9, Hain'in Kumpası

Start from the beginning
                                    

Başka bir yerdeyse bir baba omzuna aldığı kızına elma şekeri alırken Olivia iç çekti. Jack aynı bu şekilde kendi çocuğuyla ilgilenecek miydi?

Başını ahşaba yasladı ve gelecekleri mağazaya kadar dışarıyı izlemeye devam etti.

At arabası durduğunda başını camdan çekip yanında oturmakta olan Jack'e döndü.

"İnebiliriz." Ondan onay aldıktan sonra kapıyı açarak arabadan dışarı çıktı. Jack şehirdeki en büyük mağazaya önden ilerlerken Olivia da hemen arkasındaydı.

Mağaza kar mevsimine özel olarak güzel bir şekilde süslenmişti. Olivia yüzündeki tebessüme engel olamadı. Hemen ilerde çocuklar için ayrılmış oyun alanına baktı. Çocuklar gerçekten eğleniyorlarmış gibi gözüküyordu.

"Olivia acele et." Bakışları ondan fazla uzakta olan Jack'e kaydı. O etrafı izlerken Jack oldukça uzaklaşmış Olivia'nın yanına gelmesi için durmuştu.

Olivia etrafı izlemeyi bırakıp kocasına yetişmek için hızlı olmaya çalışan adımlarıyla kocasının yanına geldi. Hemen yanından yürüyerek mağazaya girdiler.

İlk girdikleri mağaza mobilya mağazasıydı. Oğulları için güzel bir yatak odası takımı seçmişlerdi. Olivia, Jack'ten çekindiği için hiçbir şekilde ona karışmamış mağazaya girdiklerinde hiçbir şey söylememişti ama Jack'in de ondan yana kalır bir farkı yoktu ve işin bu şekilde olmayacağını anladığında Olivia'nın oda takımını seçmesini istemiş o ne alırsa ona uyacağını söylemişti.

Olivia çekingen bir tavırla etrafa bakmıştı. Hemen ileride gördüğü beşik ve dolap takımını Jack'e gösterdi. Oda takımı mavi, gri ve beyazdan oluşuyordu dolabın kapağının orta askılıklı kısmı ise camdandı ve dolabın kapağı açıldığında içeriden ışık veriyordu. Olivia gerçekten oda takımını beğenmiş, kendini bu odada çocuğuyla hayal ettiğinde istemeden de olsa gülümsemişti.

Jack mağaza görevlisine bu takımı alacaklarını söyleyip parasını ödemiş ardından Olivia'dan bir emzirme koltuğu da seçmesini istemişti. Alışverişe çıkmadan önce annesi sayesinde bazı şeyleri önceden öğrenmişti.

Olivia seçtikleri odaya uygun bir emzirme koltuğu seçtikten sonra Jack'in söylemesi sonucunda birkaç tane daha bir şeyler seçtikten sonra mağazadan çıkmış ve bu sefer bir kıyafet mağazasına girmişlerdi.

Olivia'nın kalbi gördüğü bebek kıyafetleriyle beraber hızlanırken neredeyse ağlayacaktı. O kadar güzellerdi ki bebeğini bu kıyafetlerin içinde hayal dahi edemezdi. Kim bilir nasıl da güzel olurdu.

Jack eline aldığı sepetle beraber Olivia'nın hemen arkasındaydı.

"İstediğin her şeyi al. Lazım olan ne varsa. Bir daha gelme şansımız olmayabilir. Her şeyi şimdiden hazır edelim." Olivia başını salladığında kendini erkek bebek reyonuna atıp kıyafetleri incelemeye başladı. Hangi birini almalıydı? Hepsi o kadar güzeldi ki. Bakışları Jack'i bulduğunda genç adam karısını anlamış ve o bir şey söylemesine izin vermeden konuşmaya başlamıştı.

"Bana sormana gerek yok. İstediğin her şeyi alabilirsin." Olivia mutlulukla gülümseyip kıyafetlere bakmaya başladı. Aklında ne alması gerektiğini önce tarttı ve ilk olarak banyodan sonra kurulanması için bir havluya ihtiyacı olduğunu düşünerek bebek havlusu aldı. Ardından bebek zıbını, tulum, derken Jack elindeki sepetin yetmeyeceğini düşünerek araba almıştı. Ama o da yetecek gibi durmuyordu. Bakışları kendisine yardım edecek birileri aradığında az ileride ona bakan iki kız görevliyi buldu. Kısık sesle ikisi hakkında konuşuyorlardı. Seslerinin duyulmadığını sanıyorlardı ama Jack iyi duyan bir vampirdi ve konuşmalarını çok iyi duyuyordu.

Vampir Dük'ün KarısıWhere stories live. Discover now