From You Another No! DoKai [MiniFic] (√)

8. Episode: "Soul"

8. Bölüm: "Ruh"

☀☀☀

Jongin akşam yemeğinden sonra uyuyamamıştı. Canı sıkılıyordu. Kyungsoo ise bulaşıkları makineye yerleştiriyordu. İşi bittiğinde salona geçip Jongin'in yanına oturdu.

"Eee, anlat bakalım?" dedi. Sesi oldukça yumuşak çıkıyordu. Jongin derin bir nefes aldı.

"Şey, öncelikle üvey ağabeyimden bahsetmek istiyorum. O çok kötü biri. Gerçekten kötü biri, sürekli beni dövüyordu." diye heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı. Kyungsoo kaşlarını çattı. Bu çocuk neden masumdu? Kötü birine benzemiyordu.

Dövmek?

"Nasıl dövmek?" dedi sertçe. Bu çocuğu dövmüş müydü?

"Okulumda uyuşturucu satmamı istiyordu. Ben kabul etmeyince beni kemerle dövüyordu." dedi Jongin. Anılar teker teker zihnini ele geçirirken Kyungsoo duyduklarıyla şaşkına dönmüştü.

"Şey, bir de ben eşcinsel olduğum için beni zorla kızlarla ilişkiye sokuyordu."

İşte şimdi Kyungsoo şaşkınlıktan dilini yutmuştu. Bunu gerçekten tahmin etmiyordu. Kendisi gibi bir çocuk.

"Bay Do yine bana inanmayacaksınız biliyorum ama gerçekten benim olanlarla ilgili hiçbir alâkam yok. Ben abimin yaptığı işle ilgili detayları bilmiyorum. Sadece...şey..." deyip duraksadı. Kyungsoo sorarcasına Jongin'e baktı.

"Uh, evimizin arka bahçesinde 100 kiloluk eroin gömülü ve bir de evimizde yani bodrum katında gizli bir tünel kazılı," deyip konuştuğunda şaşkınlıktan ne yapacağını bilmiyordu. Bu sefer bitmişti işte. Mahvetmişti o piç kurusunu.

"Bay Do beni hapise atacak mısın? Atmayın ne olur! Ben bir şey yapmadım ki, hem ben daha hiçbir şey yaşayamadım. Lütfen!" deyip ağladığında Kyungsoo sinirle ayağa kalktı.

"Piç kurusu! Şerefsiz! Mahvedeceğim onu. Anasından emdiği sütü burnundan getireceğim!" deyip bağırdı. Hep kızgın olduğunda yaptığı şeyi yaptı. Piyano taburesine oturup sinirle piyanoyu çalmaya başladı. Çok sinirliydi. Bir yandan sevinçli.

Jongin ise korkuyla köşesine sinmişti. Bay Do çok sinirliydi. Kesin onu hapise atıcaktı.

Kyungsoo tuşlara basmaya devam etti. Sessiz ortam piyanonun büyülü tınılarıyla doluyordu. Kyungsoo sol notasına sertçe bastı. Aniden durdu. Burnundan sokuyordu.

"Jongin!" diye bağırdı aniden.

Jongin ise irkildi. "E-efendim,"

"Gel buraya!" Kyungsoo'nun sert sesiyle Jongin titreyerek yerinden kalktı. Piyanonun yanında durduğunda Kyungsoo ani bir hareketle ayağa kalkıp Jongin'in dolgun dudaklarına yapıştı. Jongin gözlerini kocaman açıp Bay Do'ya baktı.

Kyungsoo Jongin'in kolundan sertçe tutup piyanonun üzerine oturttu. Piyanodan çıkan tiz sesler Kyungsoo'nun ateşini harlıyordu.

Kyungsoo durmadı. Duramıyordu. Bu esmer beden onu mahvetmişti. Eşcinsel olduğunu duyduğunda içindeki ateşi daha fazla tutamayacağını anlamıştı. Jongin'in bacaklarını ayırıp arasına girdi. Dolgun dudaklardan zorlukla ayrıldığında ona şaşkın yüz ifadesiyle bakan çocuğa sahipti.

"İstiyor musun? Benim olmak istiyor musun?" diye sordu. Sesini bilerekten kısıyordu.

Jongin ise hâlâ şaşkındı. Şaşkın bakışlarını Kyungsoo'dan çekemiyordu.

"Huh?" dedi hâlâ şaşkınca. Kyungsoo sırıttı.

"Bakir misin?" Kyungsoo'nun sorusuyla Jongin artık nefes almıyordu. Bir türlü konuşamıyordu. Kyungsoo gülümsedi. Bugün çok mutluydu. O piç herifin sonunda tüm foyasını ortaya çıkardı.

"Ben cevabımı aldım." dedi Kyungsoo. Hızlı bir şekilde Jongin'i soymaya başladığında Jongin hiçbir şey yapmıyordu. Yapamıyordu. Ne oluyordu ona?

Kyungsoo Jongin'i tamamen soyduğunda esmer bedenden tepki bekliyordu. Ufak bir itiraz ya da karşı çıkma veya karşılık vermesini istiyordu. Jongin ise donuk bir şekilde duruyordu.

Aklına üvey abisinin ona yaptığı eziyetler geldiğinde onun  masum olduğunu anladı. Onun hiçbir suçu yoktu. Çok masumdu.

Kyungsoo tekrardan o müptelası olduğu dudaklara yapıştı. Alt dudağı ısırdığında Jongin yüksek sesle inledi. Emin sonunda Kyungsoo'ya karşılık verdiğinde Kyungsoo aynı zamanda üstündekileri çıkarıyordu. Jongin ne yapacağını bilmiyordu.

"B-bay Do beni şey yaptıktan sonra hapse atmayacaksınız değil mi?" diye sorduğunda Kyungsoo gülümsedi.

"Seni hapse atacağım." dediğinde Jongin ağlamaya başladı.

"B-beni hapse atmayın ne olur! Atmayın! Hapisane kötü bir yer. Abim dedi oraya girenler deliriyormuş, sonra da ölüyormuş ben ölmek istemiyorum. Hapise atmayın beni," hüngür hüngür ağladığında Kyungsoo Jongin'in dudaklarına ufak ufak öpücükler konduruyordu.

"Seni kalbime hapsedeceğim. Orada müebbet hapis cezasına çarptırılmak ister misin?" diye sordu. Jongin kaşlarını çattı.

"Ben anlamadım." deyip dudak büzdü.

"Anlatacağım."

☀☀☀

Bir sonraki bölüm ne var? 👿👿👿👿 tahmin edin;)

Kyungsoo neden bu kadar hızlı davrandı derseniz diğer bölümde öğreneceksiniz.

Hoşçakalın. ♥