4. Bölüm: Doğum Günü

1.7K 123 19
                                    

Asel'in Ağzından:
Bugün babam gelecekti. O yüzden odamdan hiç çıkmamayı düşünüyordum. Acaba Ayça ile beraber bir yerlere mi gitsek diye düşündüm. Böylelikle geldiğinde yüzünü görmemiş olurdum. Ayça'ya mesaj attım. Yaklaşık 10 dakika sonra geri dönüş yaptı bana. Gelemeyeceğini, amcam ile alışverişe gideceklerini söyledi. Ne güzeldi baba-kız ilişkileri. Bir kaç gözyaşı süzüldü dudaklarımın kenarına doğru. En iyisi kendim gitmekti. Acaba burada doğum günüm kutlanır mıydı? İzmir'de olsam partiler organize edilirdi. Bu sefer bir değişiklik olurdu belki de. Annemin yanına gittim.
-Bugün alışverişe çıkacağım.
-Neden?
-Bilmem alışverişe çıkmak için herhangi bir neden düşünmedim.
-Aseel!
-Tamam tamam 😄 Doğum günümde dışarı çıkabilirim. Onun için elbise bakacağım.
-Kiminle çıkacaksın ki?
-Almila ve Ayça ile.
-Sen bilirsin. Saat 15.00'da baban evde olur.
-Ne kadar umrumda sence?
-Peki Aselcim. Sustum.

Hazırlandıktan sonra Avm'ye gitmek üzere yola koyuldum. Mağazaların ışıltısı beni kendine çekiyordu. Her kız gibi bende alışverişe bayılıyordum. Bir kaç gömlek, pantolon vs. aldıktan sonra vitrindeki elbise ile adeta büyülenmiştim. Mankenin üzerinde öyle duruyorsa benim üzerimde kim bilir nasıl dururdu. Kendimi mağazaya attım. Hemen bedenime göre olanı istettim ve kabine girdim. Kabinden çıktığımda mağazada kim varsa pür dikkat bana bakıyorlardı. Anlaşılan onlarda büyülenmişti. Sol bacağımdaki derin yırtmacı, kalın askıları ile üzerinde taş detaylar bulunduran alt kısmı pamuktan farksız beyazlıkta hayranlık uyandıran bir elbise. Bulmuş iken kaçırmak olur muydu hiç?

Eve geldiğimde kapıyı anahtar ile açmayı düşündüm böylelikle sessizce babama görünmeden odama gidebilirdim. Kapıyı açtığımda içeride başkalarınında olduğunu seslerden anlamıştım.
-Evet amca her şey hazır. Organizasyon bana ait.
-Her şey eksiksiz olsun.
-Merak etme yenge.
-Annem neyi merak etmeyecek Ayça?
Bir anda hepsi kıpkırmızı oldu.
-Şey Asel
-Ne?
-Yeni açılacak olan holdingin açılışını Ayça organize ediyor amcacım. Onunla ilgili konuşuyorduk.
-O zaman bende Ayça'ya yardım ediyim. Olmaz mı?
-Gerek yok güzellik her şeyi hallettim.
Bir anda Ayça yanıma geldi ve yanağıma bir buse kondurdu. Babam ile göz göze gelince ayağa kalkarak sarılma gereksiniminde bulundu. Ne olduğunu anlayamadan kulağına söylenmeye başladım.
-Sevgi gösterilerine karnım tok!
-İstanbul sana yaramamış belli
-Nereye gidersem gideyim senden hep nefret edeceğim.
-Asel! 😡
Sarılmakta olan elleri belimi sıktı ve canım çok yandı. Bir hışımla itekledim. Amcamgil bize bakarken
-Daraldım. Odaya çıkmak istiyorum. Ayça gel hadi.
Odaya çıktığımızda heyecanla elbisemi gösterdim.
-Ba-yıl-dım. Harika. Sanada çok yakışacak eminim.
-Doğum günümde cafede kutlayalım. Bu elbiseyi de giyme fırsatım olur hem.
-Sen nasıl istersen.

Yekta'nın Ağzından:
Telefonumla oyun oynarken babam seslendi ve aşağı inmemi istedi. Telefonu yatağa bıraktım ve aşağı indim.
-Gel oğlum. Ceranlardan haber var.
-Kesinleşmiş mi?
-Evet. Kızının haberi yok, 2 gün sonra kendi evlerinin bahçesinde büyük bir organizasyon düzenlemişler. Neredeyse tüm iş adamları orada olacak. Sende benimle gelirsen eğer onlar ile tanıştırma fırsatı yakalayabilirim. Böylelikle ileride benim yerime kimin geçeceği belli olmuş olur.
-Bak baba ne ben oraya gelirim ne de o insanlarla tanışırım. Partiye gelecek olursak evleri nerede?
Babam bana ayrıntılı bir şekilde anlattıktan sonra telefona sarıldım. Ayaz'a tarif ettim. Sadece iki gün kaldığını hediyesini şimdiden seçmesini söyledim. Tabii bizim ki bir heyecana büründü. Birden o anı düşünmeye başladım. O gece Ayaz'ı oyuna getirdiği için bin pişman olacaktı. Ayaz peşini bırakmayacaktı ve Asel de o partinin tadını çıkaramayacaktı. Odaya gelen Filiz ile yemek masasına oturduk. Filiz ve babam parti gecesini tartışır iken ben yemeğimi yemeye devam ediyordum.
-Murat hediye olarak ne alalım sence?
-Bilmiyorum Filiz. Bunu hiç düşünmemiştim. Senin aklında bir şey var mı Yekta?
-Hayır yok ama bu iş ile ben ilgilenebilirim.
Bir anda boğazıma yemek takıldı ve öksürmeye başladım.
-İyi misin oğlum? Biraz su iç.
-İyiyim baba. Ne diyorduk. Ha bu işle ben ilgilenirim.
-Bu beni çok sevindirdi. Kredi kartım sende bir an önce bu işi hallet.
Babamın üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi rahatladı. Ayaz ile giderdim hem ona yardım ederdim. Cidden ben bu olaya atladım ama bu kıza ne alacaktım diye düşünmeden yapamadım. Bana kalsa onu rezil edecek bir şey alırdım fakat işin içinde babam vardı. Onu utandıramazdım. Yarın mutlaka almam lazımdı. Yoksa pazartesi okulda olacaktım zaten pazartesi gecesiydi parti. Alıp babama veriyim ki onlar ben eve dönmeden gitmiş olabilirlerdi pazartesi günü. Şimdi uyumalıydım, yarın yorucu bir gün beni bekliyordu.

YENİ BAŞLANGIÇLARAWhere stories live. Discover now