2.0

5.4K 398 48
                                    


           

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

           

Sabah uyandığımda başım ağrıdan çatlamak üzereydi. Onu düşünerek sabahı etmiştim. Birkaç saatlik uyku uyumuştum. Hayatıma bu kadar nüfuz ettiğini ise yeni idrak ediyordum.

Elime telefonu aldım ve mesajlarına baktım. Atmamıştı. Kendime engel olamadım ve tekrar mesajları en baştan okudum. Bazı yerlerde gülümserken bazı yerlerde hüzünlenmiştim.

Neden böyle yapmıştı ki? Karşıma çıksaydı, bunları yaşamazdık diye düşündüm. Tüm suç onundu. Şimdi ise ikimiz de mutsuzduk. O benden daha da mutsuz olmalıydı. Beni seviyordu ve ben onunla konuşmayı bırakmıştım. Ellerimi başımın iki yanına dayadım ve kendime gelmeye çalıştım. O sırada kapı çaldı.

"Rose gelebilir miyim?"

Gelen Annemdi. Belki de ona danışmalıydım. Ama ayrıntı veremezdim. Bunu hoş karşılayacağını sanmıyordum.

"Gelebilirsin anne, uyandım."

Annem içeri girdiğinde gülümsedi. Yanağında beliren gamzelerini, bukleli sarı saçlarını ve o şirin bakışını görünce ona sarılmak istedim. Yataktan fırladığım gibi boynuna atladım. O da bana sarılınca duygulanmıştım. Ağlamaya başladığımda onun kadar ben de şaşkındım. Neler oluyordu bana?

Annem geriye çekilerek endişeli bir ifade ile sordu:

"Rose iyi misin bebeğim?"

"Oturur musun sana bir şey danışmalıyım."

Annem karşıdaki sandalyeye oturdu ve yüzünü bana çevirdi. Söze nasıl başlayacağımı bilemeden dudaklarımı ısırmaya başladım. Yüzüne baktığımda gülümsediğini gördüm. Anlamış olabilir miydi?

"Sanırım bu bir erkek ile ilgili olacak."

Yüzümü eğdim ve ellerimle oynadım. Konuşacak mantıklı kelimeleri seçemiyordum. O an aklıma bir fikir geldi ve onu denemeye karar verdim.

"Düşündüğün gibi değil. Dün gece bir kitap okudum ve aklıma takıldı. Anlamam gerekiyor. Gerçekten birini sevdiğinde dış görünüşü önemli midir? Yoksa gerçekten kalpten sevmek diye bir tabir gerçek olabilir mi?"

"Hımm, derin bir konuya giriş yapıyoruz. Dış görünüş elbette ki önemlidir Rose. Tersini söylemek isterdim ancak gerçekçi bir bakış açısına göre konuşursak, ilk izlenim her zaman görüntü ile başlıyor. Karşı cinsin çekimine kapılıyorsun. Daha sonra ise davranışları ve tavırları onunla bütünleştikçe gerisini tamamlıyor."

"Görmeden birine aşık olamaz mısın?"

"Bu mümkün. Görmeyen insanların da duygularıyla hareket ettiklerini düşünürsek mantıksız olmaz. Bunun için algılarının geniş ve empati özelliğinin yüksek olması gerekir. Bakışları ile onu çözmeyecek onu hissetmeye çalışacaksın. Çoğu insan bu konuda başarısız. İnsan olmayı hafife alıyoruz sanırım. Kitap nasıl bir konuya dayanıyordu?"

"Kız görmediği birinden hoşlanıyor ve sonrasında ona güvenemeyerek onu terk ediyor ama pişman oluyor."

"Kızın bu güvensizliği sadece o kişiye karşı mı, yoksa bu genel olarak onun bir sorunu mu diye yansıtmışlar mı?

"Bu fark eder mi?"

"Elbette Rose. Şöyle düşünelim, eğer o kişiye karşı bir güvensizliği var ise bu normaldir. Çünkü karşısındaki kişiyi tanımıyor; ama bu genel olarak herkese karşı tutumu ise ortada bir sorun var demektir."

"Kız aslında çok yalnız biriydi. Etrafına güvenmiyor mu bilmiyor ama tek bildiği birşey vardı, o da bir süredir yalnızlık onu sıkıyordu ve bunu kendine bile itiraf edememişti."

"Belki de o adamdan hoşlanmamıştır ve ilgiye ihtiyacı olduğu anda gelmiştir, olamaz mı?"

Haklıydı. Belki de birine ihtiyacım olduğu için ve yalnız olduğum anda geldiği için ona anlamı ben katıyordum. Bu şekilde düşünürsem onu gözümde büyüterek hata yapıyordum.

"Rose, ne düşünüyorsun?"

"Dalmışım."

"Kitap nasıl bitti?"

"Bitmedi, okumaya devam ediyorum. Sence sonu nasıl biter?"

"Hisler söz konusuysa bunu asla bilemeyiz. Ancak şunu unutma hayatta risk almadan başarı elde edemeyeceğin gibi, cesaret etmeden mutlu da olamazsın. Kitabın sonunda yazarın güzel bir mesaj vereceğinden eminim. Her kitabın bize bir katkısı olduğuna inanırım. Bilirsin işler dolayısıyla çok fazla okumak için zamanım yok ama asla unutma, iyi ya da kötü her yazarın anlatmak istediği bir mesaj vardır. Sonunu okuduğunda bana anlatmanı isterim."

"Ben de isterim. Teşekkür ederim anne," diye boynuna sarıldım. Üzerine düşünecektim. Ve doğru yolu bulacaktım. Belki de yazar en azından bizim için iyi bir son düşünüyordur. Bu ihtimale sığınmalıydım.

"Bu arada akşam bir davete katılacağız, senin de gelmeni istiyoruz. Hem arkadaşın da orada olacak."

"Arkadaşım?"

"Veronica."

Annem son sözünü söyleyip odadan gittiğinde akşamki daveti düşündüm. Veronica orada olacaksa belki Arthur da olurdu. Onu görmek beni utandıracaktı ve buna hazır değildim. Rüyamda bile onu görmüşken şimdi akşamdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başlamıştım.


 Rüyamda bile onu görmüşken şimdi akşamdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rosemary | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin