Un

550 36 42
                                    

Kang Seulgi, dışarıdan bakıldığında güzel ve tatlı bir kızdı. Aslında bakarsanız içi de öyleydi. Çocuksu ve tatlı bir yapısı vardı. Neşeliydi. Üzgün olsa bile gülerdi çünkü onun için somurtmanın bir anlamı yoktu. Kalbi temizdi. İnsanların kötülüğünü istemez ve kıskanmazdı. Hayatında sadece bir kere kıskanmıştı. O zaman da üniversitedeydi. İleride mimar olacaktı! Zaten çocukluğu boyunca hayali hep buydu.

Hayatında ilk kez kıskançlık duygusunu yaşadığında elinde bir kitap ile üniversitenin bahçesine uzanmıştı. Gustav Flaubert'in Madame Bovary'sini okuyordu. Kitap, zenginliği ve sevgiyi arayan bir kadının, kocasını aldatmasını anlatıyordu. Biran o kadını kendisi diye düşündü. Kadının ilk yasak aşkını ise üniversitede herkesin gözdesi olduğu gibi Seulgi'nin de gözdesi olan Oh Sehun diye düşündü. Ona çok yakışırdı bu karakter! Yakışıklı, zengin ve piçti. (Kötü bir özellik olmasına ramen, o yaştaki bir genç kızın ilgisini çekiyordu.) Sehun'la birlikte yapabileceklerini düşündü. Aklında tonlarca hayal vardı fakat bunları yapamamak üzüyordu. Yine de Sehun'un ona "Seulgi!" diye seslenmesi bile, Seulgi'nin tir tir titremesine sebep oluyordu.

Bu Oh Sehun adındaki çocuk, ilgilerin hepsini hak ediyordu. Gerçekten çok yakışıklıydı. Tanrıvergisi bir hediyeydi ona! Siyah saçları ile bembeyaz olan teni bir ahenk oluşturuyordu. Yüzünde soğuk ve ciddi bir ifade vardı fakat Seulgi onu gülerken görmüştü ve hayatında gördüğü en tatlı şeylerden biri olduğuna yemin edebilirdi. Onunla sadece bir kerecik öpüşmek istiyordu. Sehun'un pespembe dudaklarının tadını gerçekten çok merak ediyordu.

İşte Seulgi, bahçede hayallere dalmışken sınıf arkadaşı Son Seungwan yanına neşeyle koştu. Sanki kurmalı bir oyunca gibi enerjikti, ki bu onun her zamanki haliydi o ayrı.

"Seulgi! Seulgi! Seulgi! Seulgi! Sana haberlerim var!!!"

Seungwan'ın bu enerjik haline karşılık Seulgi uyuşuktu.

"Ne oldu, Seungwan?"

"Ne olmadı ki???" Seungwan tam olayı anlayacaktı ki o sırada 186'lık boyuyla bir dev olan kepçe kulaklı sevgilisi geçti. Adı Park Chanyeol'du. Üniversitedeki sayılı yakışıklılardandı. Sehun'un ve Bae Joohyun'ın sevgilisi para babası Kim Joonmyeon'un en yakın arkadaşıydı ve hep birlikte geleceğin inşaat mühendisliğindeydiler.

Seulgi göz devirdi. Seungwan, ne zaman Chanyeol'u görse dikkati dağılıyordu. Seulgi bıkmıştı bundan fakat onu böyle seviyordu.

Nihayetinde Seungwan ile Chanyeol'un uzaktan sevişme faslı bitmişti ve Seungwan olayı anlatmaya koyulmuştu.

"Soojung var ya! Senin arkadaşın hani..."

Jung Soojung, kampüsteki en havalı kız olabilirdi. Sayısız hayranı vardı. Sürekli hayran mektupları alıp dururdu. Hukuk fakültesindeydi. Avukat olmak ona gerçekten çok yakışacaktı, en azından Seulgi böyle düşünüyordu. Dar etek sanki onun için yaratılmılş gibiydi! Seulgi ile çocukluktan beri arkadaşlardı. Çok yakındılar fakat büyüdükçe ayrıldılar. Soojung hep popülerdi fakat Seulgi için aynı şey söylenemezdi. Onları ayıran şey hiyerarşi olmuştu. Soojung, Joohyun ile takılırken, Seulgi Seungwan ile takılıyordu.

"Evet ne olmuş ona?"

"O, Oh Sehun'la çıkıyormuş! Kızma ama çok yakışıyorlar."

Seunwang'nın cümleleri Seulgi'nin kalbine ok gibi saplanmıştı. Bu nasıl olurdu? Nasıl Sehun'un bir sevgilisi olurdu? Hatta Sehun nasıl çocukluk arkadaşıyla çıkardı? Daha onunla tonlarca hayali vardı. Hiçbirini yapamayacaklar mıydı şimdi? Hem Seungwan haklıydı, çok yakışıyorlardı! Soojung, ondan bin kat daha çok yakışıyordu Oh Sehun'a. Acıtıyordu bu. Seulgi kıskanmıştı. İşte böyle tanımıştı bu sinir bozucu duyguyu.

aşık olma programı :: kaiseulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin