18.Bölüm • Siyah Pelerinliler

8.8K 812 222
                                    

Odadan çıkıp salona indiklerinde Darya etrafına baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odadan çıkıp salona indiklerinde Darya etrafına baktı. Parti gerçekten de güzeldi. Masalarda bir sürü güzel yiyecekler vardı: Şeker kaplamalı meyveler, kurabiyeler, kekler. İçeceklere ayrılan kısımda ise kafton, şaraplar, bira, meyve suları, malt içeceği ve rom diziliydi. Her yer güzel dekore edilmişti ve ışıklandırmalar, her zamankinden daha fazlaydı. İnsanlar müziğin ritmine göre dans ediyor, dans etmeyenler ise yanlardaki divanlarda, sandalyelerde oturuyor ya da masa başında atıştırmalardan yiyip içkilerini yudumluyorlardı. İnsanların bazıları bu içkilerden dolayı biraz sarhoş olmuşlardı.

Sonja ile Darya içkilerin olduğu büyük masalara doğru ilerledi.

Sonja, "Ben bir rom alacağım," diye mırıldandı koyu kahverengi gözlerini masadaki lezzetli içeceklere dikerken. Eciş bücüş dizilmiş kadehlerle ve bardaklar, içeceklerin tam yanında duruyordu.

"Rom mu?" dedi Darya. "Tadı gerçekte iğrenç." Masaya ulaştıklarında boş kadehlerden birini eline aldı ve kendine biraz şarap doldurdu. Şarabını yudumlarken kaşlarını kaldırıp Sonja'ya bakış attı.

Sonja kepçedeki romu, bardağına döktü. Ardından masaya belini yaslayıp salondaki insanları izlemeye koyuldu. "Kalabalık fazla rahatsızlık verici değil mi sence de?"

Darya onaylarcasına kafasını salladı. "Evet." Ardından yüzünü ona çevirdi. "Ben yokken neler oldu? Anlatsana biraz."

"Aslında bir şeyler anlatması gereken ben değil, sensin. Sonuçta Lordhor zindanında günler geçirip orduyla yola çıkan ben değilim, değil mi?" Omuz silkti. "Neyse, anlatayım. Aslında pek bir şey olduğu yok ama sana şaşırtacak bir bilgi verebilirim. Hani bu tavernaya gidip bizi öldürmeye çalışan adamlardan kaçtığımız gün bir evin samanlığına saklanmaya çalışmıştık da o evde yaşayan bir köle bizi kovmuştu ya, hatırlıyor musun onu?" Soru sorar gözlerle Darya'ya baktı.

Darya biraz düşündükten sonra hatırlayabildi o saçsız, kaslı ama yarı yakışıklı köleyi. Düz bir sesle, "Evet," derken kafasını salladı.

"İşte o köle saraya geldi."

Şaşkınlık, boğazına dolarken ağzından hafif bir kıkırtı çıktı. "Ne?" diye sordu garip bir ses tonuyla.

"Saraya gelmiş. Sahibi onu buraya satmış olmalı."

"Vay canına," dedi Darya şaşkınlıkla gülümserken. "Hayat gerçekten sürprizlerle dolu..."

"Ben de çok şaşırmıştım."

"Daha ne oldu?"

"İnanmakta zorluk çekebilirsin ama olağanüstü hiçbir olay olmadı."

"Predezia Sarayı'nda tekdüze günler... Gerçekten garip."

"Bence de." Sonja kaşlarını çattı. "Orada ne oldu? Anlatma sırası sende. Kralla zindanda kaldınız sonuçta!"

ÖLÜMCÜL TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin