10. Episode: "Believe"

1.9K 154 16
                                    


10. Bölüm: "İnanmak"

ӜӜӜӜӜӜӜ

Kyungsoo dönen sandalyesinde rahatça otururken yüzünde alelacele bir gülümseme yerleştirmişti. Sürekli aklına evindeki minik bebeği geliyordu. Acaba şu an ne yapıyordu?

O sırada aniden kapısı çaldı.

"Gir." diyerek seslendi. İçeri giren kadın polis ile kaşlarını çattı.

"Komiserim, ben Cinayet Masası şefi Hye Ri, başkomiser Lee sizinle Kim Jong In hakkında görüşmemi istedi. Kim Jung Woo'nun işlediği sanılan cinayet kanıtlarıyla birlikte Kim Jong In'in suçu olduğunu gösteriyor. Bu yüzden ekipten arkadaşlar evinize gidip Jong In'i buraya getirecekler," Kyungsoo duyduğu her kelime ile gözlerini kocaman açtı.

"Bayan Park siz neden bahsediyorsunuz?!" diyerek bağırdı. Derin bir nefes aldı.

"CİNAYET HANGİ GÜN VE HANGİ SAATTE İŞLENDİ?!" Kyungsoo'nun sert sesi bulundukları odada yankı yaparken polis memuru bu tepki karşında irkildi.

"Cinayet 29.08.2017'de gerçekleşmiş yani bugün, Kuzey Amerikalı bir iş adamı olan ayrıca uyuşturucu kaçakçılığı yapan Chris Walter Kim Jong In tarafından Gloria Hotel'de susturucu silah ile öldürülmüş, olay yeri inceleme Kim Jong In'e ait parmak izi ve saç teli buldu."

Kyungsoo donakaldı. Bu imkânsızdı.

"Saat kaçta gerçekleşmiş?!" deyip bağırdı.

"08.45'te," dedi kadın polis. Bay Do'nun sert ifadesi onu korkutmuştu.

"Bu imkansız Hye Ri, imkansız. 08.45'te Jongin ile kahvaltı masasında kahvaltı yapıyordum. O, ben işe gidene kadar yanımdaydı. Ve ben işe 09.50'de geldim. Bu imkansız!"

Kadın da şaşırmıştı. Bay Do'nun yalan söylemeyeceğini o da biliyordu. Peki ya, parmak izleri?

"Size inanıyorum komiserim ama elimizde Jongin'e ait güçlü kanıtlar var. Kanıtlar elimizde olduğu için Jongin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alabilir." dedi kadın polis. Kyungsoo duyduklarıyla sinir krizi geçiriyordu. Minik bebeğine adi bir plan kurmuşlardı. Kim Jung Woo bu sefer bitecekti. Bunu yapmayacaktı. Elimdeki masum varlığa böyle bir plan kurmayacaktı.

Kadın polise bir telsiz çağrısı geldi.

"Kim Jong In karakola giriş yaptı. 8 nolu nezaretine gönderiliyor." Kyungsoo'da çağrıyı işitti. Küçüğü resmen her şeyden bir haber hapise mi girecekti? Asla. Asla buna izin vermeyecekti!

Kyungsoo yerinden hiddetle kalktı. Küçüğünün yanına gitmeliydi.

Görevli memurla konuştuktan sonra nezarethaneye girdi. Az sonra Jongin'i masum bir şekilde yerde oturduğunu gördü. Jongin Kyungsoo'yu görmesiyle ağlayarak parmaklıklara sarıldı.

"Ge...geldin Kyungsoo! Ben neden buradayım? Hani...hani b-beni hapise atmayacaktın? Beni kandırdın! Ben sana inanmıştım. Neden yalan söyledin, ha? Burada yaşayamam ben, dayanamam. Çıkar beni Soo, lütfen! Kurtar beni, korkuyorum!" Jongin sarsılarak ağladığında Kyungsoo da ağladı. Elini parmaklıklara uzatıp Jongin'in başını tuttu. Dolgun dudaklara hafif bir öpücük kondurdu.

"Şşh, sakin ol. Sakin ol. Buradayım ben, kurtaracağım seni, bizi buradan. Acımasız bir oyunun içindeyiz bebeğim. Güven bana, kurtaracağım seni buradan." Jongin duyduklarıya burnunu çekti.

"Oyun mu?" dedi şaşkınlıkla.

"Kim Jung Woo'nun adi oyunu bebeğim, sen hem cinayetle hem de uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanıyorsun. Kanıtlar var, ama hiçbiri doğru değil, korkma. Onu bulacağım ve onu buraya bizzat kendim tıkacağım. Şimdi soğukkanlı ol. Seni buradan kurtarmadan ölmeyeceğim." Kyungsoo ant içti.

Bu sefer ölümüne o piçi bulacaktı. Bunun sonu yoktu.

ӜӜӜӜӜӜ

Kyungsoo bu sefer cidden canavara dönüşecek vvcdgtrd
You can call me monster 😂😂

Umarım beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum. ♥♡♥

From You Another No! DoKai [MiniFic] (√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin