~23~

4K 259 51
                                    


Jeon Jungkook

Hyunglarla beraber sohbet ederken görüş açıma Hwayoung girdi. Yürümekte zorluk çekiyor gibi görünüyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Kesinlikle hyunglar anlayacak ve soru soracaklardı. Bu yüzden hızlıca Hwayoung'un yanına gittim ve kucağıma alıp odaya götürdüm.

"Jungkook ne yapıyorsu? Bırak beni" diye mızmızlansada onu yatağa yatırdım ve üstünü örttüm.

"Yürümekte zorluk çektiğin anlaşılıyor bebeğim bu yüzden dinlen eğer odaya gelmek istersen seslen oldu mu?"

"Ama ben şimdi gelmek istiyorum canım sıkılıyor." Oflayıp tekrar kucağıma aldım ve oturma odasına doğru ilerlemeye başladım. Aklıma gelen fikirle Hwayoung'un kulağına fısıldadım.

"Bileğini burktuğunu söyleyeceğiz" başıyla onayladıktan sonra onu koltuğa oturttum. Hyunglarım bize 'noluyoz' bakışı atıyordu.

"Ne o Jungkook alıştırma mı yapıyorsun?" Herkes birden gülmeye başlamıştı ama ben anlamamıştım Yoongi hyung yine doğrudan söylememişti.

"Ne diyorsun hyung anlamıyorum..." derin bir nefes aldı.

"Hwayoung'u diyorum bebek gibi götürüp getiriyorsun"

"Haaaaaaa yok benim biricik ponçik karım bileğini burktu o yüzden taşıyorum...değil mi güzelim?" Hwayoung'a sorar gözlerle baktığımda başını sallamıştı.

"Evet bileğimi burktuğum için yürümekte zorluk çekiyorum sağolsun Jungkook bana yardım ediyor"

"Neden kendine dikkat etmiyorsun güzelim?" Jimin hyunga yandan yandan bakmaya başladım geldiğinden beri hafif hafif asılıyordu Hwayoung'a.

"Hyung o benim karım biliyorsun... hani unutmuşsundur diye söyleyeyim dedim" Hwayoung birden Jimin hyung'a açıklama yapmıştı. Ne oluyoruz.

"Mutfakta ayağım kaydı oppa önemli değil merak etme" Birbirlerine gülümsemeye başladıklarında Hwayoung'un yüzünü hemen göğsüme yapıştırdım ve sıkıca sarıldım.

"Vay beee bizim minik Kookie miz büyümüşte hyung'un dan karısını kıskanırmış" Hwayoung dahil herkes gülmeye başladı tabi Hwayoung sadece gülmeye çalışıyordu yüzü hala göğsümdeydi. Yavaşça kollarımı serbest bıraktım artık o da gülüyordu.

"Kıskandığımı kim söyledi size...kıskanmıyorum ki" Hwayoung'un aklına birşey gelmiş gibi bana 'evilsmile' bakışı atıyordu.

"En son kıskanmadığını söylediğinde ne olduğunu biliyorsun ve terar yapmamı engelleyemezsin" Aklıma evlenmeden önce gittiğimiz kafe gelmişti ve o olayı kastediyordu. Kıskanıyordum işte ne yapayım.

"Bir yap bacaklarını kırmıyor muyum senin" O gün yaptığı şeyi hatırlayınca bir daha sinirlendim. O gün kalpten gidecektim.

"Haaa bu arada onu bunu bırakında Hwayoung bu aralar başınız sakin olacak galiba" diye konuştu Taehyung hyung. Hwayoung bahsettiğimiz şeyi anlamayınca ona kağıdı verdim. Rahatlamış bir hali vardı.

Kapının zili çalınca hızla ayağa kalktım ve kapıyı açtım karşımda saçı başı dağınık bir JongIn beklemiyordum. Hızla onu içeri soktum ve kapıyı kapattım o da içeri doğru yürümeye çalışıyordu - evet sadece çalışıyordu- içtiğini anlamıştım bu yüzden Hwayoung'dan uzak tutmam gerekiyordu.

Ama o durur mu?

Birden Hwayoung'un üstüne atlamış onu öldüresiye sıkıyordu. Ben onun kollarını Hwayoung'dan kurtarmaya çalışırken hyunglarda araya girmişti ama bırakmıyordu karımı.

JongIn birden havaya tekmelerini savurduğunda hep müsait olmayan yerlerimize gelmişti hepimiz acıyan bitaraflarımızla Hwayoung'a sıkıca sarılmış JongIn'i hala zaptedemiyorduk tabi Hwayoung'un çığlıklarını saymazsak.

En son saçından tutup kaldırmayı denemiştim ama bacağı uzundu heryere savuruyordu. Benim minnak Kookie'm çok zarar görmüştü ama hala sıkıyordu. Bu çocuğun derdi ne böyle.

Her kafadan bir ses çıkıyordu. Hwayoung'un çığlıları Jimin ve Taehyung hyung'un isyanları Yoongi ve Namjoon hyung'un bağırışları benim JongIn'e yalvarışlarım.

Ve Seokjin hyung'un mutfakta yemek yerken bizi izleyip desteklemesi?

Tanrım Seokjin hyung...😐😑

En sonunda JongIn yorulmuş rahat bırakmıştı Hwayoung'u ama bu sefer onu koltuğun kenarıyla kendi aramda sıkıştırmış sımsıkı sarılmıştım.

Hyunglar ise küçüklerine aldığı darbe yüzünden acıdan renkleri solmuştu tabi benimde farklı olduğum söylenemezdi.

JongIn'e ağır bir kahve yapıp içirmiş sonrada misafir odasına yatırmıştım ve o yüzden hepimiz rahattık. Neden içtiği ve neden böyle davrandığını bilmiyordum ama az çok tahmin edebiliyordum. Bunu baş başa erkek gibi konuşmalıydık.

Hwayoung'a ilgisi olduğunu anlayabiliyordum... ama buna izin vermeyecektim. Onları ayıramam ama en azından ortadaki duyguyu yok edebilirdim.

Hwayoung'a güveniyordum beni aldatacak biri değildi ayrıca beni seviyordu ama JongIn'e de çok değer verdiğini ve en az benim kadar sevdiğini biliyordum. Ailesi bile JongIn'i çok seviyor ve kendi evlatları gibi görüyordu Hwayoung'un da ilk ve tek arkadaşı olduğunu düşünürsek onları ayırmam çok bencilce olacaktır.

Nasıldı?
Size birşeyler söylemem gerekiyor.
Okuma sayıları düştü.
Oy sayıları düştü.
Yorum yapan sayısı bile düştü.
Ben emeklerimin karşılığını alamıyormuşum gibi hissediyorum ve yazasım gelmiyor😢😢😢
O yüzden bu yazarınızı birazcık mutlu edin olur mu?😢😢😢

you're just mine | jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin