22.bölüm-İzin

5K 216 25
                                    

Medya: Maral

Ne dediğimi anlamamışçasına bana bakıyordu.

"A-anlamadım. Biraz daha açık konuşurmusun sarp."dirseklerimi masanın üstüne koyup biraz daha yaklaştım.

Ona herşeyi başından sonuna kadar en küçük detayına kadar anlatmıştım. Beni can kulağıyla dinlemesi hoşuma gitmişti. Konuşmam bittiğinde hala birbirimize bakıyorduk. O konuşmayınca son olarak konuşmama bir cümle daha eklemek istedim.

"Yaren benim kardeşimden de öte maral. Onun kılına zarar gelirse ben ölürüm. Daha ben ona kızmadan bağırmadan konuşurken başkaları onu öldürmüş. İşte bu yüzden...bu yüzden ona yardım ettim. Gerekirse onun için hapise bile girerim ben. Şimdi beni anlıyormusun."

Dedim. Gözlerini kırpmadan bana bakarken başını öne eğip ayağa kalktı ve kapıdan çıkıp gitti. Bende öyle beklemeye başladım.

YAREN'DEN

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Direk kalmak istesemde beni tekrar uzandırdıklarında mertle başak'a baktım.

"Bırakın benim sarpa yardım etmeliyim."diye kalkmaya çalıştım. Ama sonuç gene hüsran. Yine ağlamaya başlarken başak konuştu.

"Sakin ol. Yaren. Sakin ol."diye beni teselli ederken ona sinirle baktım.

"A-anlamıyorsunuz sa-sarpın bize ihtiyacı var."dedim. Oturur pozisyona geçmeme sonunda izin verdiler.

"Yaren bak büyük bir şok, hayal kırıklığı vs. Şeylerden geçtiğini ve bunların seni mahfettiğini biliyorum. Şimdi dinlenmen gerek. Ben sarpın yanına gidip nasıl olduğunu neler yapacağımızı çıkıp çıkmayacağını ben öğrenirim. Ama şartım senin burda kalman, ve dinlenmen."diye açıklama yaptı. Ayağa kalkıp dolabıma yöneldim.

"Nereye."diye sordu başak. Onlara döndüm

"Hava almaya. Umarım buna izin verirsiniz."dedim ikisine bakarak. Mert yanıma gelerek ellerini yanaklarıma koyup alnımdan öptü.

"Dikkatli ol."deyip odadan çıkıp gitti. Bende beyaz kotumu giyinip üstüme siyah tişörtümü giyip telefonumu aldım ve çıktım.

SARP'TAN

Gün boyu o camlı odanın içinde öylece oturmuştum. Saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum. Kapı tekrar açıldığında o tarafa baktım. Mertin olduğunu gördüğümde bir anlığına canlılık gelmişti. Yarenin nasıl olduğunu bilmek istiyordum. Önümdeki sandalyeye oturduğunda bana baktı.

"Nasılsın."dediğinde asıl bu soruyu tekrar ben ona sormuştum.

"Asıl yaren nasıl?"dedim.

"Iyi merak etme. Biraz dışarı çıkmak istedi bende izin verdim."dediğinde sinirden ayağa kalkıp bağırdım.

"Lan nasıl izin verirsiniz. Dışarıda hala onlar varken nasıl hiç bişey olmamış gibi çık dersiniz. BEYİNSİZSİNİZ LAN SİZ."dedim. Oda ayağa kalktığında ilk işim yumruk atmak olacaktı ama yapmamıştım.

"Bağırma polisleri başımıza toplatacaksın. Tabikide dikkatli olmasını söyledim."dedi. Alaycı bir şekilde güldüm.

"Yeter mi lan dikkatli ol demek sadece. Yeter mi."dedim. O an tekrar kapı açıldığında yine o tarafa baktık. Maral ve o erkek. Adını daha öğrenememiştim.

"Ne bu bağırış seni buraya kavga edesin diyemi soktuk."dedi o erkek. Sinirliydim zaten dahada sinir etmişti. Ona doğru giderken önüme maralın geçip tutmasıyla durdum.

"Ne laf atıyorsun lan."dedim.

"Nerde olduğunu ve kiminle konuştuğunu unutma lan adam ol."dediğinde tekrar konuşacakken maral konuşup susturdu beni.

"Sarp. Sakin ol. Lütfen."dedi. Biraz daha bakarken kafamı salladım ve geri oturdum.

"Ömer, sen çıkabilirsin."dedi maral. Demek ismi ömerdi öğrenmiş oldum.

"Ha-"

"Lütfen ömer. Camdan da izleyebilirsin öyle değil mi."dedi itiraz ederek maral. Ömer ikimizede baktıktan sonra çıkmıştı. Maralda yanımıza bir sandalye çekip oturdu.

"Ne için kavga ediyorsunuz."dediğinde ikisinede bakmadım.

"Hiç."dedi mert.

"Öyledir eminim. Şimdi beni iyi dinleyin gençler."dedi. Ona baktım. Ikimize konussada bana bakıyordu. Bu bir gün içinde nolduğunu anlamamıştım.

"Dürüst olup herşeyi anlattığını biliyorum sarp. Müdürle konuştum. Burdan çıkman için güney ve yamanın senden şikayetçi olmamaları gerek. Onlar şimdi burdalar ve seni götürmek için geldim."dedi.

"Onlardan izin falan almayacağım ben hapiste yatarım daha iyi."dedim ama olmadı.

"Kardeşim olmaz. Yaren seni çok merak ediyor. Kardeşinin hapiste olmasını ve acı çekmesini mi istiyorsun."diye dediğinde mert. En hassas yerimden vurmuştu. Marala bakarak konuştum.

"Hepsi yaren için. Yoksa bunu yapardım."deyip ayağa kalktım. Hepsi ayağa kalktı. Bileklerimi birbirine birleştirip maralı bekledim. Önüme geçip gülümsedi ve arkasından kelepçeyi çıkardı.

Kelepçeyi takarken kendisi ellerime bakarken ben ise hala ona bakıyordum. Altı üstü bilerime takacak ama çok uzatmıştı. Gülümsedim.

"Bitti mi."dedim. Kafasını bana kaldırdı.

"Bi-bitti."dedi sonra yanıma geçip kolumu tuttu.

Mert kapıyı açtı ve çıktı bizde çıkıp o iki pisliğin yanına gittik. Başka bir memurun yanına geldiğimizde onlarda ordaydı. Karşı karşıya durduk.

"Hemen konuya giriyorum. Siz sarptan şikayetçi'misiniz."diye sorduğunda yanımda ki marala baktım. Üzgün gibi duruyordu ama neden bilmiyordum. Güney konuşunca ona baktım.

"Değiliz."dediğinde sinirim daha da fazla oldu. Sanki ona ihtiyacım varmış gibi sırıtarak söyledi.

"Öyleyse kızım çıkış kapısın orda kelepçeyi çıkar. Serbestsin genç."dedi polis.

"Saol."dedim. Kapıya kadar son defa kelepçeli bir şekilde gittim. Çıkışa geldiğimizde mert arabada bekliyorum deyip gitti.

Maral'ın yüzü hala yere bakıktı. Bileklerimi ona uzatarak konuştum.

"Noluyor."dedim.

Kendisi kelepçeleri çözüp başını yere eğdi. Bileklerimi sıvazlarken baş parmağım ve işaret parmağımla çenesinden tutup yukarı kaldırdım.

"Söyle."dedim.

"Gitmeni istemezdim sarp ama seni merak edenler var kardeşlerin var. Yanında olmak isterdim."

"Hoşçakal sarp."

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Evet canlar. Bu bölümü biraz daha uzun yapmak istedim. Ve diğer bir söyleyeceğim instagram hesabı.

Önceki bölümde oy çokluğu olarak geldi. Yani yeni instagramımız hayırli olsun. Herkesin takibini bekliyorum.

İnstagram= yatili_okul_

Kapak fotoğrafından bulabilirsiniz. Ama iki tane hesabım olduğu için  diğerini kullanmıyorum. Yani daha resimsiz olan yeni hesap. Zaten biyografi bölümüne yeni hesap diye yazacağım.

Hepinize şimdiden teşekkürler.

YATILI OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin