Görev : TAMAM

356 7 0
                                    

  Baş teröristin adı Cafer'di

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

  Baş teröristin adı Cafer'di .Şapkacının yanına doğru yaklaştı ve " ismin ne evlat dedi " Şapkacı yeşil fularını çıkardı ve " Üsami " dedi . Cafer ona sarıldı ve "hayatımı kurtardın Üsami , sağ kolumsun bundan sonra " dedi.

Şapkacı Cafer ile arasını yapmıştı . Bir kaç gün içinde ona tam bağlılık vermişti Cafer .. 10. akşam Cafer ile sofrada yemek yedikten sonra Cafer ona hücrenin anahtarını verdi ve " şu genç subayada bir kaç lokma güzel yemek yollat ölmesin acısından , lazım o bize " dedi.

Şapkacı bu fırsatı bir daha bulamayabilirdi. Hücre tam en alt çukurdaydı yukarısı saklandıkları sığınaktı. Şapkacı içerideki adamlara kapıda bekleyin dedi. Subay'ın yanına girdi , subay yemeği itti ve " ne istiyorsun kahpe " dedi.

Şapkacı onun kulağına eğilerek " devlet baba , oğlunu almaya beni yolladı genç " dedi. Subay tam ümidi kesmişken tekrar ayağa kalktı. Şapkacının verdiği elbiseleri giydi. Şapkacı köşelere bombalar döşemeye başladı , her yere bombalar koymuştu. Dışarıdaki adamları çağırdı ve subaya sen saklan dedi. Silahına susturucu takıp ikisinide vurdu.

Subayla birlikte koşmaya başladılar gözcü farkettiğinde "
Osama zivirî leşkerên min, direvin ji efserên " diye bağırdı. Üsami hain çıktı , subayla birlikte kaçıyorlar dedi. Yukarıdan ateşler açılmaya başlandı. Bir kayanın arkasına saklandılar , subay ona dönüp " Apo'yu bile yakalayan bir adama göre hafifsin , öleceğiz büyük plan bumuydu ? " dedi.
Şapkacı eliyle sus işareti yapıp telefonuyla bir numaraya mesaj attı.
Subay sinirlenip " sen şapkacı falan değilsin ben geri dönücem en azından pazarlık ile geri alır devlet " diye mızmızlanırken Şapkacı ona bir tokat attı ve tam o sırada Şapkacı onun ensesinden tutup ayağa kaldırdı. Onlarca bomba patlamıştı göz gözü görmüyor , sığınak yerinden sallanmıştı. Tam o sırada Şapkacı ona dönüp " Apo'yu yakaladığımız gün kadar ekşın yaratamadık kusra bakmayınız subayım , haydi gidelim "     

  ileride bekleyen helikopter ile birlikte uçuşa geçip ülkeye döndüler. Askeri üstte indiler aşağıda Genelkurmay başkanı ve askerin ailesi bekliyordu. Subayın anası ona doğru koşarak " evladıım , yavruum " diye sarıldı. Ardından o anne Şapkacıya bakarak onun alnına bir öpücük kondurdu. Ve " analar neler doğuruyor " dedi.
Şapkacı ana lafını duyunca duraksadı ve tebessüm edip kimseye bir şey demeden devam etti. Subay onu durdurup elini öptü ardından kendisinin özellikle istediği eski model bir mercedes ile evin yolunu tuttu.  

Gölgelerin Oyunu ( Tamamlandı )Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora