M.1.0

1.2K 61 46
                                    

***

Hayır, fark etmez bana hayal de olsan...

***

"Evrime bodoslama mı daldı, bilmiyorum ki!" dedim telefonuma bakıp iç çekerek.

"Hala onun aynı Chang Wook olduğuna inanmayı reddediyorum." dedi Ha Won inanamayan gözlerle ekrana bakarak.

"Estetik diye bir gerçek var." dedi Ma Roo umursamaz bir tavırla.

"Evet, biliyorum Ma Roo. Hatta o bölümden derece ile mezun oldum. Ama bu pek de estetik mucizesi gibi durmuyor. Yani en azından sadece estetik mucizesi değil. Çok başarılı biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Adamı tanımayan kalmadı Kore'de. Bu yakışıklılık yada güzel görünüş değil. Biz buna 'karizma' diyoruz." dedi Ha Won ona gözlerini devirerek.

"O kafasındaki aptalca şeyle bile böylesine mükemmel olmayı nasıl başarıyor acaba?"dedim fotoğrafa baktığımda daha da fazla kendimden geçerken. Onları dinlediğim pek söylenemezdi.

jichangwook 즐거웠어요!!! 다음에 또만나요 (Eğlenceliydi! Bir daha ki sefere tekrar görüşürüz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

jichangwook 즐거웠어요!!! 다음에 또만나요 (Eğlenceliydi! Bir daha ki sefere tekrar görüşürüz.)

"Evet! An itibariyle Yeom Mi'yi kaybettik." dedi Ha Won alaycı bir sesle. Onu duymazdan geldim. Fotoğraftaki adam hiç de benim yıllar önce tanışıp sayılı arkadaşlık yüzüklerimden verdiğim Chang Wook'ya benzemiyordu.

"Hadi ama, Yeom Mi! O senin yüzüğünü bile yere atmıştı. Unuttun mu?" dedi Ma Roo beni dürterek.

"Bu yüzden bu kadar kafayı taktı işte! Anlasana!" dedi Ha Won koluyla Ma Roo'yu dürterek.

"Kim onun arkadaşlığını geri çevirmek ister ki? Biliyorum, ortaokulda o kadar popüler falan değildi sonuçta ama onun arkadaşlık yüzüğünü almak önemli bir şeydi okuldakiler için. Ama o zibidi ne yaptı? Resmen yere fırlattı. Çok pis dövesim var onu." dedi Ma Roo öfkeyle.

"Ortaokulda onun yaşadıklarını ne çabuk unutursun! Tüm okulun ona yaptıklarından sonra bana yaptıkları gayet normal. Sonuçta sadece bir yüzük... Neden bana güvensin ki?" dedim iç çekerek.

"Yine de gıcığım o herife!" dedi Ma Roo omuz silkerek.

"Sen sadece Yeom Mi senin yerine onu sevdiği için gıcıksın ona!" dedi Ha Won gözlerini kısıp Ma Roo'ya bakarak. Ma Roo kucağında duran yastığı Ha Won'a fırlattı. Ha Won yastığı havada yakaladı.

"Bakma sen şu salağa da yaz şu yürüyen zarafete!" dedi Ha Won bana dönerek.

"Ne yazacağım ki? Hem görse ne olacak? Bana cevap mı yazacak?" dedim umutsuzca.

"Bence de haklısın, Yeom Mi. Yazma sen. Boş ver. Dinleme bu boş tenekeyi!" dedi Ma Roo sırtıma hafifçe vurarak.

"Hiçbir şey kaybetmeyeceksin! Sonuçta seni tanıyamaz. Profilinde sadece çizimlerin var. Yaz gitsin!" dedi beni cesaretlendirmeye çalışarak. Ardından Ma Roo'ya döndü.

"Evine gitsene sen! Onu kötü etkiliyorsun!" dedi Ha Won sinirle Ma Roo'yu ittirerek. Ma Roo öfkeyle doğruldu.

"Ne halt ederseniz edin! Nasılsa yazmayacak! Yarın tavuk bira yapıyoruz unutmayın!" dedi Ma Roo koltuğunun üstünden montunu alarak.

"Tamam, unutmayız. Dikkatli git." dedim ona gülümseyerek. Öfkesi dağıldı ve bana gülümsedi. Sonrasında dışarı çıktı.

"Ne yazmalıyım?" dedim Ma Roo'nun sözlerinden duyduğum üzüntüyle çıktığı kapıdan bakarken.

"Ona okul zamanlarını hatırlatacak bir şey..." dedi Ha Won düşünceli bir sesle.

"Okul zamanlarını hatırlamak isteyeceğini sanmıyorum." dedim umutsuzca iç çekerek.

"Olabilir ama belki hala güzel kalan bir şeyler vardır." dedi hınzır bir sırıtışla. Ona kaşlarımı çatarak baktım. Yoruma bastığımda elime vurdu.

"Delirdin mi sen?! Yoruma bakmaz bile! DM'den yürüyeceğiz her platonik aşkının peşinden koşan sağlıklı 'stalker' gibi!" dedi telefonda benden önce DM objesine parmağını dokundurarak.

"Yaz bakalım! Hmm... Hah! Buldum! Şöyle de: 'Sana verdiğim ama acımasızca yere attığın arkadaşlık yüzüğümü hiç mi istemedin?' Nasıl? Bence güzel!" dedi omzuyla beni dürtükleyerek.

"Emin misin?" dedim ona bakarak. Kendinden emin bir şekilde başını salladı. Derin bir nefes aldım ve tuşlara bastım.

⛤⛤⛤⛤⛤

mindeulle
Sana verdiğim ama acımasızca yere attığın arkadaşlık yüzüğümü hiç mi istemedin?
Oysa bir Minnie tacı takıyorsun şimdi!
Gerçekten kalbimi kırdın!

⛤⛤⛤⛤⛤

"Evet, yazdım işte!" dedim kalbim heyecanla çarparken.

"Gerçekten de yazdın! Şimdi dua etmeliyiz ki bunu görsün!" dedi ellerini çenesinin altında birleştirerek.

"Ah, gerçekten... Yat uyu, Ha Won! Saçmaladın! Yarın erken kalkmamız lazım." dedim onu yanımdan ittirerek. Ardından kalktım ve odama yöneldim.

"Bence sana dönecek!" dedi arkamdan bağırarak.

"Evet, tatlım evet. Ben de onu bekliyorum yıllardır!" dedim alaycı bir tonlamayla. Kendimle dalga geçme konusunda üstüme yoktu. Bravo Yeom Mi! Kendinle barışık olma deyimini fazla abartıyorsun! Yatağın üstündeki çizim kağıtlarımı çalışma masama yığdım ve kendimi yatağa bıraktım. Ji Chang Wook! Bana yazacakmış! Hah! Büyük ihtimalle görmeyecek bile! Görse bile hatırlayacağını hiç sanmıyorum.

Şarkı: Basick, Inkii_ The Illusion (W OST)

Casperlarım!

Ta daaaaa!

İyi geceler! Ben yepyeni bir kurguyla döndüm! Kocacığımla benim hikayemiz çok 'sipeşıl'!!!! Çılgınlığımın tavan yaptığı zamanlar! Biraz Instagram/ DM biraz normal yazı gibi bir şey olacak. Hayaller gerçek olmayınca böyle oluyor insan ne yaparsınız?! Neyse kısa ve öz!

Bir de ilk defa doğru düzgün bir kapak yaptım nasıl olmuş?

Keyifli okumalar. Sizleri seviyorum!

Saranghae!

Deniz UZAY

Mindeulle // Ji Chang Wook & Park Hae JinWhere stories live. Discover now