Dağlardayız !

359 5 0
                                    

  ve gittiğinde Yarbay yanına yaklaştı " bu hal nedir şapkacı ? " dedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  ve gittiğinde Yarbay yanına yaklaştı " bu hal nedir şapkacı ? " dedi.
Şapkacı , yarbayın omzuna elini koydu ;
- Göreve gidiyorum yarbayım
+ Ekip ?
- Ekip resmiyete çalışır sadece ve o görevlere gider
+ Peki siz efendim ?
- Ben , beni bende bilmiyorum yarbay işine bak sen ..
+ Nereye gideceksiniz
- Suriye
+ Tek başınıza
- Uzatma yarbay çekil önümden

Yarbay aşağıya koşup arkadaşlarına bağırdı " şapkacı kafayı yemiş biri şuna mani olsun dağlara gidiyormuş , Suriye'ye "

Silahtar gülümseyip " yuvasına dönüyor işte , özlemiştir keklik avlamayı " dedi.

Şapkacı kamufulajları giydi , görevi onların arasına girip baş teröristin gözüne girip hücreden subayı kaçırmaktı. Paşa ona telefon açtı ;
+ Beklemediğin anda başlarının gözüne gireceksin , yardımcı olacak derinler
- Umarım ..

Şapkacı çok sevdiği eski bir abisi gibi yeşil bir fular takmıştı. Hazırlandı ve helikoptere bindi ardından açık bir yaylaya indirildi. Dağın tepesine çıkıp onlardan gibi davranıcaktı. Sızmayı ilk defa yapmıyordu , yukarıya çıktı bir sürü insan arasına karıştı ve bir yere oturdu. Yanına başka birisi geldi " Ez nas nekirin " dedi. Tanıyamadığını ve kim olduğunu sordu. Şapkacı cevap vermeden sustu. Bir kaç dakika sonra aynı adam elini onun omzuna atarak kulağına " birazdan şehit olacağım ağabey , beni tam kalbimden vur " dedi.

Şapkacı anlamamıştı adam ayağa kalktı ve baş teröriste bakarak elindeki keleşi ona doğru yöneltti. Ve yüzündeki peçeyi çıkararak " yaşasın Türk'ün olan dağlar , yurtlar .. Yaşasın bizim olana göz dikenle savaş davası ! Kahpe dölleri ... Bebek katilleri " diye bağırdı.
Sanki bebek katilleri diye bilerek bağırmış gibiydi .. Şapkacının eli silahına gitmedi , fakat canlı yayında bir Türk askerinin öldürülmemesi için bir vatan erini şehit etmesi gerekiyordu. Ardından sadece şapkacının anlayabileceği şekilde "
80 millions de fierté est plus important qu'un héros sans nom " dedi ..
Şapkacı fransızca biliyordu ona 80 milyonun gururunun bir askerden daha önemli olduğunu söylüyordu.

Şapkacı silahını çıkardı ve tam kalbinden vurdu. Askerin silahı düştü ve yere yığıldı .. Yere yığılan asker gülüyordu en son olarak kolundaki paçavra renkleri attı ve oracıkta can verdi.     

Gölgelerin Oyunu ( Tamamlandı )Where stories live. Discover now