2.BÖLÜM

33.1K 1.1K 154
                                    

💐İYİ OKUMALAR 💐
Genç ağa salonda herkesle birlikte oturmuş toprak gözlüsünün gelmesini bekliyordu. İçindeki heyecan onu yerinde durdurmuyordu. Babası ve iki kardeşi ona bakıp bakıp gülüyorlardı. Kapıdan giren annesinin arkasında aşık olduğu kızı başı eğik beyazlar içinde görünce nutku tutulmuştu genç adamın. Aynı bir meleğe benziyordu şu an . Bedirhan ağa gözlerini ayırmadan her zaman yaptığı gibi her bir zerresini ezberlemek istercesine bakıyordu genç kıza. teyzesi oturacağı yeri gösterince genç kız oturmuş sonunun gelmesini bekliyordu. 

İki genç yan yana oturmuştu. Genç kız üzüntüden başını kaldırıp kimseye bakmıyordu. Oysaki Bedirhan ağa o gözlere bakmak için neleri feda etmezdi. Az kalmıştı 10 dakika sonra Allah katında kadını olacaktı toprak gözlüsü.Hoca nikahı kıyarken genç kıza mehir olarak ne istediğini sormuştu. Genç kız ise kendinden emin sesiyle "hiçbir şey" diyebilmişti sadece. Buna şaşıran hoca Bedirhan Ağa'nın gözlerine bakmıştı. Bedirhan ağa başı eğik olan kadınına bakarken" mehir olarak benim bütün mal varlığım karımın 'dır" deyince sabahtan beri görmek istediği gözlerle karşılaşmıştı. Gözlerindeki kızarıklıktan anlamıştı hemen ağladığını. Genç adam aşık olduğu kadının onu istemediğini biliyordu ama alışır diyordu, alışmak zorunda.

Dini nikah kıyıldıktan sonra hocayla birlikte aile üyeleri dışarıya çıkmışlardı. Yeni evli çift bu sayede yalnız kalmıştı. Genç kız başını kaldırmadan hala oturuyordu. Genç adam kızın önüne geçerek oturmuştu. Yüzüne bakmasını istiyordu. Kızın yüzüne dokunmak için elini uzatmıştı ki, genç kız başını geriye çekip cehennemi olan siyahlara bakmıştı. "Mutlu musun ağam "diyebilmişti sadece. Genç adam gelen soru karşısında ne diyeceğini bilemiyordu. Tüm Mardini bakışıyla yok eden adam, kadınına bunu yapamıyordu. Karşısında kendisine nefretle bakan gözler görmek istemiyordu. O nasıl bakıyorsa öyle baksın istiyordu, ama olmuyordu. 14 aydır bunu başaramamıştı, ama başarana kadar asla vazgeçmeyecekti. 

Genç kız ise mutlu musun sorusunu her istediği olduğu için sormuştu, ama bir cevap alamamıştı. Genç kız artık bu odada Bedirhan ağayla oturmak istemiyordu. "Odama gidebilir miyim ağam" demişti. Bedirhan ağa helâli olan kadının artık kendisinden kaçmasına sinir oluyordu."8 ay sonra düğünümüz var. Bakalım ondan sonrada kaçabilecek misin güzelim" demişti adam sinirli sesiyle. Genç kız Bedirhan Ağa'nın sinirini anlamış ama cevap vermeyerek ayağa kalkıp odasına gitmişti...

Bedirhan ağa sinirlenmiş olsa da bir şey demeyerek  şirkete çalışmaya gitmişti. Ayşim ise yatağında yatmış elinde mutlu aile fotoğraflarına bakıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ağlamaktan yorgun düşen bedeni bir süre sonra uykuya teslim etmişti kendisini. Akşam yemeğine eve gelen genç ağa, masada taze karısını görememişti." Ayşim nerede Yade ?" demişti sorarcasına. "Yorgundur oğul uyuyor, uyandırmadık.” Deyince  Gülümseyerek başını sallayıp yemeğini yemeye başlamıştı. 

Yeni evli çiftin odaları hazır bir şekilde bekliyordu. Gece saatlerinde herkes odalarına dağılınca genç ağa annesini çağırıp ."yade yarından tezi yok Ayşimle odamıza geçeceğiz" demiş ve arkasında şaşkın annesini bırakıp odasına gitmişti. Kadın ise ne yapacağını bilmiyordu. Ayşimin bu evde kalması bile laf olurken aynı odada olduklarını bilen Mardin halkı ne diyecekti. Oğlu Bedirhan aklına koymuştu. Bunun geri dönüşü olmayacağını biliyordu ama bunu nasıl söyleyecekti Ayşime yaşlı kadın...

Sabah genç kız erkenden uyanıp mutfakta kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Bedirhan dünden beri göremediği sevdiği karısı yüzünden uyuyamamıştı. Boğazındaki kurulukla etrafına bakmış ama su bulamamıştı. Bedirhan ağa yavaş adımlarla odasından çıkıp mutfağa inmişti. Mutfakta dalgın bir şekilde kahvaltı hazırlayan Ayşim’i görünce bir defa daha aşık olmuştu. Sessiz adımlarla arkasından yaklaşmış genç kızın cennet kokusunu içine çekiyordu. 
Genç adam dayanamamış ve genç kıza sarılmıştı. Genç kızın çığlık atacağını anlayınca ani bir hareketle eliyle ağzını kapatmıştı." Benim yüreğim"deyince genç kız beline dolanan kollardan kurtulmaya çalıştı, ama yaptığı her şey boşaydı. Genç ağa ne zaman isterse o zaman bırakacağını adı kadar iyi biliyordu Ayşim. Zar zor sesini bulup "yalvarırım bırakın ağam "diyebilmişti. Bedirhan ağa sevdiği, helâli olan kızın ağzından kendi adını duymak istiyordu artık ." Adımı söyle toprak gözlüm "demişti boğuk sesiyle. Ayşim nefret ettiği, kocası olan adamın adını ağzına almak istemiyordu. Bedirhan ağa ise başının altındaki boynu öpmemek için zor tutuyordu kendisini. Daha fazla kendini tutamayarak kızı kendine daha çok çekip hasret olduğu tene ufak ufak öpücükler bırakmaya başlamıştı.Ayşim kendisinden nefret ediyordu şu anda . O böyle olmak istemiyordu. Ailesiyle birlikte okuyup, aşık olduğu bir adamla evlenmek istiyordu. Bedirhan ağa onu öptükçe, Ayşim’in gözünden yaşlar tek tek akıyordu. Tüm gücünü toparlayıp Bedirhan Ağayı itmişti. Bu yaptığının çok yanlış olduğunu bilse de dayanamamıştı. Çok uzaklaşmasalar da aralarında bir adım  boşluk olmuştu. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ederken konuşmuştu genç kız.
"Uzak dur benden artık, seni istemiyorum. Senden nefret ediyorum, anla artık. “deyip  Hızlı adımlarla mutfaktan çıkıp odasına gitmişti. Yatağına oturup ağlamaya devam etmişti. 
Bedirhan ağa ise duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Sevdiği, helâli olan kız onu sevmediğini davranışlarıyla belli ediyordu, ama ilk defa yüzüne söylemişti. Bu sözler Bedirhan Ağa'nın kalbinde öyle büyük bir yara açmıştı ki tüm Mardin birleşse kapatamazdı bu yarayı. Tek kapatacak olan kişi ise onu asla sevmemek üzere yemin etmiş karısıydı.

Hancıoğlu ev halkı ’nın hepsi uyanmış kahvaltı masasına oturmuştu. Masada olmayan Ayşim’i ve Bedirhan Ağa'nın sinirini fark etmeyen yoktu. Avzem hanım "Keçamın de hayde gitte Ayşim’i uyandır" demişti kadın. Her sabah erken kalkan Avzem hanım Sabah mutfaktan ağlayarak çıkan Ayşim’i ve ardından sinirli çıkan oğlunu görünce bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Bugün  gidipte oğluyla aynı odada kalacaklarını nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. 
Geri odasına girdiğinde Şehmuz ağa karısının sıkıntılı halini görünce " hayırdır Avzem hanım" deyince yaşlı kadın derin bir nefes alıp, olanları kocasına anlatmıştı. Yaşlı adam Ayşim ’in durumuna ne kadar üzülse de bir şeyler yapamıyordu. "Ayşimi düğüne kadar babasının evine gönderelim Avzem hanım, Biraz kendini toparlasın . Aylardır burada eriyip bitti kız. Bu akşama biletini alalım Sıraç’la bir süre gitsin." Evin büyükleri kendi aralarında karar almış kahvaltıda söylemeyi planlamışlardı.



Bol yorum ve oy 🙏🙏🙏

Hepinize bolca sevgiler 💕😍 Musnaz17 💕

AYŞİM( TAMAMLANDI DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin