SON

515 17 3
                                    


Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Tam o sırada dışarıdan polis siren sesleri duyulmaya başlandı

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Tam o sırada dışarıdan polis siren sesleri duyulmaya başlandı. Talimat kesindi Şapkacı içeriden çıkarılacaktı. Yarbay , Muharrem , Cem , Silahtar ve diğerleri hepsi , Mit , askeriyeden helikopterler , polis hepsi onu almak için gelmişlerdi. 

Türkiye sorumlusu Jony , Şapkacının odasına hızlıca geldi ve boynuna yapıştı " bak lanet adam bize derinlerin veya üst düzey biri hakkında sağlam bir bilgi ver , ya da gel bunları birlikte bitirelim yeni Orta Doğu fikrine sende merhaba de " diye son sinirini atıyordu.

Şapkacı ayağa kalktı ve elini uzattı. Mecbur açtılar şimdi ise Şapkacı , Jony'in boğazına yapıştı bir anda ortalık gerildi herkes silah çıkarmaya başladı pencereden görünüyordu. Türk istihbaratları'da içeriye girdi. Cia ajanları ; Şapkacıya , Türkler ise Cia'e silah çekmişti. Burada en ufak bir sinirli davranış ülkeyi savaşa sokabilirdi. Şapkacı arkasındaki polisten silah istedi ardından silahı Jony'in başına dayadı. Konuşmaya başladı " karıma yaptıklarınızın cezasını ödeyeceksiniz " dedi ardından sağ ayağına kurşun sıktı. Jony'i öldürürse orada yüzlerce ceset olucaktı. Aşağıya yabancı istihbarat arabaları gelmişti , onlarda yukarı çıktı. Şapkacı'nın asıl hedefi başkaydı Jony'i içeride konuşurken duymuştu. Taksim'de çok büyük bir bomba patlayacaktı , binlerce kayıp verecek kadar. Bu istihbaratı , Türkler'den önce almışlardı. Kişiyi biliyordu ve saat yaklaşmadan onu infaz etmeliydi. Şapkacı 2. kattaydı aşağıda büyük bir kamyon vardı tepesine atlayabilirdi. Şapkacı bir anda silahı yukarı attı ve dikkatler oradayken aşağıya atladı.

Ardından kamyonun içindeki adama silah doğrultup onu aşağıya indirdi. Kamyonla birlikte kaçmaya başladı. Peşinden Cia ve diğer yabancı istihbaratçılar gidiyordu. Aslında bunların hepsinin olacağını evin kapısından , kız kulesinin önüne giderken biliyordu. Arkadaşlarına görevleri çoktan vermişti. Silahtar çoktan Cia ve diğer ekipleri durdurmak için yollara silahlı adamlar koymuştu , cem çoktan adresi bulmuştu , yarbay çoktan büyük bomba patlayacağını Türk servislerine bildirmişti ve herkes Şapkacıya yol açıyordu , Güney ile Muharrem çoktan arabalar ile cia ve diğlerinin önünü arabalar ile kesmek için yola çıkmıştı.

Şapkacı , Tarlabaşına girdi ve sokaklarda denilen adresi bulmaya çalışıyordu. Evi buldu silahını çekti ve içeriye girdi. İçeride bir kadın vardı , şuan kadın erkek ayrımı yoktu ona bir tokat çaktı ve saçlarından tutup " konuş kaltak bombası nerede " dedi. Kadın istiklali işaret etti.

İstiklal gümbür gümbürdü hangisi olabilirdi ki , Şapkacı son kez kahramanlık yapmalıydı. Bu kişi belgelerde göründüğü üzere sakallıydı , Cem kameralara erişim sağlamıştı evden çıkarken siyah pantalon , kırmızı hırka giymişti.

Neresi olabilir diye düşünürken aklına geldi , tam orta en fazla kişinin olduğu yere gitti. Uzaktan baktı bombacı oradaydı , sessiz ve usulca arkasından yanaştı , silahını çıkardı kafasına dayadı ve bağırarak " POLİS YAT YERE " diye haykırdı. Bombalı çantayı açtı , bir sistem yoktu , eğer sistem olsaydı Şapkacı bunu halledebilirdi fakat saatliydi 20 dakika vardı. Durdurması imkansız bir mekanizmaydı. 

Hemen Paşa'yı aradı ve " marmara denizindeki bütün gemiler limana yaklaşsın efendim " dedi. Paşa onun ne yapacağını anlamıştı " hayı- " evet hayır deme fırsatı vermeden telefonu kapatmıştı bilene ...

Şapkacı yolda gördüğü ilk spor arabanın sahibini arabadan silahla indirdi ve son sürat denize en yakın yere gitti. 20 dakika önceden aradığı faik beyden istediği feribot çoktan gelmişti. Denizin ortasına gitti ve bombanın patlamasına 5 dakika vardı. Ardından Cem'i arayıp feribottaki açık olan radyosunu LFİK TV'ye bağladığını ve o kanalı arayıp  " NEŞET ERTAŞ - AH YALAN DÜNYA " çaldırmasını istedi. Ardından bir sigara yakıp boğaz köprüsünü izlemeye başladı. Ve son kez denizin kokusunu içine çekip ben filmin burada bitmesini istiyordum , burada bitirdim " dedi.

VE BOOOM ! Şapkacı son oyununu oynamıştı ... Bir kahramana yaraşır şekilde , yaraşır tarzda ölmüştü. Bir helikopter ile oradan kaçabilirdi fakat oyunun orada bitmesini istemişti. 

" BU HİKAYE TAMAMEN KURGUDUR FAKAT UNUTMAYINIZ Kİ BU ÜLKEDE BİLMEDİĞİMİZ , DUYMADIĞIMIZ , O KİM DEDİĞİMİZ ÖYLE GİZLİ KAHRAMANLAR VARDIR Kİ BU HİKAYE İLE ONLARI KONU ALMAK İSTEDİM... İSİMSİZ BÜTÜN KAHRAMANLARIMIZA ARMAĞAN OLSUN BU HİKAYE "

Gölgelerin Oyunu ( Tamamlandı )Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang