36

1K 96 19
                                    

Calum: Riley beni dinle

Riley: Calum beni dinle

Calum: Al işte

Riley: Lanet olsun

Calum: Ben konuşacağım

Riley: Bence benim konuşmam daha iyi olacaktır

Calum: Sen yeteri kadar konuştun

Calum: Ve ben günlerdir susuyorum, konuşmuyoruz bile.

Calum: Ama ikimiz de iyi değiliz

Calum: Sıramı savdım, ama şimdi konuşmak zorundayım.

Calum: Dün Linda ile okulun spor salonunda dersten sonra tek kaldık ve konuşma şansımız oldu

Calum: Bana senden uzak durmamı söyledi ve aksi için tehdit etti

Calum: Neler yapabileceğini bile söyledi

Calum: Sanırım telefonunda konuşmalarınızdan eline geçen şeyler varmış

Calum: Seni nasıl rezil edebileceğini söyledi

Calum: Ve yapar da, daha önce buna benzer bir konuda bir kızın hayatını kaydırmıştı resmen

Calum: Elinde ne var bilmiyorum ama telefonunu elinden alıp yere attım, kırıldı.

Calum: Ve başka kopyası olmadığına eminim çünkü büyük bir hayal kırıklığına uğradığı belliydi.

Calum: Senden bir şey isterse mesaj yoluyla bunu söyleme ya da atma.

Calum: Biliyorum, inandırıcı değil, birisi bunca zamandır en yakın arkadaşım olan kişi için aynı şeyleri söylese söverdim hatta.

Calum: Bu zamana kadar bir sırrını ya da derdini dinlemedim bile, bana inanmamakta haklısın, ama beni biraz da olsa dikkate alman için sana yalvarabilirim.

Riley: Calum, yapma, gerek yok.

Riley: Spor salonunda tek değildiniz, ben de oradaydım ve gizlice sizi izledim, dinledim.

Riley: Linda hiçbir şey yapamaz, elindeki buna yardımcı olacak her şeyi aldın, teşekkür ederim.

Riley: Ve seni dinlemediğim için özür dilerim.

Calum: Kanıtım yoktu, haklıydın.

Riley: Linda ile konuştum, bir daha tanışıyor gibi bile yapmayacağız gibi gözüküyor.

Riley: Ben tekrar özür dilerim ve teşekkür ederim.

Riley: Kendine iyi bak Calum, görüşürüz.

Calum: Ne demek görüşürüz?

Calun: Ama sözümü kesmiştin ben daha lafımı bitirmemiştim

Calum: Riley açıklamam gereken şeyler var

Calum: Ri, lütfen...


In the Blink of An Eye || HoodDonde viven las historias. Descúbrelo ahora