1.8

666 35 48
                                    




Wonhodan nefret ediyorum. Kesinlikle onu sevmiyorum. Resmen karnımdaki çocuğum ile beni ortada bırakmıştı. Üç gün geçmiş ne konuşmuş ne suratımı bakmıştı. Karnımdaki ufaklık şuan 28 günlüktü. Aldırmamıza az kalmıştı.

Acaba kaçsam mı? Bence kaçmalıyım. Sen ne düşünüyorsun ufaklık? Diyip mırıldanırken karnıma dokundum. Yesung amcası bize Wonhodan daha iyi bakıyordu resmen. Bana uzattığı elmayı alıp koca bir ısırık aldım.

"Wonhodan ses yok mu?"

"Hayır."

"Her gece içmeye başladı. Salak çocuk gene peltek peltek şarkı söylüyor."

"Oda haklı şuanda. Kaçıcam Yesung."

"Hayır hayır bunu bana söyleme. Haberim olmazsa çok daha rahat eder kafam."diyip beni susturmaya çalıştı.

"Bence bir hafta daha dayan okul kapanıyor ne de olsa."diyip omuz silkti.

"Zaman ne kadar hızlı geçiyor Yesung. Wonhoyla tanışalı tam 6 ay oldu ve ben hızlıca resmen hamile kaldım."

"Demek çok çalışmışsınız!"diyip sırıttı.

"Yah! Serseri seni!"

"Noona vurma yalvarırım!"diyip gülmeye başladı bende gülüyordum aynı zamanda ama arkamızdan gelen sesle ikimizinde gülmesi solmuştu.

"Min Ji?" İkimizde dönüp baktığımızda Wonho bize bakıyordu.

"Ben kalkıyım."dedi Yesung hızlıca.

"Oturabilir miyim?"

"Tabikide."dedikten sonra bankın boş yerini pat patladım oda gelip oturdu.

"Özür dilerim."

"Boşversene."dedim umursamaz bir şekilde.

"Onun için üzgün hissediyorum."

"Yalan söyleme."

"Yalan söylemek için bir nedenim yok Min Ji o benden de bir parça farkındaysan."

"Ozaman öyle davran. Sanki çocuğu tek başıma peydahladım muamelesi yapma bana."

"Sana aşığım Min Ji bunu inkar etmiyorum ama bu benim için çok fazla."

"Sence biz o çocuğu aldırınca eskisi gibi yakın mı olucaz? Yada hayat benim için daha kolay mı olucak sanıyorsun!?"

"Bağırma Min Ji biri duyucak."

"He yani çocuğun olması ve hamile olmamdan bu kadar çok utanıyorsun."diyip ağlamaya başladım. Tam ayağa kalkmıştım ki bileğimden yakaladı.

"O siktiğimin elini çek!"dediğimde istemeden elini çekti.

    Hem ağlayıp hemde okulun tuvaletine koşuyordum. Cidden yorulmuştum. Bebek yüzünden şimdiden Wonhodan soğumuştum. Aklıma geldikçe deli oluyordum. Hızlıca tuvalete girip yüzümü yıkadım sinirim geçmiyordu. Yumruğumu sıkıyordum ve en sonunda dayanamayıp hızlıca aynaya vurdum. Ayna tuzla buz olurken elimden aşağıya kan akmaya başlamıştı. Elimin üzeri aşırı kesilmiş ve deli gibi kanıyordu. Olduğum yere çöküp daha fazla ağlamaya başladım. Ben güçsüz değildim ama bu benim bile taşıyamayacağım bir yüktü.

     Karnıma giren ağrı ile ağlamam şiddetlenirken. Artık hıçkırıklarım arasında boğulmak üzereydim. Tuvaletin kapısı açıldığında kızın teki içeri girdi. Beni o halde görünce hızlıca profesörlerden birine haber vermiş olucakki. Kadın olan hoca'nın biri hızlıca içeri girdi ve bana sarıldı. Hiç susmadan ağlıyordum. Hormanlarım kendini belli etmeye başlamışlardı bile.

Blue Moon// Wonho/TAMAMLANDIحيث تعيش القصص. اكتشف الآن