7. Episode: "Flawless"

2K 188 11
                                    


☀☀☀

7. Episode: “Kusursuz”

İyi okumalar dilerim.

FROM YOU ANOTHER NO!

-

Polis olmak cani olmak değildi değil mi? Kyungsoo öyle biri değildi. O, onun o evde cayır cayır yanmasını dilememişti ki? Öyle değil mi? Kyungsoo sadece onun ağabeyini tutuklamak istemişti. Onun canını bu denli yakmak istememişti.

Ahşap evi kül olmuştu. Onu şehirdeki evine götürmeliydi. Kimsenin ondan haberi olmamalıydı. Hastaneden çıktıklarından Kyungsoo esmer bedeni arabasına bindirmişti. Asıl yaşadığı eve doğru yol alırken dikiz aynasından uyuyan esmer bedene baktı. Eğer iki dakika daha geç eve girseydi Jongin küle dönüşecekti. Başını olumsuz anlamda sağa sola salladı. Şimdi bunları düşünmemesi gerekiyordu.

Eve geldiklerinde Kyungsoo arabadan inip arka kapıyı açıp Jongin'i sarstı. Jongin gözlerini araladığında yerinde doğruldu. Etrafına bakındı. Arabadan yavaşça inip geldikleri yeri inceledi. Başını kaldırıp rezidans apartmana baktı. Oniki katlı bir lüks apartmandı.

"Bay Do burası neresi? Nereye geldik biz?" diye sordu kısık sesiyle. Aşırı duman soluduğu için sesi pürüzlü çıkıyordu.

"Evime geldik." dedi Kyungsoo. Esmer bedenin koluna girip girişe ilerledi.

Jongin düşündü. Eski ev yandığına göre artık evde yaşayacaklardı.

Yaşayacaklardı?

Jongin belki bir süre sonra onunla artık yaşamayacaktı. Apartmana girdiklerinde Kyungsoo onu asansöre bindirdi. Asansörün kapısı kapandığında kısa olan 12 numaraya bastı. Apartmanın en üst katında mı oturuyordu? Muhteşem.

"Bay Do neden daha önce bu eve gelmedik ki?" Esmer olan masumca bir soru sormuştu.

"Senin gibi bir suçluyu asıl evime getirmeyecektim. Şu an senden kurtulmama az kaldı. Bir süre buradasın." dedi kısa olan. Sesi fazla soğuktu. Esmer olan dudaklarını büzüp başını eğdi.

"Peki." dedi sessizce.

Asansör durduğunda dar koridorda ilerleyip bir kapının önünde durdular. Kyungsoo kapının yanındaki şifreli kapıya farklı rakamlar yazdı. Kapı açıldığında ikisi birlikte içeri girdiler. Kyungsoo ışıkları açtığında Jongin gözlerini kırptı. Etrafı incelediğinde şaşkınlıkla ağzı açıldı. Bu ev fazla lükstü. Bir polis memuru bu kadar lüks bir evde yaşayabilir miydi? Tüm eşyalar kusursuzdu. Esmer olanın gözüne boydan pencere takıldı. Oraya ilerleyip Seoul'ün muazzam manzarasını izledi. Bu ev harikaydı. Eski ahşap ev fazla klasikti. Bu ev ise tamamen modern bir şekilde dizayn edilmişti. Seoul'ün manzarası ona huzur vermişti. Elini kaldırıp cama değdirdi. Yıldızlar ve hilâl şeklindeki ay sanki parmak uçlarına konmuştu. Şehrin ışıkları altında Seol'ü izledi.

"Aç mısın?" diye bir ses duydu. Arkasını dönüp kısa olana baktı. Aç mıydı? Hem de kurt gibi!

"Uh, şey evet." dedi sessizce. Kyungsoo bir süre ona baktı. En sonunda pes edip amerikan mutfağı olan mutfağa girip buzdolabını açtı.

Jongin evi inceliyordu. Koltukların arkasında büyük bir piyanoyu farkettiğinde şaşırdı. Oraya yaklaşıp piyanoyu inceledi. Parmak uçlarını tuşlara hafifçe değdirdi. Esmer olan şaşırmıştı. Kyungsoo'nun piyano çaldığını tahmin etmemişti. Aslında parmakları çok uzundu. Tuşlara dokunurken aniden rastgele bir tuşa bastı. Sessiz salonda la notası çınladığında Kyungsoo buzdolabını kapatıp arkasını döndü. Esmer bedene baktı.

