-29-(DÜZENLENİYOR)

1.7K 107 12
                                    

Sabah kaltığımda kasıklarımdaki ağrı ile uyandım neredeyse yürüyemeyecek haldeydim.Ağır adımlarla banyonun yolunu tuttum.Saçımı başımı düzeltip güzel bir duş aldım.Duştan somra bornozuma sarılıp dışarı çıktım ama Yiğit bey ortalıklarda yoktu.Hazır o da yooken siyah taytımı üsütünede bol bir t-shirt giyindim ayağımada ev ayakkabılarımı geçirdim.Fön makinasını büyüm bir çalışma sonucu bulmuştum.

Elime alıp hızlıca saçlarımı kuruttum.Maşayla dalgalar verdim,hafif dağıttıktan sonra aşşağıya doğru indim.Mutfaktan gelen seslere yönlendim Yiğit kahvaltı hazırlamış bana bakıyordu.Sırtını tezgaha yaslamış,saçları hafif dağınık,altında kısa sporcu şortu ve mükemmel fiziğiyle karşımda bana bakıyordu.Gamzeleri hiçe sayılamayacak kadar bir güzellikteydi.Kirpikleri tüm dünyaya isyan edercesine uzun ve biçimliydi.Zamanında kimsenin yaşamdığı acılara bürünmüş ve aşka olan inancını kaybetmiş bedenim bu adamı görünce yeniden direnç kazanıyordu.

Elim karnıma gitti,ya bu minik canlı.Büyüyüp ona benzemesini ne kadar isterdim bir bilseniz.Ama söz vermiştim öyle ultra güzel şartlardan geçmemiştim zamanında ama benim çocuğum öyle olmıyacaktı."Yakışıklı olduğumu biliyorumda ne kadar daha böyle gözlerinle tacize devam ediceksin" ona en ölümcül bakışlarımı yolladım.Masaya oturdum "Ya şaka makada bizim bi şirketimiz var görmesekte gitmesekte o şirket bizim şirketimiz" dedim.Buruk bir şekilde gülümsedi " Valla hatırlarına kazımak istediğim birde üniversite var" Çocuk haklı gençler dağılın."Alya biliyo musun aslında özel bir öğretmen iyi olacaktır derslerine telafi amaçlı önümüzdeki hafta vize haftası" salama çatalımı batırırken kafamı salladım.

Kesinlikle derslerden kalırsam kötü olurdu Yiğit çayları doldururken "Aslına bakılırsa Halk ve ilişkiler okusan süper olur şirkette bir işin olur" diye bir fikir sundu aslında küçüklüğümden beri hayalim olan veterinerlikten vazgeçmeyi istemiyordum ama bebeğide düşünce zor olucağına kanı getirdim."Ben istesem bile şıp diye geçemem o bölüme" dedim kafasını salladı "Haklısın üniversitede rektör bir tanıdığım var senin için onla konuşacağım" dedi "Sen ne yaptın hem şirket hem okul" dedim.

"Şirkete gittiğimde boş zamanlarda sınavlara çalışmaya fırsatım olmuştu"dedi kafamla onu onayladım.Bi dakka sen işletme okuyosun bizim sınıfta ne işin vardı " dedim jetonum yeni mi düşüyodu " Yani...bende bilmiyorum..." dedi gülümsedim.

Tam o sırada telefonundan mesaj geldiğine dair bir ses çınladı.Telefonu eline alıp mesaja bakınca gözlerini kocaman açtı."Bi sorun mu var" diye soru yönelttim.Kafasını iki yana sallayarak "Hayır sorunu" dedi bana pek inandırıcı gelmemişti işin açıkçası.Ayaklanınca onu izledim üst kata çıkıyordu bende bu fırsattan istifade telefonu ele geçirdim.Hızlıca mesaj kutusuna girip son gelen mesaja baktım.

'evlenendikten bir süre sonra ayrılacaktın sen ise ondan bir çocuk peydahladın ne yapmaya çalıyorsun!'
Mesajı görünce gözlerim açıldı tam o sırada Yiğit mutfaktan içeri hızla girip elimden telefonunu aldı "Neden telefonumu kurcaladın" dedi sesindeki kızgınlığı ortaya koyan yükselmeleri kalbime bir ok gibi saplandı. "Karnında bebeğini taşıyorum farkındasındır umarım her nekadar sen istemesende" Ayağa kalkarak yanıma geldi kolumu tutmak isteyince kolunu ittirdim.

"Çek elini sen... bir... yalancısın" dedim zar zor kendimi toparlarken "Senden bir bebeğim olucak inanmıyorum ya hayatım hayat değil ki engelli koşu parkuru tam diyorum çocuğumda oluyo artık zirveye ulaşıcam diyorum yook olur mu?" dedim kaşlarımı çatarak "Kalbimi darmaduman ettin " ağlamaklı sesim onun ilgisine muhtaçtı sarılsa şuracıkta unuturdum "Ne olursun yapma ben bebeğimi istiyorum senide onuda seviyorum"bana doğru adım atınca geriye gittim.Artık gözümde hapis ettiğim yaşları serbest bırakmıştım."Alya lütfen aklına saçma sapan düşüncelerin girmesine izin verme" kafamı iki yana salladım "O düşünceleri sen soktun çoktan aklımdalar zaten neden yaptın bunu bana" hıçkırıklarım mutfağı inletirken.

