39. Bölüm

131K 5.8K 454
                                    

Gençler güzeller genç kurguda ikinciyiz!!!

Destekleriniz için çok teşekkür ederim.

Bu bölüm için yorum ve votelerinizi esirgemeyin.

🐼

Zararlı olan birçok şeye bayılırım ben. Kolaya, cipse, sokakta köfteye, köşe başlarında midyeye... geç yatıp erken kalkmaya, umursamadan yemek öğünlerini atlamaya. Bir de beni üzecek insanı özenle seçip hayatıma almaya...

-Cihad Kök-

Gözlerim kitabımın arasında kalan notta takılı kaldı bir süre. Ne de güzel cümlelerdi bunlar. Bir zamanlar en büyük hobimdi söz yazmak. Sürekli yazar, onları kitaplarımın arasına koyardım. Aradan geçen süreyle unutur ve karşılaşınca içimde sebepsiz bir mutluluk oluşurdu. Cihad Kök'ün bu sözünü de dershaneye başladığım ilk günlerde yazdığımı anımsıyorum.

Notu katlayıp kalem kutuma attıktan sonra temiz bir kağıt ve kalem aldım elime. Bir süre karaladığım kâğıda, bu defa tüm dikkatimi vererek içimden geçenleri yazmaya çalıştım.

Biz birbirimizin hayatına giremeyen, çıkmayı da beceremeyen iki kişiyiz sadece...

Kağıdı kitabın aynı sayfasına koyduğumda oturduğum yerden doğruldum. Sanki hayatımız artık Emir'den önce ve Emir'den sonrası olmuş gibiydi. Önceden eve gelmesiyle pozitif enerjisinden ister istemez faydalanıyorduk. Ama şimdi yüzü gülen tek bir insan bile yoktu. Ev bile kasvetli bir hâl almıştı.

Ahh Zeynep... günlerdir dışarı çıkmıyordu. Nihan'la yanına bile gitmiştik. Nurcan teyzeyle tanıştıklarında dakikalarca sarılarak ağladıklarını ölsem unutmazdım.

Şimal dün buraya geldiğinde çantasından bir resim düşürmüştü. İçimdeki şüphelerin ardı arkası kesilmiyordu. Nurcan teyze tıpkı bir yaşında ölen oğluna benzediğini söylüyordu. Fakat herkesin derdi büyük olduğu için kimse üzerinde durmamıştı. İçimdeki şüpheler küçük bir fidanın ağaç misali büyümesiyle eş değerdi.

Hakan yakalanmıştı. Bu en çok da beni sevindirmişti. Demir'in başının belaya girmesini istemiyordum. Fakat o bu işin peşini bırakmazdı. Bir daha katil olmayacağından emindim ama Hakan'ın yıllarca ceza almasını sağlayabilirdi.

Yalnızlıktan sıkılınca aşağı indim. Nurcan teyze ve Nihan salonda oturmuş sohbet ediyorlardı. Boş koltuğa geçtiğimde kalbimin acıdığını hissettim. Emir çoğunlukla bu koltukta otururdu. Aslında evin her tarafında ondan izler vardı. Hayatımda kısa süre yer edinmiş olsa da, bana sanki olmayan ağabeyim kadar yakın olmuştu.

"Nihan, Demir'in nerede olduğunu biliyor musun?"

Nihan kızarmış gözlerini bana çevirdi. Anlaşılan Nurcan teyzeyle epey ağlaşmışlardı. Boğazını temizleyip cevap vermeye çalıştı.

"Yukarı çıkmıştı."

Dediğinde başımı salladım. Belki de Emir'le yaptığı uçurtmaları sakladığı odadaydı. Tekrar indiğim basamaklara yöneldim. Yukarıda Nihan'a ait bir oda ve Nurcan teyzenin kaldığı oda haricinde bizim odamız vardı. Geriye sadece salonun en sonundaki oda kalıyordu. Oraya daha önce girmemiştim. Ayaklarım kapıya doğru yöneldi ve tam önünde durdum. Kapıyı çaldığımda ses gelmedi. Kolunu aşağı doğru indirip içeri girdim.

Demir yere oturmuş, elindeki mavi uçurtmayı inceliyordu. Üçgen şeklinde olan uçurtmanın bir tarafında ufak bir yırtık vardı. Yıllar önce yapıldığı çok belli oluyordu. Demir'in yanına çöktüğümde kızarmış gözlerini yüzüme sabitledi. Acı çektiği daha nasıl belli olabilirdi?

Buzdan Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin