Yük

33 8 0
                                    

Bununla başladı bir kaç defa kırıkla
Hiç kapanmayan yaralardan ilk defa bahsederek 
Acıdan gülerek efkarın gezegen boşluğunda

Bir mühür bir kilit sessizliğinden firar ederek 
Mülkünü sermiş kimse gibi 
Kırıklar payitaht kırıklar hüküm kırıklar tutkal 
Doğmamış kızlardan keçe kelimelerle 
Sigara aranarak parmaklar biraz gözyaşı 
Benim olmayan gözyaşı benim olmayan gözyaşı 
Doğrulup dünyanın en boşu baktım duvarlara 

Kesik nefes kesik hüzün duman var duman var 

Uyuşmuş benliğim yangısı ceviz ağaçlarının 
Şehrin gürültüsü yük üzerime 

Buharlı tren vagonlarından melankoli 
Depresif mercanların okyanusa meydan okuması 

Sonrası sonlardan iki bukle saç 
Telafisi nikotin çağıran 
Telafisi kış getiren 
Telafisi gramofon tozu

Öyle her şeyi getirip tam avuçlarına bırakan lakırdı 
Tanrı kat her yolun son rotası 
Sıkıldım ilk defa bu soluk ışıktan 
Gerçeği gerçeğe kenetleyen biraz ölüm çiçekleri 
Uçurum bakışlı kadının hece ölçüsüzlüğü 
Koro halindeki yalnızlıklardan miras dudakları 
Bununla başladı bir kaç defa kırıkla 

Bir şarkının merhametiyle 
Bir şarkının acımasızlığıyla 
Bir katilin sanrısıyla 
Bir katibin mürekkebiyle

Şimdi onca manzaradan kirpik ayıklayan sayısız ve daha sayısız sonsuzluk. Mermisinden latife öldüren latife dirilten ekmek kuyrukları hepsi yük üzerime

EKİNOKSWhere stories live. Discover now