Bölüm 31: Çıkmaz Sokak

40.1K 3.8K 399
                                    

Yağmur duydukları karşısında az daha elinde ki kahveyi döküyordu. Az önce genç kızın söyledikleri gerçek olamazdı değil mi? Gülperi bu kadar da kendini aşmış olamazdı. Bunca yıl Asel'de onlara liderlik ederken bir çok kötülük yapmışlardı ama bu sefer ki çok farklıydı.

"Bunu yapamazsın" dedi hayret ve korku karışımı bir sesle. Bu kesinlikle kötülükten başka bir şeydi.

Gülperi koltuğa yerleşerek magazin dergisini karıştırmaya başladı. Sanki az önce sıradan bir şey anlatmış gibi rahattı.

"Neden yapamayacak mışım?"

Yağmur elinde ki kahveyi masaya bıraktı. Elleri o kadar titriyordu ki masaya sertçe bıraktığı kupadan dökülen sıcak kahve elini yaktı. Fakat o an elinde ki acıyı umursayacak hali yoktu."Bu resmen barbarlık."

Genç kız boş ver dercesine  elini salladı. "Umurumda değil. Benim tek amacım Asel'den kurtulmak ve bunu yakın zamanda gerçekleştireceğim."

Yağmur, kızın nefret dolu sesi ve kararlı duruşu karşısında titredi. Bunu yapacak olamazdı. Yapamazdı.

'Onu durdurmalıyım' diye düşündü içinden. Yeniden elinde ki kahveye dikkatini vermişti. Gülperi onun ne düşündüğünü anlamamalıydı. Eğer her şeyin farkına varırsa o zaman Yağmur'unda başı derde girecekti. Buz gibi olan kahvesinden bir yudum daha aldı. Hızlı bir şekilde neler yapabileceğini düşünüyordu.

'Eğer buna engel olamazsam' dedi kendi kendine 'Asel ölecek.'Asel kapanan kapıya uzun bir süre baktı. Seren odanın ortasına bomba bırakmıştı sanki. Öyle çok kulakları uğulduyordu ki kalbinin kulaklarında attığını düşündü.

*****************

Seren yattığı yerden öyle bir hapşırdı ki sesi odada yankılandı. Öyle şiddetliydi ki sarsılan başına inanılmaz bir ağrı girmişti. Grip olmanın tamda sırasıydı sanki. Elinde ki peçeteyle burnunu sesli bir şekilde sildi. Hala burnundan nefes alamıyordu.

"Umarım gribi bize bulaştırmazsın." dedi Yeliz karşı yataktan. Çoktan ağzına maske takmıştı. Sınavlar çok yakındı ve hasta olmaya niyeti yoktu. Seren yatağına uzanarak tekrar burnunu gürültülü bir şekilde peçeteye sildi. Yarın Kutlu ile sinemaya gidemeyeceği artık kesinleşmişti.

"Sana sıcak ıhlamur getirdim." Zehra merdivenleri tırmanarak genç kıza getirdiği bardağı uzattı. Beyaz kupada içeceğin dumanı tütüyordu.

Seren zorla doğrularak arkasına yaslandı. Kupayı eline aldığında avuçlarından başlayan sıcaklık bedenine yayılmıştı. Asel ona bedeninin hassas olduğunu söylemeliydi. Bu kadar ağır grip olacağını tahmin etmezdi. Sonuçta kendi bedeninde çok nadir hasta olan biriydi. Şimdi kim bilir ne zaman iyileşecekti.

"Hasta olman kötü oldu sınavlar pazartesi başlıyor." Zehra kendi yatağına oturup ders kitabını açmıştı. Seren onun konuşmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Sınavlar başlayacaktı ama onun kafası bomboştu. Şuan yapacağı tek şeyi yaptı ve kupada tüten ıhlamurun kokusunu içine çekti.

Gerçekten ayvayı yemişti.

***************************************

Yağmur tabağında ki yemeği yarıda bırakarak ayağa kalktı. Bir an önce Orkun'u bulmalıydı. Ulaş ve Kutlu ile konuşmayı düşünmemişti bile. Ne de olsa ona inanmayacak ve Gülperi'nin bir oyunu olduğunu farz edeceklerdi. Bu yüzden Asel'e yakın olmaya çalışan Orkun'u bulmaya karar verdi. En azından bu şekilde içi rahat olacaktı. Yemekhanenin kapısından çıkar çıkmaz Gülperi ile burun buruna geldi.

"Günaydın Yağmur." Gülperi bir süre kızı inceledi. "Hayırdır bu acele ile nereye gidiyorsun? Kahvaltıya da haber vermeden inmişsin."

Genç kız birden tüm kullanabileceği bahaneleri aklından geçirdi.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin