"İşine gelince ayrıyız, işine gelmeyince kıskançlık krizine giriyorsun.Karar ver karar! Sen Jinyounglayken de ben böyle hissediyorum ama benim hislerim umrunda oldumu? "

Mark cevap vermemiş sadece kafasını eğmekle yetinmişti.

"Bak gördün mü? Benimde umrumda olmayacaksın ozaman.İnsan bi düşünür o kadar uğraşmışım mutlu ol diye.Sen bana pislik gibi davranırken hemde.Benim yaptığım ne ki? 10 dakika ya oturduk ya oturmadık. O görüşmeler de iş görüşmesiydi !"

Kutuyu Mark'ın ellerine tutuşturdu ve yürümeye başladı.

"Nereye...?"

"Nereyee Dedim..?"

"Otele!"

Hızla yürürken Mark' da arkasından yürüyor , elindeki büyük kutu ile yetişmeye çalışıyordu.

Ertesi Akşam

Herkes uçağa binmiş, en son Mark kalmıştı.Üyelerim yanına doğru ilerledi.

Jinyoung ve Jackson'ın yanı boştu.
Jackson'ın yanıns yaklaştı.

Oturmak için atağa geçtiğinde Jackson koltuğa elini koydu.

"Dolu bura."

Mark anlamaz gözlerini dikti ve boş boş baktı.

"Ne var? Dolu dedim.?"

"Boş ya Jackson?!"

Jackson ayaklarını koltuğa uzattı.

"Hayır dolu.Birazdan biri oturacak."
"Tamam ilte ben oturayım!"

Jackson kafasını olumsuz salladı.

"Hadii gitt bakk Jinyoung cuğunun(!) yanıı boşmuş .Koş kap yanını!"

Mark yüzü asılarak sinirle soludu ve Jinyoung 'un yanına yerleşti.

Aradan 2 saat geçmiş, Mark neredeyse ayakta uyuyacaktı.
Başı yavaşca kulaklıkla müzik dinleyen Jinyoung'un omuzuna düştüğünde Jackson 'ın dikkatini çekmişti.

Görmezdrn gelmeye çalışsada bu sadece 5 dakika sürmüş, dayanamayarak yanına gitmişti.

"Markk!"

Mark uyumaya devam ediyordu.
Kolundan tutarak yavaşca kaldırdığında sarışın olan uykulu gözlerini dikmiş, sorarcasına bakıyordu.

Yavaşca çekiştirerek kendi yanındaki koltuğa oturttu.

"Uyuyacaksın madem burda uyu."

Kendiside oturmuş, önce Mark'ın başını omzuna koymuştu.
Daha sonra rahat uyuyamayacağını düşünerek başını kucağına yatırdı.

"Ne oluyor Jackson..Az öncr kovuyordun.?"

"O az önceydi.Uyu hadi gözlerin kızarmış.."

Mark zaten gözlerini zar zor açık tutuyordu.Hızla kapatarak uykuya daldı.

Jackson camdan dışarıyı izliyor , arada Mark'ı kontrol ediyordu.
Kollarına ve ellerine dokunduğunda soğuk olduğunu görerek üzerindeki hırkagı çıkardı, ve nazikçe üzerine örttü.

Kendi uykusuda geldiğinde yavaşca kucağındaki bedenin saçlarını okşadı, daha sonra dudağına ve alnına ufak öpücükler kondurdu.

Kulağına rğilerek fısıldadı.

"Çok inatçısın ama...seni seviyorum meleğim. Tatlı rüyalar."

Kafasını geriye yaslayarak uykuya daldı.

Sabaha karşı havaalanına indiklerinde , şirketin arabasıyla herkes evinin yakınlarına bırakılmıştı.

Mark ve Jackson 'ın evleri yakın olduğu için aymı yerde indiler.

Mark uykulu ve halsiz hissediyor, güçlükle koca bavulu çekiştiriyordu.

Jackson bu haline dayanamamış hızla bavulun sapını elinden almış süüklemeye başlamıştı.

Mark ise yol boyu sesini çıkarmamıştı.
Evin önüne geldiklerinde bavulu kapının önğnde bıraktı.
"Teşekkür ederim."

Jackson kafasını sallayarak evinin yolunu tuttu.

Kendini kocaman yatağa atmış uykuya dalmıştı.

Mark kapıdaki bavulu içeri sokar sokmaz üzerindekileri rahat pijamalarıyla değiştirdi ve zor açık tuttuğu gözlerini kapayarak yatağına
girdi.

Biraz saçma bir bölüm oldu sanki fkdkfkdktof birazda kısa
Umaeım beğenirsiniz yorum ve oy arın lütfen..Özellikle oylar çok az...

swagwang SlaAlay  minnonooo bxbbubbles OreoluKornetliMark xswindx arasgase g7markson

itafen mxkd herkesi de etiketliyorum he rahatsız olan olabilir belki xmskdk
sizi seviyorum ❤❤

~~Watashi  O Shinjite ~~||MARKSON (BİTTİ)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