"Piyano çalmayı biliyor musun?" diye sordu. Esmer beden korkmuştu. Kısa olanın ona kızacağını düşünmüştü.

"Hayır, ama babam çalmayı biliyordu. Benim babam müzik öğretmeniydi." dedi esmer olan. Kyungsoo kaşlarını çattı.

"Senin baban geçen sene trafik kazasında yanında bir kadınla ölen Kim Hwang Ra değil mi?"

"Hayır. O benim üvey babam. Soy ismimiz aynı ama o benim babam değil." dedi esmer olan. Kyungsoo'nun kafası karışmıştı.

"Dur! Yemeği hazırladıktan sonra masada konuşalım. Bugün bana her şeyi anlat, lütfen." dedi Kyungsoo. Jongin şaşkınlıkla başını salladı. Kyungsoo ilk defa kibar bir şekilde ricada bulunmuştu.

Kyungsoo yemek yapımına başladığında Jongin dudaklarını birbirine bastırıp kısa olana yaklaştı. Yemek yaparken çok havalı görünüyordu. Uzun ve siyah saçlarını yana serilmiş bir şekilde sebzeleri ustalıkla doğruyordu. Jongin sessizce iç çekti. Bir insan her şeyde kusursuz olabilir miydi? Üzerindeki siyah önlük ise ona çok yakışmıştı. Kyungsoo'nun her şeyi siyahtı. Bir tek polis üniforması renkliydi. O cidden havalıydı.

"Beni yakışıklı buluyor musun?"

Kyungsoo yemek yaparken arkasında onu izleyen bedeni hissetmişti. Jongin utançla başını eğdi. Nereden biliyordu onu izlediğini?

"Şey, uh bence siz çok hoş bir insansınız." dedi Jongin. Şu an diline dolanan kelimeler bunlar değildi.

"Cevap bu değildi. Yakışıklı mıyım değil miyim?" dedi Kyungsoo soğukkanlı ses tonuyla. Jongin'in kalbi çok hızlı atıyordu. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Sahi onu bu kadar etkileyen adama ne söyleyecekti? Kalbi ağzında atarken ne söyleyebilirdi?

"Şey, siz ya-yakışıklısınız." dedi zar zor.

"Biliyorum." dedi Kyungsoo. Jongin kaşlarını çattı.

Ego manyağı herif. İnsan bir 'teşekkür ederim', 'sende öylesin' der. Tabii o Do Kyungsoo'ydu. Ona laf yok.

"Evet öylesiniz."

Kyungsoo Jongin'e belli etmeyerek içten içe sırıtıyordu. Sonra duruşunu düzeltip yemek yapımına devam etti. Sonunda yemek hazır olduğunda masayı hazırlamak için arkasını döndüğünde koltuğun üzerinde uyuyan esmer bedeni farketti. Uyuyor olamazdı. Açtı.

Esmer bedene yaklaşıp omzunu yavaşça sarstı. "Jongin, uyanmalısın. Yemek hazır." dedi fısıldayarak. Jongin yüzünü buruşturup gözlerini araladı.

"Bay Do çok uykum var." dedi gözlerini ovalayarak. Kyungsoo çocuğun kolundan tutup kaldırdı.

"Yemeğini yedikten sonra uyumana izin vereceğim." dedi. Jongin ayağa kalkıp masaya oturdu. Kyungsoo mutfağa gidip iki tabak iki bardak ve iki çift çubuk alıp masaya yerleştirdi. Jongin ise sağ elini yumruk yapıp elinin altına koyup kısa boylu olanı izledi.

Kyungsoo sonunda masayı hazırladığında mis kokan yemekleri tabaklara koydu. Jongin uykulu bir hâlde yemeğini yediğinde çok fazla acıktığını hissetti. Hızlı bir şekilde yemeğini yemeye devam ettiğinde Kyungsoo'nun gözüne esmer olanın bileklerinde kızarıklıklar takıldı. Bunlar kelepçenin tahriş ettiği kısımlardı. Kyungsoo başını eğdi. Ona bu kadar eziyet etmenin bir şeye yaramadığını farketti.

Kyungsoo o kadar aç değildi. Elindeki çubukları masaya bırakıp esmer bedeni izledi. Aslında Jongin çok masumdu. Kyungsoo'nun gözüne inen perde bunu fark etmesini engelliyordu.

"Bana bazı şeyleri farketmem de yardımcı ol."

-

☀☀☀

Polis memuru Kyungsoo artık kör değil galiba asdfghjkl. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz. ♡

From You Another No! DoKai [MiniFic] (√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin