~12~

8.3K 574 129
                                    

Eve geldiğimde her zamanki gibi hizmetlilerden başka kimse yoktu. Annem ve babam sürekli şirkete giderlerdi ve sürekli yanlız kalırdım.

Bugün Jeon'la güzel bir vakit geçirmiştim , yani o yaptığı son şeyi saymazsak tabi.

Ailelerimize şimdilik barıştığımızı söylemeyecektik vakti gelince beraber açıklama kararı almıştık.

Çıkmaya üşenmiş olduğum merdivenleri teker teker çıkmaya başladım sonunda odama vardığımda çantamı bir köşeye fırlatıp kendimi yatağa attım.

Şu an feci derecede uykum vardı bende ısrar etmeyip kendimi uykunun mükemmel kollarına bıraktım.

Telefonumun melodisiyle yattığım yerde sıçradım. Annem arıyordu... Zar zor telefonu açtığımda uykulu bir şekilde 'alo' diyebilmiştim.

"Hwayoung kızım bu saatte uyulurmu?"

"Uyulur" kısa ve net cevaplar vererek telefonu kapatmayı düşünüyordum ki...annem sağolsun. O mükemmel haberi verdi.

"Hemen hazırlan Bay ve Bayan Jeon'u ziyarete gidiyoruz"

"Neden hastalar mı?" Tanrım ne gerek vardı ziyarete Jungkook'un suratına bakamam ben...

"Hemen hazırlan bizde yaldayız geliyoruz."

"Am-" daha lafımı bitirmeden telefonu yüzüme kapatmıştı.

Zorlada olsa yatakatan kalkabilmiş ve aynanın önüne girmiştim.

Hafif yağlı saçlar .

Akmış makyaj.

Ve okul forması.

Yatarken formamı çıkarartmadığımı yeni fark ediyorum

Üstümü çıkarttığım gibi odamdaki banyoya girmiştim. Kahve kokulu duş Jelimle mayışırken hızlı olmam gerektiğini hatırladım. Son bir kez daha durulanıp bedenimi havluyla sarmaladım şimdi ise kıyafet seçmen gerekiyordu.

Dolabımın önünde öylece duruyordum hiç normal kıyafetim yoktu eğer bugün aldığım kıyafetleri giyersem Jungkook kesin bu sefer çok kızardı... Ama biz küstük öyle değil mi? Ailelerimizin yanında bana bir şey söyleyemezdi. O yüzden kısa olan elbisemi bedenime geçirdim. (Medya)

Sıra saç ve makyaja geldiğinde saçımı düzleştirmiş ve açık bırakmıştım makyaja gelirsek eğer bu konuda hiç yetenekli olmadığım için sadece eyeliner sürmekle yetine bilirim.

Tamamen hazırdım ve Jungkook'u aramamda bir sakınca yoktu. Telefonumu elime alıp rehbere girdim Jungkook'un ismini gördüğümde heyecanlanmıştım ama sonradan kendime gelip arama tuşuna bastım.

'Küçük kookie' aranıyor...

Aradan saniye geçmeden açılan telefonla sırıtmıştım.

"Bende seni arayacaktım hayatım...bir sorun yok değil mi? İyi misin?" Soruları ard arda sıralamıştı ve ben bundan tuhaf bir şekilde memnun olmuştum.

"İyiyim Jungkook sadece aramak istedim...hmm şey akşam yemeğine size geliyormuşuz gelmeden aramak istedim"

"Biliyorum. Sanırım bizi bir araya getirmek için yapıyorlar hayatım"

"Bilemiyorum Jungkook. Ama bugün onlara söylemeyelim acaba bizi birleştirmek için ne yapacaklar" Kıkırdadığımda Jungkook'da gülmüştü.

"Seni seviyorum bebeğim...gülüşünü , parlayan gözlerini , utandığında kızaran yanaklarını , minik burnunu , şekerden farksız olan dudaklarını ve herseyden güzel olan kalbini seviyorum" İtiraf ediyorum şu an gözlerim dolmuştu Jungkook'un romantik olabileceğini hiç düşünmezdim belki de Jungkook'un içine başka biri kaçmıştır olamaz mı? Uzun bir sessizliğin ardından konuşmayı akıl edebilmiştim.

you're just mine | jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin