36. Bölüm

138K 6.1K 587
                                    

Eskiden güvendiğiniz insana bir daha güvenebilir miydiniz? Kötülere daima şans vermek, iyilere ihanetti. Peki Şimal kötü biri miydi? Belki de sadece bir piyondu. Buna emindim ama Suzan'ın mı yoksa Hakan'ın mı piyonu olduğunu bilmiyordum.

Oturduğum sandalyede rahatsızca kıpırdandım. Buraya geleli beş dakika olmuştu ama Şimal daha ortalıkta yoktu. Demir beni dışarıda bekliyordu. Tek başıma gelmek istesem de izin vermemişti. Bana bir şey olma olasılığı bile onu delirtebilirdi. Aslında Şimal'le görüşmeme bile izin vermiyordu. Ama ısrar edince pes etmişti. Öğrenmem gereken şeyler vardı ve ben içime düşen kurtla yaşayamazdım.

Şimal sonunda kapıda göründüğünde etrafa çekingen bakışlar atıyordu. Bir şeylerden korktuğu belliydi. Yürüyüşü bile korku kokuyordu. Beni gördüğünde yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Ama ben hiç tepki vermedim. Yüzüne düşen hüzünle karşımdaki sandalyeye oturdu. Sanki söyleyeceklerini bir an önce söyleyip gitmek istiyordu.

"Merhaba Milena."

Dediğinde başımı salladım. Karşımdaki kızın her zamanki Şimal olduğundan emin değildim. Davranışları o kadar soğuktu ki... Belki de yaptığı hatadan dolayı utanç duyuyordu.

"Anlaşılan direkt konuya girmemi istiyorsun."

Tekrar başımı salladım. Neler döndüğünü cidden merak ediyordum. Aslında Şimal'in yaptığından sonra doğruyu söyleyip söylemeyeceğinden de emin değildim.

"Seninle arkadaş olduktan bir hafta sonra Suzan bir şekilde evimi öğrenmiş ve bize gelmişti. Annem yok. Babamla yaşıyorum. Beni tehdit etti. Başlarda inanmadım. Ama bir gün babam kaza geçirmişti. Frenlerini boşaltmış. İşte o an dünya başıma yıkıldı."

Yumruklarını sıkarken söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Bir süre sessiz kaldı. Gözlerinde biriken yaşı sildikten sonra devam etti.

"Suzan'ın böyle bir şeyi yapamayacağından emindim. Yardım aldığı birileri olmalı diye düşündüm. İlk başlarda sana neden kafayı taktığını anlamıyordum. Sonradan öğrendiğime göre kafayı sana takan o değil, başka biriydi."

Zihnimde yalnızca bir isim belirdi.

Hakan.

Bana kafayı takan Hakan mıydı? Ama neden?

"Beni sürekli kullandılar. Seninle arkadaş olmam için zorladılar."

"Niye sürekli çoğul eki kullanıyorsun? Suzan'la birlikte seni tehdit eden diğer kişi kimdi?"

Onun Hakan olduğunu tahmin ediyordum. Ama emin olmam için Şimal'den öğrenmem gerekiyordu. Bu insanlar bizden ne istiyordu?

"Bilmiyorum. Hiç yüz yüze gelmedik. Sadece Suzan'ın, ondan emir aldığını biliyorum."

Yüzüne dikkatlice baktım. Belki de yalan söylüyordu. Buraya bir şeyleri öğrenmeye gelmiştim. Ama sanki kafam daha fazla karışmıştı.

"Peki şimdi neden anlattın bana bunları? Tehdit etmeye devam etmeyecekler mi seni?"

"Suzan artık benimle bir işleri kalmadığını söyledi. Başka bir şeyin peşindeler. Lütfen dikkatli olun."

Dediğinde sinirlerime hâkim olamadım. En başında polise gitse veya bize haber verse babasına zarar gelmezdi. Ama o korkaklık yapmış hem babasına, hemde bana zarar vermelerine sebep olmuştu.

"Bize söyleyebilirdin-"

Dediğimde daha fazla konuşmama izin vermeden sözümü kesti. Belli ki o da en az benim kadar doluydu. Sinirle parlayan gözleri, hatalarımı yüzüme vururken bir nebze bile sönmedi.

Buzdan Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin