20. Bölüm

4K 288 19
                                    

Multi: Cool ve temsili bir Deniz diyelim :)

Gece'den...

Çok fazla kalmayacağım için arabayı garaja sokmadım. Amcamlarda çok oyalanmadan annemin isteği üzerine eve geçecektim. Bir sürü güzel yemek yaptığını ve bir arada olmak istediğini söyleyip durmuştu sabahtan beri. Arkadaşlarımla biraz takıldıktan sonra Asel'deki birkaç gündür devam eden garipliği öğrenmek adına kendimi burada buldum. Bir derdi var gibiydi ancak anlatmıyordu.

Kemerimi çözüp tam arabadan inecekken biraz ilerimde duran arabayla birlikte donup kaldım. Asel, birkaç dakika daha Evran ile bir şeyler konuştuktan sonra arabadan indi. Evran fazla oyalanmadan tekrar arabayı harekete geçirdiğinde kendime gelip ben de arabadan indim.

"Asel!" Tam kapıdan içeri girecekken beni duyduğunda önce irkilse de sonra kendine gelip bana doğru döndü.

"Ne bağırıyorsun öyle Gece? Ödüm koptu!" Üste çıkmaya çalıştığını fark edecek kadar tanıyordum onu. Birlikte büyümüş, tüm yaramazlıklarımızı birlikte yapmıştık biz.

"Evran niye bıraktı seni eve?" Ses tonum istemsizce artıyordu ve aksi için de çaba sarf etmiyordum. "Ne iş çeviriyorsun kızım sen, benden habersiz?"

"Ya ne işler çevireceğim Gece? Sanki sevgilimsin de aldattım seni, şu haline bak!" Kollarını göğüs hizasında bağlayıp küskün gözlerle bana baktığında yumuşayacağımı umsa da öyle olmadı. Genelde başarılı olan yüz ifadesinin hiçbir etkisi yoktu şu an üzerimde. Aynı yaşta olmamıza rağmen küçük kız kardeşimdi sanki Asel. Daha beş yaşında, anaokuluna giden birer çocukken bile onu herkesten koruyup kolladığımı hatırlıyordum ben. Biriyle kavga etse anında müdahale edip onu kurtarırdım ya da bir yaramazlık yapsa üzerime alırdım. Babam ve amcam beni böyle yetiştirmişlerdi. Asel, oldukça inatçı ve güçlü olmasına rağmen bir o kadar da naifti. Birine gerçek anlamda değer verdiği zaman gözü başka bir şey görmez, o insan için varını yoğunu ortaya koyardı. Kafasına bir şey taktığı zaman günlerce gülmeden konuşmadan oturduğunu bilirdim. Ağlamazdı ama bizi ağla diye yalvartacak kadar yıpratırdı. Belki de bu yüzdendi çevresinde yeni birini gördüğümde hemen onu korumaya çalışmam.

"Başlatma olmayan sevgilinden! Şöyle bakmayı da kes, işe yaramadı." Derin bir nefes aldıktan sonra ona doğru bir adım daha atıp tam önünde durdum. "Ne işin vardı Evran ile?"

"Sen de biliyorsun ya Gece," dedi hemen az önceki halini bir kenara bırakıp. "Ders çalıştırdım Evran'ı. O da beni eve bıraktı işte."

"Benim niye haberim yok? İzin aldın mı kızım sen benden?"

"Oldu çakma baba, başka bir isteğin?" Sinirden kudurmaya başladığını gördüğümde içten içe güldüm. Onunla didişmeyi, onu delirtmeyi seviyordum. Aynı yaştaki iki kardeşten başka bir şey beklenmezdi ki zaten.

"Evran, senin nefret ettiğin çevremden biri. Yediği dayak yüzünden baygın halde sokak ortasından aldığım biri. Onunla takılmayacaksın Asel! Madem başladın bu ders işine, birkaç kez daha benim gözetimimde çalıştıracaksın. Sonra da bitecek."

"O zaman kurtarmasaydın," dedi kaşlarını çatarak. Aynı zamanda ses tonu da donuklaştı. "Onu hayatıma sen soktun. Bir şekilde dahil oldu işte! Ve benden yardım istiyor. Sırtımı dönemem Gece, bunu hiçbir zaman yapmadım."

"Yapmak istemiyorsun da o yüzden yapmıyorsun şimdi. İşine gelmiyor! Anlamıyor muyum kızım ben sendeki değişikliği? O gün Özgür ile yanımıza geldiklerinde nasıl olduğunu göremeyecek kadar kör müyüm ben? Kendini dizginleyeceksin Asel, aksini asla ama asla istemiyorum."

"Abartıyorsun," dedi şaşkınlıkla. Gözlerinin dolduğunu gördüğümde bu kadar sert çıktığım için pişman oldum ancak Asel'i tanıyordum. Bir şeylerden vazgeçmesi zor bir insandı ve ben de bunu sağlamaya çalışıyordum. "Bu kadar büyütülecek bir şey yok. Yardım istedi ve yardım ediyorum, hepsi bu."

Son SüratOnde as histórias ganham vida. Descobre agora