Görmek için yazılır
Duymak için okunur
Bu gönül kime âşık olur
Hangi aşk için yok olur
Bu daha farklı, daha bir başka
Uykusuzluk, gem vuruyor aşka
Sen çıkıyor, sıktığım her taştan
Gel başlayalım yine, ta en baştan
Bilmem, belki de gökkuşağının sahip olamadığı renksin
Bilmem, belki ormanların en berrak ve en temiz havası
Bilmem, belki de okyanusların en hırçın mavi dalgası
Hiçbir şeyi bilmem de, gönlümün ölümle arasındaki davasın
Koca bir şehirdeyim, dört duvar bir oda
Uzuyor sakallarım, beyaza çalıyor saçlarım
Vakit ilerliyor hiç durmadan, yaşlanıyorum zamanla
Büyüyorum ve ölüm korkusu sarıyor gönlümü
Utanıyorum hesabı verememekten, çatılıyor kaşlarım
Kendi halime üzülüyorum, yaprak gibi dökülüyor gözyaşlarım
Hiçbir şeyden tat alamıyorum
Ne içtiğim sudan, ne yediğim yemekten
Demek ki, her şeyin tadını sen veriyormuşsun
Seni kaybettim ya, hani yıllar geçti ya
Ancak anlıyorum
Hayalinle oturuyorsam ne olacak
Sana dokunup, kokunu alamadıktan sonra
Bir gün Azrail gelip alsa ne olacak
Son nefesimi kollarında vermedikten sonra
Hasretinden kavruluyorsam ne olacak
Her gün doğan Güneş'i beraber selamlamadıktan sonra
Karanlıktan korkuyorsam ne olacak
Mehtap'ın loş ışığı altında sana sarılamadıktan sonra
Lambaları yaksam, odam aydınlansa ne olacak
Evde ölü biriyim, canıma can katan sen olmadıktan sonra...
Muhammed Raşid YÜKSEL
YOU ARE READING
KURDELE
Poetry1- YALANLAR 2- ZÎHNÎM 3- TUZ RUHU 1/2 4- CENNET'Î SEVERSÎN DE 5- RÜYAYLA ISLANMI$ KANATLARIM 6- ÎNSANVARÎ 7- KORKULARIMI SEVÎYORUM 8- SOKAK LAMBASIYIM 9- YANAKLARININ ALLIĞINDA YANDIĞIM 10- GECENÎN SÜKÛNETÎ 11- AF DİLENMESÎ