Kan ve Süt

208 34 11
                                    

Ve okuduğum ilk şiir gölgenin yükselişi 
Şimdi daha boş ve takatsiz bir duruşu taşıyorum 
Dünya henüz hazır değil kurtulmaya 
Kan ve süt biraz çiğ kalmış 
Kahve ve veba

Fransız öpücüğü Asya kıyılarında 
Kalabalıktan daha ürkütücü buğulanması camların 
Saklanmış olduğun tüm kuytulardan leylak toplarım 
Yani arsenik ve toza bulanmış fotoğrafın dip görüntüsü 
Yani bir bankta yıldız sayılmış tam yüz tane 
Yani dokunmak bilmediğim bir mevsim

Dudağının kıyısından tütün sarkar 
Saçların geceyle taranmış 
Ve yeniden saçların güneşle yıkanmış 
Olamadığım en çok ben kaldı bir tek 
Hangi kentin hiçbir isimli sokağında nefes alışın 
Bunca habersiz yükselirken ovalardan
Biraz kalem biraz kağıt ince bir müzik belki ucuz şarap
Bildiğim her yol sana gider
Bildiğim her yol sana ulaşmaz
Kıskaca alınmış bir orduda ölmeden boş kovan topluyorum
Mesela sonsuz hareket kanunu Tanrı bulmuş
Tanrı bulmuş biz isimini ''zaman'' koymuşuz
Fakat çocuk yaramaz ve ölümle besleniyor
Fakat değersiz aslında ölümde yaşamda
Sen adını bildiğim tek değer kavramı
Belki bacaklarının arasından kıyamet doğurursun
Manasını yitirmiş bir beylik kurar
Otağında oturur ve çay demleriz
Ve bitime beş kala kendimizi denize dökeriz 

Zaten bir insan kendini anlamıyorsa dünya üzerinde onu anlayacak kimse yok demektir. Gel bir anlaşmaya baş koyalım, sen beni anla ben seni gün sonunda birbirimize birbirimizi anlatalım, adını yeniden yalnızlık koyar ve iki kişilik yalnızlığımız ismi daha doğmadan koyulan çocuğumuz olur.. 


EKİNOKSWhere stories live. Discover now