9. Episode: "Silent [M]"

2.9K 167 27
                                    


9. Bölüm: “Sessiz [M]”

☀☀☀

Jongin yavaşça yutkundu. Sırtı görkemli piyanoya yaslıyken bavcaklarının arasına yerleşen bedene dikkat kesildi.

Kyungsoo ona inanmayarak bakan esmer bedene en çekişi gülümsemesini sunup, işine devam etti. Bacaklarının arasına girdiği ilk an sertleşen başka bir uzvu hissetti.

İlk defa bir erkeğe bu kadar arzu doluydu ve ne kadar kabul etmek istemese de, Kyungsoo bu çocuğu becermek istiyordu.

"Üç sene önce..." dedi Kyungsoo. Sustu. "...sen dokuzuncu sınıftayken,"

Jongin merakla dinliyordu.

Kyungsoo hem konuşuyor hem de Jongin'in ve kendi kıyafetlerini çıkarıyordu.

"Senin, o piç kurusunun kardeşi olduğunu öğrenmeden önce markette görmüştüm. O zamanlar yeni polis olduğum yıllardı ve ben o piç herifi deli gibi her yerde arıyordum. Seni ilk gördüğüm zamanlar küçücüktün. Girdiğim markette bir koli çilekli süt ve bir koli muzlu yoğurt alıyordun. Kolileri kucağına alırken ki hâlin o kadar tatlıydı ki, dikkatimi çekmiştin. Bir anlığına salaklık edip seni evine kadar takip etmiştim. Sonra kalakaldım. Sen o piç kurusunun evine girmiştin. Ve artık gözümde bir düşmandın..."

Kyungsoo yavaşça esmer olanın siyah slip boxerını aşağı indirdi. Jongin ise duyduğu şeylerle ürkek bakışlarını Kyungsoo'ya çevirdi.

Kyungsoo'nun dudaklarından dökülen kıkırtılar Jongin'in kaşlarının çatılmasına neden oldu.

"Aww, minik penisin hiç gelişmemiş ama ben bunu nasıl çekeceğim ama kıyamam ki, minyatür gibi," deyip dalgayla karışık söylediğinde Jongin surat asıp penisine baktı.

Aish! Gerçekten ortaokul öğrencisi boyutunda bir penisi vardı.

Jongin eliyle alt tarafını kapattığında Kyungsoo esmer olanın önünde eğildi.

"Çek ellerini de minik lolipopunu emeyim," dediğinde Jongin gözlerini kocaman açtı.

Siktir!

Başını sağa sola salladığında Kyungsoo diliyle dudaklarını ıslattı.

"Hadi ama, bak sinirleniyorum," deyip kaşlarını çattığında Jongin kısa olanın sesindeki sertliği hissedip ellerini önünden çekti. Kyungsoo daha önce yüzünde hiç görmediği gülümsemeyi esmer olana göstermişti.

Kyungsoo minik penisi parmaklarının ucuna sardı. Cidden küçücüktü.

"Sen bu penisinle kızları nasıl becerdin?" deyip aniden sorduğunda Jongin inanmayarak Kyungsoo'ya baktı.

"Ben...şey ben onları şey yapıyordum ama onlar yani k-kızlar bana gülüp kendi şeylerinin daha büyük olduklarını söyleyip dalga geçiyordu, ben kızlarla zorla birlikte oluyordum." dedi Jongin yerinde kızararak. Kyungsoo bu tatlı görüntüye gülümsedi.

Parmaklarına yerleşen minik penisi yavaşça çekmeye başladı. Jongin ani bir inlemeyle ellerini piyanonun düğmelerine bastırdı. Loş ışıktaki salon piyano sesiyle ikiliyi daha fazla azdırıyordu.

Kyungsoo başını yukarı kaldırıp kalp şeklindeki dudaklarını aralayıp minik penisi ağzına aldı.

Jongin titreyerek başını arkaya attı. Bu...bu his neydi böyle? Bu zamana kadar hiç böyle hissetmemişti.

Kyungsoo minik penisi şeker gibi emip dişlerinin arasına hafifçe ısırdı.

Jongin derin derin nefesler alıp, inledi. Kalçasını öne ittirip Kyungsoo'nun ağzına ileri geri yaptı.

"K-Kyungs-soo ugghg ahhghg," Jongin yüksek sesle inleyip ellerini Kyungsoo'nun saçlarına koyup, siyah uzun tutamları çekti.

Jongin titredi.

Kyungsoo hızlandı.

"Ahhh," Jongin güçlü bir sarsıntıyla kısa olanın ağzına boşaldı. Kısa olan yüzündeki gülümsemeyle yerinde doğruldu.

