XVII*

18.2K 1.2K 23
                                    


İnternet sitesinde yazan adresi bulabilmek için yarım saattir dolaşıyordum.

Dünden beri ikinci derim haline gelen depresyon hırkamı çıkaralı ise daha iki saat olmuştu.

Aynı mağazayı üçüncü kez gördüğümde olduğum yerde durdum ve alnımı sıvazladım. Yanaklarımı şişirip tüm nefesimi verdim.

Bu kadar karmaşık olmamalıydı. Belki bilmediğim bir zeka geriliğim falan vardı. Zira 18 yıldır aynı yerde yaşıyordum.

Burası sürekli dolaştığım ve adım gibi bilmem gereken bir yerdi. Ama yön duygum sıfır olduğu için nereden gitmem gerektiğini kestiremedim.

Kaşlarımı çattım ve adrese tekrar baktım. Doğru sokakta olduğuma emindim. Adımlarımı sürüyerek bıkkın bir şekilde yürümeye devam ettim.

Çellonun benim engin yeteneğim için fazla olduğunu düşünerek klasik bir keman kursuna gitmeye karar vermiştim. Mekânın internetteki fotoğrafları fazlasıyla şirin ve davetkârdı.

Siyah demirli, açık kapıyı ve sol anahtarlı tabelayı gördüğümde sevinç çığlığı atmamak için kendimi zor tuttum. Hızla yoldan karşıya geçtim ve adres kağıdını arka cebime sıkıştırdım.

Beklediğimden keskin bir kokuyla karşılaşınca durup bir an içime çektim.

Müdireyle konuşmak üzere üst kata yönlendirdiler.

Merdivenleri aştığım anda açılan kapılardan birinden hiç beklemediğim biri çıktı.

''Merhaba.''dedim neşeli gözükmeye çalışarak.

Gülümsedi.

''Merhaba.''

Turuncu saçlarını tepeden toplamıştı. Ne kadar şirin gözüktüğünü düşündüm.

''Buraya mı geliyorsun?''dedim boş bir soru sorarak.

''Evet.''dedi başını sallayıp. ''Bir yıldır gitar dersi alıyorum.''

"Eminim çok iyi çalıyorsundur."dedim, gereksizce başımı sallayarak.

''Pek sayılmaz.''dedi başını kaşıyarak. ''Sen ne için gelmiştin?''

''Keman için kayıt yaptırmayı düşünüyorum.''dedim umutsuzca.

''Buranın sahibi teyzem olur. İstersen seninle birlikte gelebilirim.''dedi, çıktığı odayı göstererek.

Hayır, ihtiyacım yoktu. Ama onun hakkında bir şeyler öğrenme şansını tepecek değildim.

Dudaklarım istemsizce kıvrıldı.

''Aslında fena olmazdı. Teşekkürler.''dedim sesimi canlı tutmaya çalışarak.

Başını onaylarcasına salladıktan sonra eliyle içeriyi işaret etti ve odaya geri girdi. Ardından peşine takıldım.

Haftada bir teyzesinin favori öğretmeniyle çalışma planı yaptıktan sonra elimize verdiği ve 'ithal' olduğunu vurguladığı çikolatalarla birlikte dışarı çıktık.

Kaç yaşında olursanız olun çikolata en iyi ikramdır. Büyük ihtimalle paketi iştahla açışımı gördükten sonra elindekini bana uzattı.

''Yemek ister misin? Bir süre karbonhidrat tüketmeyeceğim. Anlarsın ya.''dedi gülümseyerek.

O sırada küçük bir parçayı ağzımda çeviriyordum. Gözüm önce kalçasına sonra da ince bacaklarına kaydı. Neden bahsediyordu?

Boğazımdaki yapışkanlık hissiyle art arda yutkunum boğazımı temizledim.

Sıcak KanatlarWhere stories live. Discover now