Sevmekti Zehirleyen

115 20 8
                                    

Umut değil sevmekti zehirleyen 
Uyanıp sigaraya uzanıp çakmasıydı çakmağın 
Karanlığı üzerine giyip uzanmak yalnızlığa 
Etine değen parmak uçlarını eritmek 
Kaldırımlara gölge parsellemek 
Bir kitabı halen açıp okuyamamak 
Kokuna bulanmış yaprakları oksijenden uzak tutmak 
Defalarca kentine gelip korkmak 
Daha kabuklu ve dünya kadar yorgunum 
Bir bardak çay tütün kağıtlar falan 
Kimseye söyleyemediğim şiirler 
Kendi yazımın bile arkasında duramıyorum 
Bileklerimde pas var 
Kanla yıkanmış rüyalar 
Ve asla bunlar senin diyememek 
Zehir zemberek biraz kızılcık şarabı 
Örgütlenmiş tüm özlem duygusu 
Kemiriyor kemiriyor bitiriyor 
Tek öğün yemek saati hep muallak olan 
Aşk uzak bir memleket 
Böyle hep duyduğumuz havalı olanlar 
Her imkanı olan taşı toprağı altın olan 
Aşk biraz Amerika gibi efektleri dahil 
Amerikayı hiç merak etmedim ama seni ediyorum 
Galata kulesinin gölgesi eşdeğer ellerin 
Ellerini tutmak veya durduk yere sarılmak belki özlediğim 
Senin bilmediğin seni bulup çıkartmak belki 
Dondurma kabı dersem ve sen bunu okursan gülersin 
Bunu başka kimse anlamaz 
Galiba sevmek böyle bir gölge oyunu 
Belki seni sevmeyi özledim 
Belki seni bulursam özlemeyi özleyeceğim 
Kendi yazdıklarımı hiç sevmedim ben 
Senin karalamalarını okumaktan çok hiç sevmedim okumayı 
Kaçıncı bu biliyor musun yazdığım 
Ben bilmiyorum
Denizden ağlardan çıkan rüzgarın saçlarınla uyumunu biliyor musun 
Onu biliyorum 
Hafızamda kare kare bir bütünü oluşturmak çok zor 
Parça parça anımsamakla yetinmek zor işçilik 

Umut değil sevmekti zehirleyen
Ben zehirlenmeyi seveceğimi hiç tahmin etmemiştim 
Ve ölümün bu kadar güzel kokacağını 

Vapurlu iskelelerden korktuğum için malum tarihten beri vapuru olan hiç bir şehre gitmiyorum, yıllardır istikrarla gözlerimin tuzlu suyla dolmamış oluşu var, belki bunu korumak adına, belki ağlamamaktan şikayet ederken içten içe seviyorum bunu veya gözlerimin dolmamasından ölesiye korkuyorum.. 

EKİNOKSWhere stories live. Discover now