~~40~~

460 28 83
                                        


"ANLAT LAN!"

Markın çenesini kavrayıp sıkıca sıktığında, korkudan konuşamıyordu çünkü biliyordu ki konuşsa da değişen birşey olmayacaktı.
Ne derse desin Jackson'ı sakinleştiremeyecekti.

Derin bir nefes alarak çenesini sıkan elini tutarak daha fazla sıkmasını engellemeye çalıştığında Jackson sinirle tısladı.
"ANLATMIYOR MUSUN? KİMİM BEN? SÜS KÖPEĞİ Mİ? BENİM SÖZÜME NEDEN DEĞER VERİLMİYOR HA?? "

Mark kolllarını vurmaması için tutup gözlerine doğru baktığında mırıldandı.
"Anlatacağım...sakin olsan önce.Korkutuyorsun...hem beni hem Chennie yi."

Masum bir şekilde konuştuğunda Jackson çenesini sıkan elini çekti ve tek kolunu da bıraktı.
Chen lee ye göz attıktan sonra uyuduğunu görmüş ve Marka tekrar yönelmişti.
Kolundan tutarak odadan dışarı çıkardığında aşşağı doğru çekiştiriyordu.

Mark basamakları inerkennona yetişmeye çalışıyor ve ayağı takılıyordu.Düşecek gibi olduğunda Jackson belinden tutarak destek olmuş , ardından aşşağı inmişlerdi.

Jackson sehpaya oturarak Mark'ı da karşısına koltuğa oturttu.

"Konuş."

Mark ürkek bakışlar attıktan sonra derin bir nefes alıp yutkundu.
"Sen çıkma demiştin ama...ben hem sıkıntıdan ölüyordum hem de Chen lee nin bezi bitmişti.Yarım saat içinde dönecektim.Bu yüzden çıktım işte..."

Jackson ellerini yüzüzne sürerek derin bir nefes verdi.
"Peki o şerefsiz!? O fotoğraf ne!!"

Mark cevap veremediğinde Jackson  daha da çok sinirlenere yumruk yaptığı elini sehpaya vurdu.
"Soru sordum sana! Beni canını yakmaya zorlama Mark! Canını fena halde yakacağım yoksa!."

"Sahilden geçerek yolu uzatmıştım..karşılaştık.Selam verdi.Sonra 5 dakika otur dedi Chen Lee yi falan sevdi. Uzun zaman olduğu içim  fotoğraf çekti işte...Hepsi bu.."

Jackson kafasını salladığında Maek kaşlarını kaldırarak hafif gülümsedi.
"Kızgınlığın geçtiimi bitanemm? İyiyiz değil miii? Üzgünüm.."

Jsckson gözlerini tekrar Mark'a diktiğinde yüz ifadesinden hala yumuşamadığı belli oluyordu.
Çatık olan kaşlarını daha fazla çatarak dişlerini sıktı.

"Peki.Birşey olmamış , tesadüftü herşey ona da tamam.Niye yalan söylüyorsun bana? Markete gittim , yoldada karşılaştık 5 dakka muhabbet ettik deseydin şuan sana bağırıyor olurmuydum? Neden hep yalan söylüyorsun inatla?!"

Mark başını eğerek tekrar özür diledi.
"Hiç doğruyu söylemiyorsun bana..Bana insan gibi anlatıcaksın ki böyle kavga etmeyelim.Ama yok sen anlamıyorsun ya! KENDİNE GEL BİRAZ! EVLİYİZ.BANA HESAP VERMEK ZORUNDASIN SEN ANLADIN MI? SEN DOĞRULARI SÖYLEMEZSEN EĞER CANINI YAKARIM. BUNU İKİMİZDE İSTEMEYİZ? DİMİİ!"

Mark'a sert bir tokat attığında , koltukta gerileyerek yanağını tutmuştu.
"Sana nasıl güvenicem ben? Çocuk var birde yanında.?Nasıl emanet edeceğim? Uslanmıyorsun hiç! Sözümü birtek dayak yiyince mi anlıyorsun? Bak uzun zamandır vurmuyorum sana çünkü biliyorum gururun kırılıyor ve şiddetle birşey çözemeyiz ama sende laftan anlamıyorsun ki!"

Mark koltuktan kalkarak bağırdı.
"Dışarıya çıkarmıyordun! Eğer yasaklamasaydın yalan söylemezdim!"

Jackson alayla güldü ve tekrar ciddileşerek karşısına geçti.
"Ben bugün geldim.2 günlüktü ceza.Çabucak geçip gidecekti.Ben sana markete gitme demedim.Gezmeye gidemezsin dedim! 2 güncük sabredemedin mi? Sen bilirsin süre uzadı.Kapıyı üzerine kilitleyeceğim öyleyse.Bedeli var yaptıklarının değil mi ama?"

Mark aniden koltuktan kalkmış ve kapıya ilerlemişti.Askılıkta asılı olan ceketini üzerine geçirmiş ve ayakkabılarını hızlıca  giymişti.

Kapıyı açtığı gibi Jackson geri kapatmıştı.
"Şşhh nereye Makkı?"

"Anneme."

"Olmaz.Dışarı yasağın var ."

"Salak mısın sen gideceğim Annemde kalacağım bu gece.Yalnız kalsak iyi olur.!"

Kapıyo tekrar açtında Jackson tekrar kapatarak kapının önüne geçti.

"Maaleseff.Kafanı dinlemen için de izin yok.Gidemezsin geç içeri."

Mark kapıdan onu çekmeye çalışıyor , ayağını kollarını çekiştiriyordu ama Jackson sırıtarak çekilmemeye devam ediyordu.

Kapıyı kilitleyerek anahtarı pantolonunun ön cebine koyduğunda Mark elini cebine soktu.
"Tch tchh Makkı sinirlendiriyorsun ama. "

"Ya Jackson verir misin...lütfen."

"Hayır.Gece sensiz yatamam ayrıca.Hiçbiryere gitmiyorsun dedim içeri GEÇ!"

Mark'ı bacaklarını beline dolayarak kucağına aldığı gibi yukarıya çıkmaya başlamıştı.
Odaya geldiklerinde yatağa bıraktı.
Yanına uzanarak yorganı üzerlerine çektiğinde kollarını Mark'ın gelmesi için açtı.

Mark göz devirerek arkasına dönmüştü.

"İyi peki bu gece küs bana.Ama ben daha sinirliyim biliyorsun değil mi? Oyüzden dön çabuk bana ve kollarımın arasına gir."

Mark dönmeyince yineledi.
"Bu bir emirdir çabukk."

Bu sefer Mark mecburen döndüğünde Jackson onı kolları arasına almış , sıımsıkı sarılmıştı.
Saçlarına öpücükler bıraktıktan sonra pencereden vuran ay ışığıyla yüzünü ayırt edebildiği kadar gözlerinin içine baktı.

"Bir daha yapma.Bana herşeyi anlat.Birşey saklama.Aramız bozulmasın.Anlaştık mı?"

Kollarının arasındaki beden mırıldanıp başını salladığında Jackson üstlerine yorganı çekmişti.

Mark iyice sıkı sarılıp başını göğsüne yasladığında ikiside gülüştüler.

                  *************

Finali  bi sonraki bölüm düşünüyorum artık konum kalmadı dlzllff
Yeni hikayeler yazacağım 💞💞
urnotgoner LittleBirdArmy busanprensim95 xxxpapillon Wheppepppee ahgabird7

~~Watashi  O Shinjite ~~||MARKSON (BİTTİ)Where stories live. Discover now