"Tadın muazzam bebeğim," deyip esmer olanın belinden tutup ters çevirdi. Jongin'in karnı piyanonun düğmelerine değiyordu. Kyungsoo orta parmağını Jongin'in ağzına soktu. Jongin ani hareketle istemdışı parmağı emdi.

Kyungsoo çıldırtan bir yavaşlıkla parmağını büzüşmüş pembe deliğin etrafında gezdirdi.

"İstiyor musun beni, bebeğim, huh?" dedi Kyungsoo esmer boynu yalayarak. Jongin ağlamaklı bir ses çıkardı.

"Aghh, l-lütfen," dedi inleyerek.

Kyungsoo aniden orta parmağını deliğe ittirdiğinde Jongin çığlık attı.

"A-ama acıyor," dedi sitem dolu sesiyle. Kyungsoo kahverengi saçlara doyasıya öpücük kondurdu. Kyungsoo parmağını hareket ettirip hızlandı.

Jongin ise ellerini piyanoya bastırıp içinde hareket eden parmağı hissetti.

Kyungsoo parmağını çıkartıp eline tükürdü. Penisini birkaç kez çekip pembe deliğe konumlandırdı.

"Bebeğim hazır mısın?" diye sordu. Jongin ise başını olumlu anlamda salladı.

Kyungsoo kendini yavaşça deliğe ittirdiğinde Jongin ağlamaya başladı.

"A-acıyor, ahh,"

Kyungsoo delikten çıkıp eğildi. Jongin'in deliğine dil darbeleri attığında Jongin inledi. Güzel hissettiriyordu. Kyungsoo doğrulup tekrar kendini deliğe ittirdi. Jongin sızlandığında kısa olan erkekliğinin tamamını içine soktu. Jongin güçlü bir çığlık attı. Kyungsoo esmer olanın kulağına fısıldadı.

"Geçecek, söz daha fazla acıtmayacağım. Söz." dediğinde Jongin dolu dolu olmuş gözlerini kırptı. Kyungsoo yavaşça ileri geri yaptığında Jongin hissettiği yanma hissiyle kalçasını çekmek istedi. Çok acıyordu.

Kyungsoo hızla girip çıktığında o zevk veren noktayı aradı. O sırada ise durmadan inliyordu. Az sonra derine yaptığı itişle Jongin'den güçlü bir inleme ısıttı. İşte bulmuştu. Esmer kalçaya şaplak atıp hızla girmeye başladı. Jongin ise zevkle inliyordu.

Kyungsoo esmer olanın içinde çıkıp onu ters çevirdi. Dolgun dudaklara yapışıp hafif bedeni kucağına aldı. Kucağındayken esmer bedenin içine girerek onu kucağında hoplatıyordu. Onu cama yaklaştırıp boydan boya uzayan cama yaslayıp Seoul manzarasına karşı esmer bedene girip çıktı.

"Güzel değil mi?" diye sorduğunda Jongin zevkle inleyip cevap vermişti. Güzel basit bir tabirdi Jongin için. Zevk noktasına çarpıp duran sertlik onu tir tir titretiyordu. Zevkten ağlama derecesine gelmişti. Kyungsoo elini minik penise atıp hızlı hızlı çekmeye başladı.

"Ahh, Kyungsoo, ahhh," Jongin enin sonunda cama boşalmıştı. Kyungsoo devam etti. Hızlandı, hızlandı.

"Ohh Jongin," deyip kasılarak esmer bedenin içine boşaldı.

"Yoruldum," Jongin yorgunlukla kendine kısa olanın kucağına bıraktı. Kyungsoo onu kucağına alıp onun içindeyken yatak odasına götürdü.

"Bir şey soracağım. Bay Do siz kısasınız ama nasıl polis oldunuz? Benim bildiğim polisler iki metre olur galiba siz 1.5 cm'siniz. Cidden nasıl polis oldunuz?" Jongin kıkırdarken Kyungsoo kaşlarını çattı.

"Demek benimle dalga geçiyorsun minik şeytan, seni sabaha kadar becereyim de gör," deyip esmer olanı yatağa fırlattı.

"Ama..." Kyungsoo Jongin'i gıdıkladığında ikiside mutluydu.

Üzerlerine inecek olan kara bulutu unutmuşlardı.

Kim Jung Woo!

☀☀☀☀


Son üç bölüm...

Uzun bir aranın ardından herkese merhabaaa! Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sizi çok seviyorum.

KaiSoo'lu günler dilerim. ♡

From You Another No! DoKai [MiniFic] (√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin