7.Chapter

2.2K 251 76
                                    


7. Chapter

-

Jongdae en önde ilerlerken Sehun ve diğerleri etrafı inceliyordu. Şu ana kadar insana ait tek bir kanıt dâhi bulamamışlardı.

"H-hyung yeter artık geri dönelim ne olur," Tao'nun mızmızlanmasıyla Jongdae arkasını dönüp Tao'ya baktı.

"Kes sesini artık, bulacağız diyorsam bulacağız!" Onları beklemeden ilerledi.

Sehun Jongdae'ye bağırdı.

"Siktir Jongdae yeter artık insan falan yok diyorum lan yok daha ne uzatıyorsun!" O kadar çok bağırmıştı ki ağaçlardaki kuşların hepsi bir yere uçmuştu. Etrafta ölüm sessizliği yaşanırken Jongdae ofladı.

"Lütfen Sehun, bak görürsün bulacağız onu," Deyip yalvardığında Sehun göz devirdi.

"Tamam, lanet olsun tamam şimdi ayrılalım, hava karardığında mağaranın önünde toplanırız." Deyip ormanın bir köşesine ilerledi. Onun arkasından bakan üyeler beklemeyip ayrıldılar.

-

Tao korkak adımlarla etrafına bakına bakına ilerlerken duyduğu adım sesleriyle duraklamıştı.

O Jongdae gibi insan görmemişti ama hissediyordu işte.

Yi Fan dikenli çalılıklardan geçerken o uçağa bindiğine durmadan lanetler okuyup duruyordu. Ne diye binmişti ki sanki. Alt tarafı Kore'ye kuzeninin ayarladığı iş için gidecekti.

Şimdi üzüleceği bir işi de yoktu.

Ormanın derinliklerine indiğinde adım sesleri duyup durakladı. Bir yerlerden güçlü bir şekilde nefes alışverişleri duyuyordu. Bulunduğu ortamdan geri geri adımlar attığında yutkundu.

Geri geri adımlarını hızlandırırken bir şeye çarptı. Yüksek çığlığıyla çarptığı şeye baktı.

"L-lü-lütfen b-ba-bana za-zarar verme," Küçük beden yerde eliyle başını sarmış korkarak titriyordu.

Tanrım!

Cidden onlardan başka bir insan. Minseok ve Jongin'in gördüğü şey! Ağzı açık bir şekilde yerdeki çocuğa baktı.

"Ka-kalk yerden!" Yerdeki çocuk titremeye devam ederken Yi Fan dayanamayarak eğilip çocuğun kolundan tutup yerden kaldırdı.

"Za-zarar v-verme ne olur!" Çocuğun yüzüne bir türlü bakamıyordu.

"Şşş, korkma zarar vermeyeceğim, şimdi bana kim olduğunu söyle," Tao karşısındaki uzun çocuğa bir türlü bakamıyordu.

"Huang Zitao," Deyip gözlerini kırpıştırarak uzun çocuğa baktı.

Yi Fan karşısındaki Çinli olduğu öğrendiği çocuğa şaşkınlıkla baktı.

Tanrı onlara nasıl bir oyun oynuyordu!

-

Y/N: TaoRis çiftine merhaba deyin tatlişler.

Bu arada KrisHo ve KrAy shippırler için üzgünüm.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz. 🌴🌴🌴

 🌴🌴🌴

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
You're My Last Chance [HunHan] (√)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon