~~Watashi O Shinjite ~~||MARKSON (BİTTİ)

~~33~~

Jackson gözlerini aralayıp yatakta doğrulduğunda Mark yoktu.
Elini yüzünü yıkayıp içeri baktığında yine yoktu.
"Mark? "

Mutfağa, salona, bahçeye bakındı ama bulamamıştı.
"MARK! KAHRETSİN! "

Aceleyle evden çıktığında arabanında olmadığını farketmişti.
"Gitmiş.. Kahretsin! "

İçeri girip girişten anahtarı alarak kapayı kapatmıştı ki evin önüne parkedilen arabadan elinde poşetlerle çıkan Mark'ı görmüştü.

"Mark! " Mark' ın önüne doğru sinirle yürüdüğünde sarışın olsn poşetleri yere bıraktı.

"NERDESİN SEN LAN! GEÇ EVE! "

Mark ses çıkarmadan eve geçtiğinde poşetleri koridora bıraktı ve Jackson'a döndü.
"Bi sakin ol! Markete gittim! "

"Benden habersiz mi!? Sen ben uyurken kaçarsın da!? İhbar da edersin dimi! "

"Ya yeter! Kahvaltı hazırlayacaktım! Oyüzden gittim? Neyapsam yaranamıyorum neyapabilriim?! Al! Git hazırla kendin ozaman! İyi olmsya da gelmiyorsun. Yaptıklarına karşılık hala birşeyler için çabalıyorum ama yinede yaranamıyorum sana! "

Sinirle odaya giderek kapıyı kilitlediğinde Jackson mutfağa geçerek kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı.

Hazır olduğunda odanın kapısını tıklattı. "Mark? Hadi çık birşeyler ye. "

"İstemiyorum. "

"Trip yapma şimdi geç hadi ye?! "

Anahtarı çevirip kapıyı açtığında Jackson'a bakmadan içeri geçmiş masaya oturmuştu. Yemeğini yemeye başladığında Jackson da karşısına oturdu.

"Birdaha bana söylemeden evden çıkmıyorsun. "

"Hah. Neyim ben köpeğin falan mı? Bak bu durum iyice canımı sıkmsya başladı. Tamam hadi vurdun değilmi? Birşey söylemedim. Ama yeter. Düzgün davranmayacaksan.. "

Jackson kaşlarını yukarı kaldırıp eleindeki çatalı bırakıp Mark'ın yüzünü birkaç saniye inceledi.
"Yaa öylemi? Davranmayacaksam? "

"Davranmayacaksan... Zaten benim işlediğim bir suç yok. Geri dönmemde bir sakınca da yok. Anlıyormusun? "

"Ha gideceksin yani? Bende izin vereceğim? "

"Mecbursun. Baksana yapamıyoruz bile. Ayrılalım bitsin bu işkence. Sende kaçıyormusun ne yapıyorsan yap. Kimseye söylemem. "

"Mark gerizekalımısın? "

"Hayır değilim? Bıktırdın anlamıyor musun? Bende inciniyorum? Üzülüyorum ve canım yanıyor. Bu şartlarda ben seninle nasıl olacağım ki? Bana davranış şekline bir baksana!? "

"Hakettin!? Beni salak yerine koydun günlerce. Sen canımı yakarken iyiydi? Sevgilim tacize hatta neredeyse tecavüze uğruyor, travma geçiyor ve ben bilmiyorum. İlk önce benim bilmem gerekirdi benim!! Yanına mı kalacak!? "

"İyi güzel. Defolup gideyim işte. Bitsin. "

Ayağa kalkıp telefonu ve ceketini aldığı gibi kapıya yönelmiş, açmıştı.

Jackson da ardından kalktığında açtıpı kapıyı geri kapatmış eline aldığı silahı kafasına dayamıştı.

(Y\N :noluyo mk dediğinizi duyar gibiyim sandığınız gibi birşey değil sakin oyüzden dmfkkf)

Mark kafasına dayanan nesne ile titremiş gözlerinin içine bakmaya başlamıştı.
"N-napıyorsun? O.. O silah nerden çıktı.. "

"Gidemezsin. "

"Gidersem? "

"Hapse girmeye niyetim yok Mark. Burda seni kim bulacakki. Öldüğünden haberleri bile olmaz. "

"S-saçmalama. Vuracak mısın yani? Delirdin mi sen Jackson.? "

Jackson kafasını salladı."Evet. Delirdim. Duydun beni gidersen anca böyle gidersin anladın mı? "

"Bırak gideyim? Lütfen... Saçmalıyorsun gerçekten.. Bırak şunu. "

Jackson omuz silkti ve elindeki silahı indirir gibi yapıp tekrar kafasına dayamıştı.
"Elveda diyim ozaman nediyim Mark. Seni unutmam merak etme. "

"Ne diyorsun d-dur.. "

Tetiği çektiğinde Mark gözlerini sımsıkı kapatmış, Jackson ise gülmeye başlamıştı.

Mark gözlerini açtığında gözleri kıpkırmızıydı.
"N-neden hala ayaktayım? "

"Gerizekalı. Oyuncak bu oyuncak. Silah bile taşıyacağımı mı düşündün gerçekten? Merak etme senden nefret ettiğim felan yok. "

Mark korkuyla ağlamaya başladığında Jackson kollarını sırtını doladı.
"Seni vuracağıma mı inandın cidden? Ağlama tamam. Okadar korkacağını bilsem yapmazdım ya... Ağlama Mark tamam. "

"Bırak. Beni öldüreceksin sandım gerçekten! "

"Asıl saçmalayan sensin! Katilmiyim ben olum. Aptal çocuk. Sakin ol tamam gel hadi. "

Şöminenin önüne Mark'ı oturttuğunda hala ağlıyordu.

"Birdaha gitmekten bahsetme. Benimle kalacaksın. Sensiz olmaz "

"Oyüzden mi böyle davranıyorsun. "

"Nasıl davranayım? Nasıl bekliyordun? Önüne güller mi sereyim? Sen hala yaptıklarının farkında değilsin. Suçsuzken suçsuz duruma düşüyorsun. Artık akıllan. "

"Tamam sus. Böyle devam edeceğiz yani. "

Jackson oflayarak arkasına yaslandığında televizyonu açarak kanalları karıştırmaya başladı.

"*********

Umarım olmuştur.
Bu aradaa kitap 76.sıraya ykselmiş olummm MÜKEMMEL DEĞİLMİ

:')))

busanprensim95 arasgase ahgabird7 youthdarlin Norathekitty Thisiskunpimook scoupsicecream xxxpapillon xMTuan
Unuttugum varsa kbbb ckdkcodo