"Senin için bir şey hazırladım. Hadi kalk." diye eklemiş ve kollarını Kyungsoo'nun bedeninin etrafından çekip diğerini boş hissettirmişti.

"Gecenin bir yarısı nereye gideceğiz?" Kalkmak istemeyerek sızlanmıştı. Sırtında hissettiği Jongin'in sıcaklığının kaybolmasını istemiyordu.

Jongin ışığı açtığında Pororo pijamaları içindeki Kyungsoo'yu görünce sırıtmıştı.

"Hyung, lütfen biraz büyü." kıkırdamıştı.

"Dışarı çık, giyineceğim." Kyungsoo sırt üstü dönüp gözlerini kapatırken söylemişti.

Olmaz. Böyle gel. Bu tarzı sevdim." Jongin sırıtmış ve ceketini çıkarıp Kyungsoo'ya atmıştı.

"Ama bunu almak zorundasın. Soğuk kapıp şişmiş gözler ve kırmızı burunla etrafta kayıp köpek yavrusu gibi dolanmanı istemiyorum." demiş ve onunla uğraşmaya devam etmişti.

"Kapa çeneni." demesine rağmen Kyungsoo ısınan kalbini ve yüzündeki gülümsemeyi saklayamamıştı.

"Her neyse hyung, gözlerini kapatmam gerek." Eski kotunun cebinden siyah bir bez çıkarmıştı.

"Ne için?" Kyungsoo kaşlarından birini havaya kaldırmıştı.

"Çünkü bu bir sürpriz." Jongin dudaklarını birbirine bastırarak ince bir hat oluşturmuştu.

"Arkanı dön." Kyungsoo'yu arkasını dönmesi için zorlarken sırıtmıştı. Jongin'in gözlerini bağlamasına izin vermekten başka bir şansı yoktu.

Şu an her yer karanlıktı.

"Hyung, sadece bana inan, olur mu?" Elini tutmadan bir süre önce kolunu Kyungsoo'nun boynuna dolamış ve onu dışarı yönlendirmişti.

"Adımlarına dikkat et, hyung."

Kyungsoo hafifçe başını sallarken dairenin kapısının açılış sesini ve daha sonrasında asansörün sesini duymuştu. Midesi heyecandan kasılmıştı ancak yine de bir şekilde hoşnut hissediyordu. Asansör yukarı çıkıyordu.

"Aşağı inmeyecek miyiz?"

Kyungsoo hissettiği kafa karışıklığı ile sormuştu fakat Jongin ona cevap vermemişti. Onun yerine elindeki tutuşunu sıkılaştırmıştı. Kyungsoo diğerinin elinin terlediğini hissedebiliyordu ama bu sadece Kyungsoo'nun daha rahat hissetmesini sağlamıştı.

Asansör sonunda durduğunda Jongin önce asansörden çıkmıştı. Rüzgar suratına estiğinde Kyungsoo çatı katında olduklarını anlamıştı. Aniden Jongin, Kyungsoo'nun elini bırakmıştı.

"Jongin?" Kyungsoo kendini boşlukta hissederek sormuştu.

"Mutlu yıllar sana, mutlu yıllar sana" Jongin neşeyle doğum günü şarkısını söylüyordu.

Gözlerini kapatan bezi kendi kendine çıkardığında Jongin'in kendisine üstünde 20 tane mum olan bir pasta getirdiğini görmüştü.

Sürpriz oldukça basitti ama o kendisini dünyadaki en şanslı insan gibi hissediyordu.

Kyungsoo bundan daha mutlu hissedemezdi.

"Dilek tut, hyung." demişti Jongin.

Kyungsoo gözlerini kapamış ve mumları üflemişti.

"Ne diledin?"

"Bir şey dilemedim." kaşlarını çatmıştı.

"Ne? Bu şey yılda bir kere oluyor. Neden ziyan ettin ki?" Jongin inanamaz bir yüz ifadesi ile sormuştu.

Kyungsoo ise cevap vermeden önce kıkırdamıştı.

"Ne için dileyecekmişim? Tek dileğim zaten tam karşımda duruyor."













Yazar notu:

Tatlı mıydı yoksa üzücü mü?

Yoksa ironik?

Her şeyin değişmesi sadece bir yıl aldı.

Zaman her şeyi değiştirir.

Her şeyi.

İkisi de gelecek yıl Kyungsoo'nun doğum gününden sonraki gün öleceğini biliyor muydu? Eğer bilselerdi buna rağmen o gün mutlu olurlar mıydı?

Bu yüzden sayın okuyucu, sana başka bir sır daha vermeme izin ver. Bazen birinin hayatına ne zaman gireceğimizi bilemeyiz, ufak bir yerimiz de olsa ileride onun bütün hayatını etkileyebilir.

"Hayatı yaşamak tıpkı bir domino gibi, yaşadığımız bir an başka anı etkiler."

Bizim ufak hareketlerimiz bir başkasının hayatına büyük etkiler yaratabilir. İyi yada kötü.

Ve hatıralar da öyle.

Hüzünlü bir anı seni güçlü yapabilir yada hatırladığında seni biraz üzebilir.

Peki ya artık yanında olmayan insanlarla yaşadığın mutlu anılar?

Yaptığın yada yapmadığın şeyler için seni pişmanlıklar içinde bırakan, artık yanında olmayan insanlarla yaşadığın mutlu anılar?

Bu seni içten içe öldürür.

Geride acıdan başka hiçbir şey bırakmaz.

Kanıt mı istiyorsunuz? Geriye gidin ve ilk bölümü tekrar okuyun. İlk kez okuduğunuzdan daha çok üzgün hissedeceksiniz çünkü şimdi biraz olsun Jongin ve Kyungsoo'nun anılarını biliyorsunuz.

Ama bunu kabul etmiyorsan, senin için hala cevaplanmamış sorularımız var.

Jongin ve Kyungsoo'nun arasında gerçekten ne geçti?

Neden Kyungsoo sonunda öldü?

Neden Jongin, Kyungsoo'nun ani ölümünden kendini sorumlu tutuyor?

Ve en önemlisi,

Kyungsoo'nun ölümüne ne sebep oldu?

Eğer hala benimleysen bir sonraki bölüme geç.



Last January ||  ÇeviriWhere stories live. Discover now