Blue Moon// Wonho/TAMAMLANDI

1.2

İmkansızdı! Korede okadar bar varken neden burdaydı! Hayatımdan çıkaramıyorum onu. Her ne kadar yapmak istesemde sürekli karşıma çıkıyor. Hemde daha bir gün oldu ayrılalı.

Ayrılık?

Ne kadar acı bir şeymiş meğersem.

"İçeri girelim."

"Emin misin Min Ji?"

"Evet Kevin,lütfen?"

Kafasıyla onayladıktan sonra içeri girdik. Loce tarzı bir yerde o dahil yedi kişilerde ve hepsi erkek. Wonho dışında herkes eğleniyor gibiydi. O ise koltuğun köşesine sinmiş içki içiyordu. Etrafa bakıyordu ama boş boş.

Kevin omzuma dokunca kendime geldim ve gözlerimi ondan çektim. Kulağına yaklaşıp 'Tuvalete gidiyorum." Dedim. Oda olumlu anlamda başını salladı.

İçersi çok sıkıcaktı yada bana öyle geliyordu. Tuvaletten içeri girdiğimde lavaboya gidip ensemi ıslattım. Kafamı kaldırdığımda mavili sarılı saçlarla karşılaştım.

"Mavi?"

"Kime dediğinizi anlamadım. Hem burası kızlar tuvaleti lütfen çıkın."dedim sesimin titremesine engel olmaya çalışırken.

"Mavi yapma."

"Ne MAVİ ! Asıl sen yapma. Karşıma çıkma. Hayatından benimle ilgili herşeyi çıkar! Mesela ilk önce o saçını değiştir! Mavi renginden artık nefret ediyorum!"

"Mavi."dedi gene

"Ne!"

"Seni seviyorum bunu asla unutma."dedikten sonra kapıyı açıp çıktı. Elim ayağım boşalmıştı. Başım döndüğü için lavaboya dayandım. Bu çocuğun bende her seferinde bu etkiyi bırakması canımı acıtıyordu.

    Kevin'nın yanına gittiğimde barda oturduğunu gördüm. Tam yanına yürümeye başladığımda kızın tekinin ona doğru yürüdüğünü gördüm. Bende durup izlemeye başladım. Kız Kevin'a elini uzattı. Kevin ise kızın eline boş boş bakıyordu. Hafifçe gülümsedim ve kendimden emin adımlar atmaya çalışarak Kevinin yanına gittim.

"Kocacım artık gidelim sıkıldım."diyip koluna girdim. Kızın bir anda gözleri büyüdü.

"Rahatsız ettim özür dilerim."diye tıslayarak gitti.

"Kızım senden korkulur. Hani sevgilimi anlarım ama kocacım?! Aman tanrım çok fenasın."diyip kahka attı. Bende gülümsedim ve asansöre doğru yürüdük. Asansörün önündeki görevli adam asansöre bastı ve geldiğinde bindik.

"Kevin?"

"Hımm?"

"Yanıma geldi."

"Nezaman?"

"Ben tuvaletteyken ve beni sevdiğini söyleyip gitti."

"Sen ne dedin?"

"Karşıma çıkmamasını ve saç rengini değiştirmesini."

"Oh iyi demiştin ağzına sağlık."diyip güldü bende gülümsedim.

^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*

Kapının önüne geldiğimizde arabadan indim. Sonra açık camdan kafamı uzattım.

"Teşekkürler bu gece için."

"Teşekkür etmene gerek yok çünkü bok gibi bir geceydi."dedi ve dudaklarını büzdü. Kim dedi bu çocuğa aego yap diye (!).