Bana bir iki adım daha gelerek kolumu yakaladı sıkıca sarmaladı kaslı bedenine kemikleri kırılıncaya dek sarılmak istiyordum.Yani en azından bir yanım diğer yanım aykırı bir düşünceyle suratını darmadağın etmemi söylüyordu.Ağlamam şiddetini artırıyordu "Şşş bak gel içeri geçelim olur mu sakince konuşalım bunları"kafamı salladım bedenim,ruhum fitursuzca ona itaat ediyordu salondaki kahve rengi deri kanepeye yöneldik.Kanepeye oturduktan sonra beni kendine döndürdü o da karşımda oturdu.

"Kafanı kaldırır mısın?" diye sordu kafamı iki yana hızla salladım sesi mahçup çıkıyordu."Bak Alya dinle beni kabul ediyorum babam beni böyle ikna etti evlendikten bir süre sonra ayrılırsınız diye ikna etti beni.Bilmiyodum vallahi sana bu kadar tutulacağımı bilmiyordum" sertçe yutkundu "Bilmiyodunda çocuğu yaparken aklın nerdeydi baban başımıza dert olucak ben bu bebeği doğrucam istemesende doğuracağım" diye çıkıştım yüzümü avuçlarının arasına aldı ve yüzümü ona bakmam için kaldırdı.Gözlerimiz artık birbirini bulmuş pür dikkat odaklanmışlardı.

"B-ben bilmiyordum sana bu kadar aşık olacağımı her hareketinle bu tutkunun artacağını bilmiyordum.Yemin ederim" dedi bu sefer onun sesinde ağlamaklı bir tını vardı.Yanıma sokuldu kokumu ciğerlerinin hücrelerine taşımak istercesine içine çekti "Ben bu kokunun eşsizliğini senin masumluğunu bilmiyodum.Kalbim öyle katılaşmıştı ki bir insanın gülüşüne aşık olmayı unutmuştum.Ama babamla konuşucam senide bebeğime istiyorum" biranda kafasını dizlerine yatırdı kafasını çevirip karnıma minik öpücükler kondurdu ve elini gezdirdi.

"Bana senin gibi bir insanın çıka geleceğini bilseydim herşeye sınır koyardım.Bende senin gibi saf ve masum olmak isterdim olmadı.Ama hayatta emin olduğum tek şey seni ve bebeğimi istediğim.Babam umrumda değil umrumda olan sensin" dedi.

Yanına iyice sokuldum "Sana güveniyorum okyanusum" normalde hamile olmasan bu konuyu uzatır ayrılmaya kadar götürürüm ama bebeğim sanki buna engel oluyordu."Okyanusum?" dedi yüzündeki gülümsemeyi görünce sevinçle ona baktım."Demek okyanusun he" kafasını arkaya attıp gür bir kahkaha patlattı.Göğsüne yavaşça vurdum "Şaka yapıyorum tavşanım" bu sefer ben kahkayı patlattım "Tavşan ne alaka" dedim kahkahalarımın arasından eli açıkta kalan tenimde sürtündü "Tenin onun tüyleri kadar beyaz.Dışarıdan onun kadar masum görünürken sinirlenince en az onun kadar saldırgan oluyosun"dedi "hımm" dahada yaklaşarak dudaklarını dudaklarına kapattım.İlk karşılık vermesede daha sonra dudaklarım karşılığını alınca sevindi.

Onunla ayrılmaya gücüm yetmiyor,hele şimdi aramızdaki bu minik tatlı bağ varken bu durum daha imkansız oluyodu.Babasıyla yaptığı sözleşmeyi oturup enine boyuna konuşmayı çok isterdim ama kalbim bu isteği şiddetle reddediyordu.Bıraktım akışına... aşkım vicdanımı ve gururumu eliyle itip ön plana çıkıyordu.İyikide..iyikide öne çıkmıştı.

LÜTFEN OKUYUN ❗️❗️❗️❗️❗️❗️❗️❗️❗️⚠️⚠️⚠️⚠️

Selam bir bölüm sonu daha geç geldi geçerli sebeplerim var.Çocuksu yazıyormuşum,bir çok kurduğum cümlemin anlamı yokmuş.Arkadaşlar bu ve bunun gibi şeyler benim hevesimi çok kırıyo beğenmiyorsanız okumaya zorunlu tutmuyorum.Okuyan gerek yorumları ile gerek oyları ile ortada bakıyorum 60K olmuşuz ama voted 1K yıldıza basmak bu kadar zor olmasa gerek ben emek harcıyorum çünkü.Ve benim hikayemin bir bölümü başka bir kitap tarafından alıntı yapılmış Allah islah etsin ama bir söz vardır "Takdir edildiğinde değil taklit edildiğinde başarmışsındır" Üstüne alınan bu yazıyı üstüne alınıp dikkatli davransın hevesimi kursağımda bırakmayın lütfen.Kitabımın basılması gibi bi hedefim yok sadece okunup güzel yorumlarınızı bekliyorum bunu bana çok görmeyin keyifli okumalar...

SudeErl_14 çok güzel bir kitabı var önermeden geçemeyeceğim 💞💞🙈

-HÖDÜKLE ZORAKİ EVLİLİK-(DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now