1. bölüm"ANILAR"

49K 1.3K 200
                                    

Rüzgar eşarbını savuruyor ama o hiç aldırmıyordu,ilk defa geldiği bu şehire yabancıydı korkuyordu da ama işinin hakkını verecek ve öğretmenliğini hakkı ile yapacaktı.
Yeni taşındığı eve ilerledi Burçin, yeni yeni yerleşiyordu en kötüsü ise yarın kreş açılıyordu elini çabuk tutması gerekiyordu. Akşama doğru tüm işlerini bitirdi arkasına yaslanıp kahvesinden bir yudum aldı ve olacakları düşündü ailesini zar zor ikna ederek gelmişti ŞanlıUrfa'ya dahada ikna olmuş değillerdi ya neyse. Yatma vaktinin geldiğine kanaat getirip yatağa geçti heyecanlıydı ilk günü ve ilk öğrencileri olacaktı. Sabah zar zor iki üç parça birsey atıştırıp çıktı ilk günden geç kalmak istemiyordu

****************************

Merdivenlerden hızla inen oğlunu gören Şivan gür sesiyle durdurdu

-Ali koşma!

Küçük ali babasının sözü ile durdu ilk defa kreşe gidecekti ali o yüzden heyecanlıydı.

-Baba Bugun kreşe sen bırakacaksın değil mi beni?

-Tabiki aslan parçam ben biracagim hatta çıkışta da ben alacağım.

-Yaşasın!! Diyerek atladı babasının kollarına.

Yol keyifli geçmişti ali durmadan konuşuyor ve neler yapacakları hakkında tahminler yürütüyordu

Kapının önüne gelince küçük oğlunun elini tuttu Şivan. Kapının önüne gelince içeriye emin bir adım atarak girdi öğrenciler yeni yeni yerleşiyordu orta sırada boş bir yer bulup oraya oturttu oğlunu,Ali bu yabancı çevreden çekilip sıkıca tuttu babasının elini

-Baba gitme kal burda. Dedi ağlamaklı sesiyle. Şivan böyle olacağını tahmin ettiği için işlerini halledip öyle gelmişti.

-Tamam oğlum buradayım ben.

Birkaç dakikanın ardından sınıfa ogretmen girdi kapalı orta boyluydu gözleri yeşil teni ne sarışın ne kumraldı taktiği pembe sal ve giydiği kot elbise ile karşılarında duruyordu Şivan fazla baktığını düşünerek dikkatini oğluna verdi ogretmen konuşmaya başlayınca o yöne döndü

-Merhaba sevgili veliler ben Burçin yılmaz cocuklarınızın ögretmeniyim bu benim ilk yılım yani çocuklarınız benim ilk öğrencilerim onlara evladım gibi bakacagimdan emin olabilirsiniz sormak istediğiniz birsey var mı? Deyip sustu birkaç veli soru sordu ve onları cevapladı Şivan bu kadına fazla bakmıştı kendine biraz kızdı 4 yıl önce ölmüştü uğruna canını vereceği güzeller güzeli Karısı şimdi bir kadına bakıyordu karısına ihanet ediyormuş gibi hissetti kendisini ardından oğlunun başına öpücük kondurup ayağa kalktı

-Ben dışarıda bekleyeceğim seni hadi bakalım. Deyip çıktı.

***********************
Öğrenciler ile ilk tanisma zamanıydı

-Evet çocuklar şimdi tanışalım olur mu?

Herkes hep bir ağızdan "evet" diye cevapladı Burçin'i

-Ben anlatayım önce; ben Burçin yılmaz ogretmeninizim,Ankaralıyım hadi sizde anlatın anneniz babanız ne iş yapıyor nerelisiniz söyleyin bakalım.

Herkes tek tek cevapladı sira Şivan hazindar'ın oğlu Ali hazindar'a gelmişti

-Ben urfalı yani buralıyım babam aile şirketlerinde çalışıyor 4 yaşındayım. Dedi Burçin alinin yanına yaklaşarak

-Annen ev hanımı mı?

Alinin gözleri hüzündendi Burçin birseyler olduğunu anlayip durdu

-Benim Annem şey öğretmenim benim Annem yok yani öldü. Dedi Burçin'in kalbi sanki atmayi bırakmıştı karşısındaki çocuğun yanına yaklaşıp saçlarını öptü bu çocuğa ayrı davranacaktı annesizligini hissetmesin diye herseyi yapacaktı.

**********************

Gün bitmiş aksam olmustu burcin biraz dolaşmış ve evine doğru yürüyordu. Yolda ilerlerken hıçkırık sesi duydu ses bir çocuğa aitti sesi takip edip o yöne gitti yerde oturan küçük çocuğa yaklaştı bu öğrencisi aliydi!!!

-Ali ne oldu sana?

Ali küçük gözlerini çevirip baktı Burçin'e ogretmenini daha ilk gördüğüm an sevmişti yavru kedi misali sokuldu öğretmenine Burçin de onu sıkıca sardı birsey demeden yerde öylece oturdular ardından

-Ali anlat hadi bana ne oldu?

-Annem,onu çok özledim ben onu hiç görmedim bi kere arkadaşım annesinin çok güzel koktuğunu söyledi benim annemde çok güzel kokuyordur değil mi?

Burçin bu sözlerden sonra dayanamadı ve sessizce ağlamaya başladı bir yandan da küçük çocuğu teselli etmeye çalıştı

-Tabiki çok güzel kokuyordur anneler çok güzel kokar.

-Sende çok güzel kokuyorsun çiçek gibi. Dedi ali dahada sıkı sarıldı öğretmenine.

-Seni evine goturelim ali hadi gel. Alinin tarifi ile yürüdü kendi evine de yakındı gelmeleri kolay olmuştu, ali uyumustu kollarindaki çocuğun başına öpücük kondurdu koskoca konağın önüne gelince içeriden yüksek sesler geldi "nerede bu çocuk" diye bağırışlar geliyordu. Kapıyı açıp içeriye girdi tüm gözler ona döndü Şivan hazindar yürüyerek öğretmenin karşısında durdu.
Burçin adamın gözlerine bakıp

-Şey sokakta ağlıyordu bende eve getireyim dedim.

Şivan kadının gözlerine baktı

-Teşekkür ederim. Deyip oğlunu aldı arkasında duran yardımcıları zehraya uzattı zehra aliyi alıp odasına çıkardı.
Burçin arkasını dönüp gidecekken bir kadın sesi durdurdu onu

-Kızım dur!

Burçin arkasını dönüp kadına baktı

-Gel buyur oturalim bir cayımızı iç

-Teşekkür ederim ama ben rahatsızlık vermeyeyeim hayırlı akşamlar. Deyip tüm israrlara rağmen gitti gözler Şivan döndü

-Alinin kreşteki öğretmeni. Deyip sustu odasına çıktı. Yatağa yatar yatmaz yatagin yanındaki cekmecenin üzerinden karısı ile olan fotoğrafı aldı eline Elif'i güzeller güzeli karısı nede güzel gülümserdi oysaki o doğumda çıkan doktor 'esinizi kurtaramadık' dediğinde neye uğradığına şaşırmıştı. Oğlu ali sayesinde özlemi bir nebze diniyordu 4 yıl geçmişti ama hala unutamamıştı. Odalarına gitti 4 yıldır ne zaman sıkışsa burada alıyordu soluğu. Yine karısının anıları ile dolu olan odaya geldi hala elif gibi kokuyordu alinin bu odadan haberi yoktu daha fazla üzülmesin diye söylememişlerdi. Dolaptan Karısının bir kazağını alıp kokladı çiçek gibi kokuyordu onun anısı ile yatağa uzandı ve kazağı  koklayarak gözlerini kapattı....

YORUM VE VOTE TEMENNİSİ İLE BU MAFY(A)ŞK KITAPINDAN SONRAKI YENİ HİKÂYEDİR GÖRÜŞLERİNİZİ ALMAK İSTERİM BUYRUN YORUMA 🍃🍃🍃🍃

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin