Gölgelerin Oyunu ( Tamamlandı )

Operasyon zamanı

  Şapkacı, kız kulesinin önünde bir paket bitirdi , bir kaç duble viski ve eski fotoğraflara baktı. Eski bir şarkı çınlıyordu sanki kulağına .. Saatine baktığında saat 19.00 ı gösteriyordu. Engin'in ayarladığı eve geçti herkes oradaydı.
içeriye girdi ve ailesi olarak gördüğü kişileri tekrar bir arada oyalanır , koştururken görmek onun gözlerini doldurmuştu. Yukarı çıktı ve sim siyah o operasyon elbiselerini tekrar giydi. Koluna Şapkacı yazılı o eski bir dosttan kalma amblemi dikti. Türk bayrağını dikti ..
Ve bir asker gibi aşağıya indi silahını üzerine aldı ardından söze başladı " hepiniz giyinin ve unutmayın bu adamların çoğunun kaybedicek bir şeyi yok plana sadık kalıyoruz , kahramanlık yapmıyoruz yoksa ben gibi amerikada 12 yıl geçirirsiniz , iyi şanslar " dedi ver yüzünü kapatttı. Kapının önündeki mermi geçirmez Mercedes Vito'ya bindiler ve Cem'in bilgisayarla bulduğu Esenyurt'taki o eve geldiler.

Cem: Burası Şapkacı
- Muharrem girdimi içeriye ?
Cem : Evet çoktan .. içeride saklanıyor şuan haber yolladı içeride 25 kişi var
- 25 mi ?
Cem : Getirdikleri yabancılarda içeride üzerinde silahlı 7 kişi var
- Güney aralarında onlara yardımcı olmak isteyen kanı bozuk çıkar elbet yaklaşmadan etkisiz olsunlar , silahtar sakın ola çocuklara filan sıkayım deme , yarbay sakın ölme ! Cem bütün sokakları kapattır operasyon bölgesi ilan edilsin. Haydi beyler giriyoruz.

Muharrem'e , Cem mesaj attı ve muharrem sığınmacıların arasına girdi. Onlardan biriymiş gibi davranarak yavaş yavaş arkadan sis bombalarını çıkardı ve en uygun anda attı. Ardından kapıya koşup kapıyı açtı göz gözü görmüyordu. Kapıyı açtı Silahtar " kaskları takın yoksa gazdan ölürsünüz " dedi. içeriye girdiler sığınmacılar bağırarak dışarı kaçıyordu sis yavaş yavaş aralanırken çete üyeleri ateş açmaya başladı silahtar üst kattan aşağıya doğru koşan iki kişiyi vurdu. Güney alt kata doğru inerken silahsız birisiyle karşılaştı elinde bıçak vardı. Güney'de bıçağını çıkarttı çete üyesi bıçağı salladı ve " uzak dur lan ! " dedi. Güney adamın en dalgın anında eline tekmeyi vurdu ve bıçakla onu öldürdü. Odada 4 silahlı kişi ve 4 rehine vardı. Çetenin başı konuşmaya başladı " polismi askermi ne sikimsen geri bas çocuğun beynini dağıtırım ! "

- Bırak çocuğu haydi uğraştırma bizleri

+ Sizden öldüren çok kişi getirdim buraya , sizede bunlarada mezar ederim burayı gidin burdan

Şapkacı şapkasını çıkardı ve " öldür lan ! " dedi. Yarbay şaşkınlıkla izliyordu. Şapkacı devam etti " öldürsene lan haydi çocukları ? Bende seni öldürürüm. Sende ölücek göt yok " dedi. Yavaş yavaş yaklaşıyordu. Muharremde arka camdan girmişti adamın başına silahı dayadı. O silahı dayayınca Şapkacı adamın silahını indirdi ve rehineleri bıraktılar. Rehinler çıktıktan sonra Şapkacı bir soru sordu " hanginiz başsınız ? "

Çok konuşan " benim lan yavşak " dedi. Şapkacı güldü ve diğerlerine duvara geçin dedi. Üyeler duvara geçti Silahtara göz kırptı ve Silahtar hepsini öldürdü. Ardından Şapkacı ,çetenin başına eğilerek " sen beni iki jop atan memur sandın her halde ... Benim adım şapkacı adamın amınakoyarım " dedi.

Daha demin gülen adam korkudan yeri ıslatmıştı