~~Watashi O Shinjite ~~||MARKSON (BİTTİ)

~~30~~

Yüz ifadesi iyice ağlamaklı bir hal alırken attığı adrese bakıp , ceketini ve çantasını alarak odadan çıkmıştı.
Jackson kendini dans etmeye kaptırdığı için açıklama yapma gereği duymamıştı.

JACKSON

Mark açıklama yapmadan çıktığında arkasından sinirle gülmüş  ,eşyalarını kaptığı gibi peşinden gitmişti.
Arabasına atlayarak yavaş yavaş gerisinden takip ediyordu.

Mark büyük bir evin önünde durduğunda bahçe kapısından içeri girerken duvarın arkasına saklanmış , o girer girmez aralık bıraktığı kapıdan girmişti.

Zili çaldığı gibi açılan kapıdan çıkan bedenle olduğu yere çivilenmiş gibi kalakalmıştı.

Kan beynine sıçrarken gözlerini kısarak  Mark'ın içeri girişini izledi
İkili içeri girdikten sonra cebinden telefonunu çıkarıp Mark'ın numarası tuşladı ve kulağına tuttu.
3 kere çaldıktan sonra açmıştı.

Sesine zor hakşm olarak konuştu.
+Sevgilim? Nerdesin?
-Ah bende uyuyordum yorulmuşum.
+Hmm yanına gelecektim de.
-Yok yok .Yanii akşam gelirsin.Hem bende sen gelene kadar biraz u-uyurum , hemde yemek felan hazırlarım sana.
+Peki.

Telefonu kapatıp , daha da büyüyen siniriyle kapkya ulaşmış , sertçe vurmuştu.
Kapıyı Kris açmış , açtığı gibi yüzüne yumruğu indirmişti.
Yediği yumrukla sersemleyen bedene üst üste 2 kere daha vurduktan sonra , sesler üzerine Mark koşarak geldiğinde gözlerini büyüttü.

Jackson 2 adım Mark'a attığında duraksadı. "Ne işin var bu herifle.? Mantıklı bir açıklama yapmak için tam 2 dakikan var.Başladı!"

"B-ben.... Dışarı çıkalım lütfen .Orda anlatacağım."

"İyi çıkalım! YÜRÜ!" Mark'ın belinden eliyle ittirerek kapıya yöneldiklerinde Kris yerden kalkarak seslendi.

"Jackson! Önce sana göstereceğim şeye bir bakmalısın."

Jackson kaşlarını çatarak arkasına döndüğünde Mark kolundan çekiştirerek mızmızlandı.
"Boşver Jackson gidelim hm?"

"Ne göstereceksen görmek istemiyorum şerefsiz herif.Yürü mark!"

Kris videoyu açtığında Jackson'a döndürmüş , Mark ise hala bir umut çekiştirmeye çalışıyordu.

"Bence bu ilgini çekebilir."

Jackson dikkatle baktıktan sonra kolunu Mark'tan çekmiş , Kris'in elinden telefonu alarak sinirden kıpkırmızı olmuş gözlerini kırpıştırarak izlemişti.

"Bu...Bu ne?"  Mark kafasını hayır anlamında sallıyordu.
"A-açıklayabil-"

Mark sözünü bitiremeden Jackson elindeki telefonu duvara fırlatmış , karşısına dikilmişti.

"ANLAT LAN! BU VİDEO NE LAN!!!"

"S-sen çindeyken..t-taciz etti beni..zorla yaptı yemin ederim! Yalan söylemiyorum.."

Jackson arkasında ki Kris'in boğazına yapışıp sıkmaya başladığında nefes almakta zorluk çekiyordu.

"Öldüreyim mi lan seni?SÖYLE LAN! ÖLDÜREYİM Mİ? HATTA İKİNİZİDE ÖLDÜREYİM?"

Kris ellerinden kurtulmaya çalışırken , merdivenlere doğru ilerliyorlardı.
Merdivenlerin başına geldiklerinde Jackson hafif ittirmiş , zaten merdivenin ucunda olan Kris hızlı bir şekilde merdivenlerden aşşağı yuvarlanmıştı.

Mark korkuyla yerinde bağırdığında merdivenlere yaklaşmıştı.
"H-hareket etmiyor! Naptın sen Jackson.." ağlamaklı sesiyle Jackson'a döndüğünde Jackson omuzlarından tuttu.
"SENİ ATAYIM MI LAN AŞŞAĞI!"

Mark'ı kollarından tutarak aşşağı doğru ittiğinde , neredeyse aşşağı düşecekti.

Geri çekip kapıya doğru sürüklediğinde Mark derin bir nefes almıştı.
Arabanın kapısını açıp Markı içeri sertçe itmiş ,kapıyı üzerine kapatmıştı.

Kendisi de şoför koltuğuna geçtiğinde kapıları kilitledi.

"Jackson düştü ama  ,ya  ölürse ? Gidecek miyiz öyle-"

Tek elini Mark'ın boğazına dayadığında lafı yarım kalmıştı.

"Kapat çeneni.Yoksa sende elimde kalacaksın. "

Mark korkuyla yerine sindiğinde uyuyakalmıştı.Bir süre sonra uyandığında 1 saatten fazladır yolculuk yaptıklarını farketmişti.

"N-nereye gidiyoruz?"

"Japonya."

"Ne? Neden yurt dışına ?"

"Az önce birini öldürmüş olabilirim.Dolayısıyla kaçıyoruz."

"NE! Saçmalama Jackson delirdin mi sen! "

Jackson kahkaha attığında gaza daha çok yüklendi."Evet.Delirmiş halimi uzun süre göreceksin hazırlan.Sakın sesini çıkartayım deme! Suç ortağımsın! Duydun mu? Kapat çeneni ilerde polis var."

Araba durup polis yanlarına geldiğinde Jackson ehliyetini ve ruhsatını uzattı.

Polis memuru onaylayıp geri verdiğinde iyi yolculuklar dileyerek
gitmek üzereyken Mark dayanamayıp seslendi.

"Memur bey.!"
             
                 ***************

Umarım beğenirsiniz.İyi okumalar.
Hatalarım varsa affola.
Bu arada kötü mü gidiyor?
Birde 35.bölüm final yapma kararı aldım .Aslında daha cok konu vardıda hepsi üst üste  gelmesin.
Hem yan kitaba başlarım.

Wheppepppee g7markson swagwang
bxtchreally