14.01.2014

1.9K 176 80
                                    

Yazar: vaeliselva

Müzik ile okumanız önerilir.

14 Ocak 2014

Uzun boylu, koyu saçlı adam hastanenin çatısında dikiliyordu. Siyah bir takım elbise giyinmişti. Gömleğinin iki düğmesi rahat nefes alabilmesi için açılmış, siyah kravatı ise boynunun etrafında gevşemişti. Yüzünde tükenmişlikten başka hiçbir duygu belirtisi yoktu. Boş gözlerinin altı siyah halkalarla çevrelenmişti. Bakışları aşağıya, yoldaki insanlara kenetlenmişti.

"Başka birisi olsaydı nasıl hissettirirdi?"

"Burası değilde başka bir yer olsaydı, nasıl hissettirirdi?"

Dudaklarının arasındaki sigara yanıyordu. Parmak uçlarının arasında yakında söneceğe benziyordu.

Kendi hayatı şu an tükenmiş olsa da herkesin hayatı akışında devam ediyor gibi görünüyordu. Şimdi de başkalarının hayatını kıskanıyordu. Burada olmak istemiyordu. Bu durumla yüzleşmek istemiyordu. Buradan başka bir yerde olabilmek için her şeyini verirdi. Eğer çatıdan aşağı kendisini atacak olursa neler olacağını merak ediyordu.

Bedeni zeminle buluşup soğuk zeminde çarptığında nasıl hissedeceğini merak ediyordu.

Cansız bir şekilde yatmanın nasıl hissettireceğini merak ediyordu.

Bütün bunlardan kurtulduğunda nasıl hissedeceğini merak ediyordu.

"Jongin oppa. Burada ne yapıyorsun? Her yerde seni arıyordum. Cenaze..." Kızın sözü Jongin'in sigara içtiğini görünce yarıda kesilmişti.

Jongin, aşağı atlamak ile ilgili olan düşünceler zihnini terk ettiğinde ağırca kafasını çevirmişti.

"Oppa...sen sigara mı içiyorsun?" Kız gözüyle görse bile şüphe ederek sormuştu.

"Hayır." Sesi çatlarken sigarayı yere atmış ve sağ ayağıyla ezip söndürmüştü.

Gelen kız siyah bir hanbok giyiyordu. Yüzünde tıpkı Jongin'inki gibi tükenmiş bir ifade vardı. Ancak yaptığı makyaj bunu biraz olsun kapatmasına yardımcı olmuştu.

"Oppa sen iyi misin?" Kız sorarken Jongin'e yaklaşmış ve aralarındaki mesafeyi azaltmıştı.

Adamın geri cevap vermeyi uzun bir zaman almıştı.

"İyiyim." Jongin ona buruk bir gülümseme vermiş ve elini saçlarının arasından geçirmişti.

Kız Jongin'e biraz daha yaklaşmış ve kafasını adamın omzuna dayayıp hıçkırmaya başlamıştı.

"Oppa...neden bunu yaptı? Neden bizi bıraktı? Neden bu kadar aniden?" Gözyaşlarını gözlerinden sicim gibi dökülüyordu.

"Yura." Adam konuşurken alt dudağını ısırmış ve metalik tadı almıştı.

Jongin, kızı kollarının arasına almış, ona sıkıca sarılmıştı. Kendisine yöneltilen soruya cevap veremiyordu. Cevabını bilmiyordu yada belki biliyordu ama bilmek istemiyordu. Kelimeler boğazına dizilmişti. Ne söyleyeceğinden emin olamayacak derin bir nefes almıştı.

"Her şey iyi olacak. O şu an güvende."

-

Jongin her zaman cenazelerden nefret etmişti. Her zaman çevresini karanlık ve isterik hıçkırıklar sarardı.

"Oppa, önden gidip gelenleri karşılamalıyım." Yura, Jongin'e sardığı kollarını gevşetmişti.

Jongin törenin yapıldığı alana gergin adımlarla girerken başını sallamış ve ayakkabılarını çıkarmıştı. Neredeyse boş olan odanın ortasında mumlarla çevirili bir masa ve kasımpatı çiçekleri ile süslenmiş sevdiği insanın resmi vardı.

Last January ||  ÇeviriOù les histoires vivent. Découvrez maintenant