Bekir zorlukla gülümseyerek "Türk askeri bayılmaz! Sadece gözünü dinlendirir sanırım benim gözümü dinlendirmem lazım" diyerek gözlerini kapattı...

***

Bir Hafta Sonra

Bekir hastane odasında sol ayağının aksamasına rağmen bir sağa bir sola giderken odanın kapısı açıldı. Tolga masum bir sırıtışla içeri girdiğinde Bekir Tolga'nın üstüne atlayarak "Seni bitireceğim şerefsiz! Senin yüzünden resmen vatanı korumaya ara vermeliyim" diyerek bir yumruk indirdi. Tolga Bekir'i durdurmaya çalışarak

"Ya bir sakin ol Bekir ya ben kendimi affettirmeye geldim sen ne yapıyorsun!"

Bekir odayı inleten bağırtıyla "Ne affettirmesi lan! Çatışma esnasında yaralansam üzülmeyeceğim ama çok boktan bir şekilde vuruldum"

Tolga küçük bir kahkaha atarak "Beni döveceğine Yavuz komutan seni bekliyor hazırlan da gidelim"

Bekir duyduklarıyla atik bir şekilde kalkarak kıyafetlerinin altında olan askeri üniformayı ortaya çıkardı. Tolga gözlerini büyüterek

"Sen cidden sorunlu bir adamsın Deli Bekir"

Bekir Tolgaya omuz atarak aksak adımlarla odanın çıkışına yürüyerek "Ne o zoruna mı gitti Karga burun!"

Tolga burnunu çekerek "Dalga geçme burnumla! O her kokuyu alır ve inan bana senin için çok iyi kokular alıyor"

Bekir göz devirip "Yav he he" diyerek odadan çıktı.

**

Bekir sonunda Binbaşı Yavuzun odasının önüne geldiğinde derin bir nefes alarak kapıyı tıklatıp gel sesini beklemeden hızla içeri girdi masasının başında oturan komutanına selam verip hazır ol da dururken Yavuz askeri baştan aşağıya inceleyerek "Rahat Bekir" dedi Bekir bu emirle rahat pozisyonuna geçerek Yavuza bakıp ciddi bir şekilde

"Komutanım, sırf bacağım şimdilik aksıyor diye beni görevden alamazsınız siz kovarsanız ben bacadan girerim haberiniz olsun! Yapmadığım şey değil!"

Yavuz kaşlarını çatarak "Biz seni kovmuyoruz evlat sadece iyileşmen için zaman veriyoruz hem sen ekibinin en önemli parçalarından birisin, seni görevden almak  çok büyük haksızlık olur! Ekibinle birlikte canını alacağınız soysuzları da düşünürsek kovulman çok uzak bir seçenek"

Bekir aldığı övgüyle rahattan hazır ola geçip "Sağ ol" diyerek tekrar rahata geçip komutanına döndü "Komutanım fizik tedavi ve iyileşme süresi en az 1 yıl ben nasıl dayanırım. Hem burada o şerefsizler halkımıza zarar verirken ben kardeşlerimi burada yalnız bırakamam! Onların bana ihtiyacı var benimde iyileşmek için onlara ihtiyacım var eğer beni ailemin yanına gönderirseniz ben deliririm"

Yavuz yavaş adımlarla yerinden kalkıp Bekir'in omzuna dostça vurarak

"Sakin ol evlat delirmen daha çok işimize yarayabilir hem sen zaten dağların deli Bekirisin" deyince Bekir şaşkınca

"Komutanım siz iyi misiniz? Sonuçta beni her bulduğunuz yerde deli deli hareketler yapmam için bana öğüt veren sizsiniz"

Yavuz küçük bir gülümseme ile

"Ben çok iyiyim Bekir ve sana güzel bir haberim var tabi bu habere sen ne kadar sevinirsin bilmem çünkü İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı Hastanesine yatıyorsun hem de en kısa zamanda"

Bekir duyduğu şeyle öksürmeye başlayarak "Anlamadım komutanım? Siz yanlış anladınız herhalde tamam deli olabilirim ama ben bu vatanın delisiyim hastaneye yatırılacak kadar sorunluda değilim hem ben çatışmada sadece ayağımı sakatladım ve benim İstanbul da ne işim var? Büyük şehir beni sıkar delirtir. Ben sırf deliririm diye ailemi görmeye gitmiyorum!"

Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I)Where stories live. Discover now