim. Saçlarımı köpükler içine aldıktan sonra yıkadım, en sonunda çilekli duş jelimi vücuduma sürüp tekrar su içinden geçirdikten sonra çıktım. Bornozumu giydikten sonra banyodan çıkıp dolabıma yöneldim. İçinden siyah taytımı ve üstüme yarım siyah bulizimi geçirdim. Saçlarımı kurutup bıraktım. Odamdan çıkıp merdivenlerden aşşağı indim ve salona geçtim. Sarp, yaman, başak ve mert vardı. Sarp  ile mert oturduğu için başakla oturdum.

"Şu saçının birazını bana versen olurmu."dedi başak saçlarımı ellerine alarak. Gülümsedim.

"Maalesef, kesmeyi düşünmüyorum."diye yanıtladım. Aşşağı inen maralı gördüğümde direk kıyafetlerine gözüm kaydı. Mavi kot ve yarım siyah buliz giymişti. Üstüne çok hoş durmasına rağmen sevmemiştim. Aramıza gelip oturmadan yamana baktı.

"Konuşabilirmiyiz."dedi. Yaman hiç tereddütsüz kabul edip ayağa kalktı. İkisi mutfağa girdiklerinde sarpa baktım, yere bakıyordu ve bişey düşündüğü belliydi. Aynı şekilde mertte öyleydi. Başakla birbirimize bakıp tekrar onlara baktık.

"Noluyor size."dedi başak. Bu soruyu bende merak ediyordum. İkisi aynı anda bize baktı.

"Yok bişey."dedi mert. Bizde konuyu uzatmadık.

MARAL'DAN

Mutfağa girdiğimizde yağmur vardı, direk bize baktı.

"Buyrun maral hanım bişey mi istiyecektiniz?"diye sordu. İlk başta kıyafetlerine gözüm kaymış ve şaşırmış olsamda o konuya girmek istemedim.

"Yok yağmurcum sadece 5-10 dk mutfaktan çıkmanı isteyecektim."dedim. Beni hemen onaylayıp çıktı. Yamana döndüm.

"Noldu."diye sordu hemen.

"Teklifini düşündüm."dedim. Evet sabahtan bellidir odamda oturup düşündüm ve net kararımı seçmiştim.

"Cevabını söylemeden önce sana bazı şeyler söyleyeyim, sonra bana bunarı yapacağını söylememiştin deme."dedi. Allahım daha ne istiyordu. Sabır çekip konuştum.

"Söyle."

"Bu teklifimi kabul edersen ki edecen bazı şeyleri öğrenmen gerek."deyip durdu.

"Arada seni-"konuşmasını sarpın içeri geçmesiyle kesmişti. Sarp bize bakarken çenesinin gerildiğini dişlerini sıkmasından anlamıştım. 

"Konuşmanız bittiyse yağmur sofrayı hazırlayacak."dedi sinirle. Konuşacakken yamanın konuşmasını sarpın yanında beni bitirmişti.

"Olur çıkalım hadi, canım."dedi. Sarp sinirle yamana doğru gelirken önüne geçtim.

"Bana bak lan yavşayacak başka bir kız bul. Duydun mu lan beni."hala konuşmasına devam ederken bende onu susturmaya çalışıyordum. Ama susmayınca bağırmak zorunda kaldım. Onu asla incitmek istemem ama şuan mecburdum.

"YETER."diye bağırmıştım. Sarp bana bakınca bende ona sinirle baktım.

"Birbirlerine yakın olan insanlar canım diye hitap edebilir sarp."dedim ama sarp eliyle yamanı gösterip bağırdı.

"BUNUNLA SENİN NE GİBİ BİR YAKINLIĞIN OLABİLİR MARAL, ÇILDIRTMA BENİ."dedi. Haklıydı. Ama yamanın konuşması beni değil herşeyi bitirmişti.

"Biz maralla çıkıyoruz."

Gözlerim dolmuş, kendimi kaybetmiştim resmen. Sarp şok olmuş olacak ki, yamandan gözlerini ayırıp sinirle mutfaktan ayrıldı. Arkasından ben koşuyordum ama onun hızına yetişemiyordum, merdivenlerden çıkıp odasına girip kapıyı kıracak derecede kapatmıştı. Ben tekrar açıp içeri girdim ve kapatıp kilitledim. Bana dönüp konuştu.

"Söylesene neden."dedi. Ama ben konuşamıyordum bile sadece ona bakıyordum.

"Sadece bana tek bir sebep söyle maral. Geçerli tek bir sebep söyle sonrada git."dedi.

"Yok."diye cevap verdim.

"OZAMAN NEDEN HA."bağırıp komidinin üzerinde duran bardağı alıp duvara fırlattı. Artık hiç cevap veremeyeceğimi anlamıştım. Kendisi konuşmaya devam etti, ama her kelimesi kalbime hançer gibi saplanıyordu.

"Hayatımda ilk defa birisine aşık oldum ben be, oda benim düşmanımla sevgili olmuş."

"Sadece bizi değil maral herşeyi bitirdin sen. Senden nefret etmiyorum,"deyip durdu onunda gözleri dolmuştu."Seni seviyorum."dediği an gözlerimden bir damla yaş aktı. Kendisi devam etti.

"Ama neden biliyormusun. Gerçek yüzünü gördüğüm için."

Bu cümleyide duyduğumdan sonra artık gözlerimde tuttuğum yaşları serbest bırakmıştım. Onunda sesi titriyordu ama şimdiye kadar ciddi kalmıştı. 

"Şuan biliyormusun, şuan akıttığın o göz yaşlarına yarım saat önce görseydim. Ölmüştüm,, ama şimdi hepsi sahte geliyor, hepsi oyunmuş gibi.."

"Mutluluklar dilerim."

YATILI OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin