Yokluğa Giden Şiir

44 9 0
                                    

Şanslı sigarayı paketten çıkarttım 
Bir kadını soyar gibi hafifçe dikkatli dudaklarımın arasına 
Lacivert bir tırmanış görüyorum 
Değerli taşları olmayan evin müdavimi olmayı seviyorum 
Odamın kasvetinden bulaşıyor gündüzleri üzerime 
Sigaramdan bir duman daha aldım küllük dolmuş 
Çok hüzünlü bir şiir bu 
Yalnızlığımın devşirdiği yeniden 
Kuşları görmedim yada dikkatimi çekmediler bu zaman 
İyiden iyiye boşvermişlik dediğim hastalığın pençesinde duruyorum 
Sevilmeli ve özlenmeli cümleler kurmuyorum 
Dostlarım uzaktalar herkesten bir fazla yalnızım 
Övünmeli sohbetlerin kaçak gülüşleri bile yok 
Kahvemin sesi var gecemin derininde 
Şaraplı Manisa gecesinden uzak zamandayım 
Biralı Marmaris sabahından 
Yabancı yabancı baktım alıştım sonra tüm sonralara 
''Aman efendim'' demiyormuş kimse çok özendim 
Kitaplarda geçmiş zamanları görüp görüp özeniyorum çocuk gibi 
Kalantor bir kimse arayan bedeni pazarlamalı kadın gibi 
Kent soğuk kent içim gibi soğuk çünkü gülüşünü göremiyorum 
''Evet şair ilan ettimdi kendimi sonra istifa ettimdi''
Susun şimdi gövdesi yarım asır taşıyan geçiyor
Sabit bakkal leblebi tozu satışını ölümüyle sonlandırdı
İçimde kırgın bir kıskançlık taşıyorum

Pay edilmiş ekmek
Krom kaplı o demirin daha daha sert çatması kaşlarını
Satır satır yokluğa gidiyor bu şiir
Yokluğun en yok hali
Şikayetçi ve ağlamaklı çocuk gibi
Sonuç olarak bir sona bağlanmayınca sonsuz olmuyor   

 

EKİNOKSWhere stories live. Discover now