11. Bölüm

6.3K 227 16
                                    


ARKADAŞLAR ÇOK OLDUĞUMUN FARKINDAYIM AMA BEN BİR SON SINIF ÖĞRENCİSİYİM VE FİNAL DÖNEMİNDE KAFAMI DERSLERİMDEN BAŞKA BİR YERE VEREBİLMEM BİRAZ ZOR. BÖLÜMÜ ÇOK GECİKTİRDİM FARKINDAYIM AMA BU BÖLÜMLE TELAFİ EDEBİLMİŞİMDİR UMARIM :) BU BÖLÜMÜMÜ SON BÖLÜMÜME YORUMLARI VE BEĞENİLERİYLE BENİ ÇOK MUTLU EDEN TÜM OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM :) 

İYİ OKUMALAR :)




Deniz gerçekten çıldırmak üzereydi. Oğuz'un evindeki o son günden beri başka kimseyle cinsi bir münasebet kuramaz olmuştu ve bu onu delirtmek üzereydi. Bu cinsel ilişkiye olan bir açlıktan ziyade, Oğuz'dan sonra kimseyle olamamanın siniri gibiydi. Nedense o günden beri canı dışarı çıkmak bile istemiyordu. Kızların zoruyla çıktığı birkaç gecede de birkaç içki içmekten başka bir şey yapmamıştı ve durum böyleyken karşısına çıkan herkesi Oğuzla kıyaslıyordu ve daha kötüsü eskileri hatırlıyordu. En başta bu hayatı seçmesinin sebebi olanları unutmakken şimdi bu adam yüzünden her şeyi hatırlamak Deniz'e daha çok koyuyordu. Bu gece bu durum sona erecekti. Deniz bu gece eski hayatına geri dönecekti. Kızları aradı. İkisinin de planı vardı. Olmamaları daha iyiydi zaten. Çünkü onlar gelirse sevgilileri de gelirdi ve Deniz onların yanındayken arkadaşlarını üzmemek için uslu kız rolünü oynamak zorunda hissediyordu ve belki de bu sebepten düşündüklerini yapamıyordu. Tek sebep Oğuz olamazdı. Olmamalıydı da... "Kızlarla çıkamıyorsam Caner'le çıkarım" diye düşünüp onu aradı Deniz. Tabii ki Caner ilk çalışta açmıştı:

" Bebeğim."

"Gene kız mı var yanında Caner ya yalak yalak konuşuyorsun?"

"Kızım sana da yaranamıyoruz ya ne yapsaydım ne var diye mi açsaydım telefonu. Bebeğim değil misin hem? Ayrıca doğru tahmin bravo bir kız vardı kurtulamıyorum kendisinden yapıştı bırakmıyor. Cazibeme dayanamıyor o da ne yapsın yazık. Yakışıklı çocuğum işte biraz. "

"Delisin sen ya. Neyse kurtulabildin mi bari?"

"Kurtulamasam böyle konuşabilir miyim kızım bebeğim dediğim anda kalktı gitti kız. Bir kızın daha kalbini kırmama sebep oldun Deniz mutlu musun?"

" Çok mutluyum evet. Senin yanına yaklaşmasınlar dayanamıyorum."

"Kıyamam ya sana. Seni de üzmek istemiyorum ama biliyorsun ki tek kişiye bağlı kalamıyorum ben Deniz. Sana bunu yapamam."

"Tamam be cıvıtma. Ben niye aradım seni biliyor musun?"

"Ya bir kere de egomu tatmin et kızım ya hep ters ters konuşmalar nereye kadar? He söyle niye aradın?"

"Ya ben sıkıldım kızlar da ekti. Sevgili yaptılar ya. Seninle eski gecelerimizden birini mi yapsak? Söz kız bulacağım sana bu sefer."

" Bak şimdi kız dedin beni benden aldın. Haftaya vizeler var ders çalışayım diyordum ama bir motivasyon gecesi fena olmaz hani. Senin bulduğun kızların da tadına doyum olmuyor malum. Bana uyar bebek. Akşam 9 gibi alırım seni evden beraber yemek yer gecelere akarız nasıl fikir?"

"Ya sen cansın Caner ya. Tamamdır 9'da hazırım ben seni bekliyor olacağım. Ama sen de bana birini bulacaksın ona göre."

" Ben ne zaman sana birini bulmadım güzelim? Beni bar köşelerinde bırakıp giden hep sensin. Ayıp ettin yaparız bir kıyak."

"Tamamdır o zaman hadi görüşürüz."

"görüşürüz güzellik."

Bu iş bu kadardı işte. Caner'le çıktığı hiçbir akşam gece eve yalnız dönmemişti Deniz. Caner her zaman bu işleri hallederdi. Gerçi Deniz Caner'e kalmadan kendine birini bulurdu ama motive etme işi Caner'deydi. Üç kızın kestiği taş gibi bir çocuğu Caner'in önerisiyle tek bir bakışla elde ettiğini hatırlıyordu. Bu gece bu iş bitecekti.

Xxx

Saat 9 olduğunda Caner kapıdaydı ve hala Deniz'i bekliyordu. Denizse hala hazırlanamamıştı. Caner dayanamayarak içeriye seslendi:

"Hadisene kızım ya öleceğim açlıktan. Hani hazırdın 9 da."

"Tamam ya bekle çıkıyorum iki dakikaya."

"Umarım Deniz'ciğim. 5 dakikaya çıkmazsan tek giderim ona göre."

Bu arada Deniz koşarak odasından çıktı ve kollarını açarak "hazırım" dedi. Ve çantasını Caner'in eline tutuşturup ayakkabılarını giymeye başladı. Caner'se o sırada Deniz'in unuttuğu ceketini almak için koltuğa yöneldi ve hızla çıktılar. Hızlıca yemek yedikten sonra ikisi de sabırsızlanarak gece kulübüne doğru yola çıktılar. İçeriye girip bara doğru yöneldiler ve ilk boş buldukları yere oturdular. Uzun zamandır beraber takılmıyorlardı ve bunun da etkisiyle birer birer içkilerini bitiriyorlardı. Gece flört bulma açısından yavaş başlasa da saat ilerleyip mekân doldukça ikisinin de dikkatini çeken insanlar gelmişti. Ama hiç biri aradıkları her şeye uymuyordu. Böyle devam ederken bir de shot yarışına girince iyice kafayı bulmuşlardı. Sonunda Deniz Caner'e Caner'se Deniz'e birini aramayı bırakmış, ikisi de kendilerine odaklanmışlardı. Zaten bu kafayla kriter arayamayacakları da bariz ortadaydı. Caner ilk beğendiği kıza yürümüş, kız da karşılıksız bırakmayınca dans pistinde sarmaş dolaş hale gelmişti bile. Denizse hala mekânı taramaya devam ediyordu. Bu sırada yanına gelen adamı fark etmemişti:

"Yalnızsın galiba."

Deniz adamın sözleriyle onu baştan aşağıya süzdü. Kaslı kolları, asker traşı saçları ve dövmeleriyle adam gerçekten seksiydi. "bu gece bu iş bitecek" dedi kendine. Adamın oldukça tanıdık gelen yüzünü ise umursamamayı tercih etti.

"Evet yalnızım. Yanımda birinin olması iyi olurdu."

"Artık var."

Diyerek Deniz'e daha da sokuldu. Biraz konuştuktan sonra ikisi de kendilerini tutamayarak orada öpüşmeye başladılar. Ve işi daha da ileri taşırken çocuğun mekândan çıkma talebini reddeden Deniz onu tuvalete götürüp hızla üzerindeki gömleği çıkardı. Eskileri unutması için hemen oracıkta bu işin bitmesi gerekiyordu. Çocuk da kendi üzerindeki tişörtü çıkarırken kolunu kaldırdığında karnındaki doğum lekesi bir anda kafasının yerine gelmesine neden olmuştu. Bir adım geri çekildi ve karşısındaki adamın suratına dikkatle baktı. Bu o olabilir miydi?

Adam da tanındığının farkındaydı ve Deniz'in hiç unutamadığı o iğrenç sırıtışını takınarak:

"Beni tanımanın bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordum küçük fahişe" dediğinde Deniz artık o olduğuna kesin emindi. Ve hayatının eskisi gibi olmayacağından da...

TENLERİN SEÇİMİWhere stories live. Discover now