Jeon Jungkook
Hwayoung yanımda masumca uyuyordu, onu çok fazla özlemiştim. Bana dün mesaj attığında çok endişelenmiştim, ona birşey olacak korkusu ile gelmiştim buraya.
Ona ne kadar yalan söylemek istemesemde Minhyuk elimizden kaçmıştı ve onu yakalayamamıştık. Ama Hwayoung'un korktuğunu biliyordum korkmaması için öyle söylemiştik.
Artık bütün bunları düşünmekten yorulmuştum. Ben sessiz sakin bir evliliğimin olacağını düşünmüştüm ama hiç de öyle olmamıştı. Ailemden tek kalan şey Hwayoung'du ve onu korumak adına herşeyi yapmalıydım onu kaybetmeye dayanamazdım. Onsuz yapamazdım.
Her ne kadar çapkın olsam bile Hwayoung'dan başka bir kadına bakamıyordum kendimi çok tuhaf hissediyordum ve suçluluk duygusu oluşuyordu.
Kollarımdaki mükemmel beden kıpırdamaya başlayınca bakışlarımı tavandan çekip Hwayoung'a baktım, o da kısık gözlerle nerede olduğunu anlamaya uğraşıyordu. Tanrım ben bu kızı ısırmak istiyorum.
"Günaydın benim azgın karıcım" böyle masum olmasına şaşırıyordum hemde dün geceden sonra. Dün hayatımın en zevkli anlarını yaşamıştım benim küçük bebeğim yavaş yavaş öğreniyordu bu işleri.
"Neredeyiz Jungkook?" Her ne kadar ismimle hitap etmesini çok sevmesemde şu an çok tatlı görünüyordu gözüma ama dışardan biri görse kesinlikle kaçabilirdi.
"Evimizdeyiz hayatım" deyip anlına tutkulu bir öpücük kondurdum. Kollarını belime dolayınca kendime daha çok bastırdım. Ondan ayrılamıyorum işte...
"Canım neden bu kadar acıyor peki? Hem başımda çok kötü ağrıyor patlayacak gibi" dün daha iyi birlikte olmak için içmiştik o yüzden hiçbirşey hatırlamıyordu.
"Sence neden ağrıyor olabilir güzelim" dediğim şeyle ilk önce beni, sonra kendi ve odayı süzdü. Ikimizde çıplaktık ve odanın etrafına saçılmış olan çamaşırlar ve dantelli geceliği görünce of lamıştı.
"Ama...sen hile yaptın. Hani ayıkken birlikte olacaktık"
"Karıcım o an hiçte iyi değildim çok acı çekiyordum ve alkolün etkisiyle küçüğüme sahip çıkamadım" gözlerini büyüterek bana bakmaya başladı. Yine ne dedim acaba?
"Küçük mü? Jungkook saçmalama ve artık ona küçüğüm demekten vazgeç bence onun ne kadar büyük olduğunu benden iyi biliyorsun" haklıydı büyük ve küçük değilde alet olarak adlandırılsada böyle demeyi seviyordum yani olamaz mı. 😐😑
"Hayır ne kadar büyük olduğunu bilmiyorum anlatsana ne kadar büyük" onu utandırmak çok hoşuma gidiyordu. Elimi yavaşca kasıklarına götürdüm ve ovmaya başladım. Kasıklarının ağrıması çok normaldi çünkü gece yapmadığımız şey kalmamıştı ve tek seferde halletmemiştim sanırım on veya on iki tur felan yapmıştık.
"Çok mu ağrıyor?" Başını hayır anlamında sallasada acıdığını biliyordum. Bu güzel anımız hayvan gibi zile basılınca son bulmuştu.
Oflayarak yataktan kalktım üstüme şort ve tshirt giydim ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda ise bana otuz iki diş sırıtan Bangatan beklemiyordum. Onlara ne var bakışı attığımda hepsi birden konuşmaya başladı. Sabah sabah güzel karımın yanından kaldırmışlardı.
Kapının önünden çekilip geçmeleri için yol verdim. Hepsi içeri geçip oturunca elime bir kağıt verdiler, umursamadan katlı olan kağıdı açtım.
"Sanırım Jeon Jungkook seni rahat bırakacağım... ama bir sürelik. Arkanı kollasan iyi edersin."
- Seo MinHyuk
-Okursanız Sevinirim-
spectra_jeon72 çocuğumun kitaplarına bakarsanız çok sevinirim. O da bir army ve Taekook yazıyor iyi bir yazar olduğunu düşünüyorum😍😚😘😙Kimin çocuğu😎😎😎 Eğer okumazsanız yb yayımlamam 😂😂😂yaşasın kötülük jcusnsiakhsoamal okumazsanız hepinize küserim😐😐😐
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin pls...
